Sepet sepet yumurta
Yumurta deyip geçmeyin. Sadece sofralarda değil her yerde karşımıza çıkar.”Beşi beş kuruştan beş yumurta kaç kuruş eder?” şeklindeki zeka pırıltısı saçan bilmeceyi ya da
“sepet sepet yumurta
sakın beni unutma
unutursan küserim”
şeklinde sevgiliye yazılan maniyi bilmeyen var mı?
Doğal olarak tatil günlerine kahvaltıyla başlarız . Lâkin “Bütün günleri hem tatil ve hem de çalışma günlerimiz diye düşünmek daha mantıklı olur” derler eskiler..Çok haklılar diyorum.
Düşünsenize her gün nefes aldığımız kısaca hayatta olduğumuz her gün hepimiz için çalışma/mola/çalışma /çay kahve/ sohbetler / dinlenmeler ve gün bitene kadar tekrarlanan rutinler/ritüeller şeklinde sürüp gider..
Zamanı kimi an gelir bir çırpıda harcarız kimi anlarda da rölantiye almak ihtiyacı duyarız. Günleri iş günü tatil günü diye ayırmaya devam ettikçe bir bezginlik hissinin içimizi kaplaması kaçınılmazdır bilirsiniz..
Kendimizi sürekli şartlanmış gibi düşünmek negatif duyguların benliğimizi sarmasına davetiye çıkartır ki hiç kimse bile isteye bu duygunun içinde kaybolmak istemez diye düşünüyorum..Bilmem sizlerle bu konuda hem fikir miyiz..?
Öyleyse kahvaltının mutlulukla olumlu ve pozitif duyguları çağırmasıyla gerçekten büyük ilgisi var diyerek, mutluluğu en doğal ve birinci seçenek sırasına alıp serotoninleri arttırmaya başlayalım imkânlarımız dahilinde artık.
Malzeme tarifine usulen geçiyorum bu durumda..Kahvaltıya katılacak kaç kişiyse yumurta sayısı gibi diğer bütün malzemeler de keyfe keder zaten..
Sahanda yumurta
Arzu edilen sayıda yumurta
Domates
Az tereyağı, bol zeytinyağı
Siyah veya yeşil zeytin
Biraz peynir veya çökelek/tulum loru/kaşar peyniri (maddiyat durumuna göre değişen..
Bir kaç yaprak nane/maydanoz/semiz otu/kekik (isteğe göre)
Tuz,karabiber, zerdeçal,zencefil, tarçın, keten tohumu, kinova (Tom Miks ya da Teksas’la ilgisi yoktur sadece yararlı bir baharat)
Sevgi saygı şevkât ve birâz gayret ile el becerisi (maharet dedikleri )
Bildiğiniz sahanda yumurta işte ! Azıcık süsledim yazarken.
Kahvaltı etmeden işlere girişen, mesaisine koşan ve yarım saat içinde tüm enerjisini tüketip bezginleşen her kim olursa belki tavrını tarzını olumlu yönde değiştirmeyi denemek ister diye..
Bütün mesele budur sağlığından sorumlu olduğunu düşünen anne/baba veya her kim varsa yakınımızda..
Hiç kimse yok demeyin bana..Siz varsınız işte daha ne olsun..
Pişirin kotarın , ekmek/simit/gevrek/boyoz/ay çöreği/kurabiyeler/yufka allah ne verdiyse severek hepsini tüketin . Kendinizi sevip kendinizden emin olarak korkusuzca başlayın güne.
Afiyet olsun, bereketli olsun gününüz efendim…(haa..unutmadan eğer varsa birkaç kuru üzüm, kayısı, erik hatta dut, iğde hiç de fena olmaz !
Füsun Orbay