Akademik başarıyı artırmak için ebeveyn ve öğrencilere düşen sorumluluklar
Akademik başarıda öncelik öğrencinin kendi başarı yolculuğuna çıkması için inanç geliştirmesini sağlamaktır. Elbette öğrencilerin okula düzenli devam etmeleri ve tüm yıl içinde tekrar yapmak, eksiklerini kapatmak için programlama yapmaları akademik başarılarını artırmalarını sağlayacaktır. Burada önemli olan çalışmaya kendini ne derecede verebildiği ve alınan verimdir. Anne babaların ya da diğer aile bireylerinin çocuklarına destek olmak istedikleri halde bazen onların ilerlemelerine ket vurucu istemsiz davranışlarda bulunması, öğrencinin başarma isteğini öldürebilir. Öğrenci kendini yetersiz, beceriksiz, başarısız hissedebilir, anne babasını ya da onun için uğraşan öğretmenlerini hayal kırıklığına uğrattığını düşünerek suçluluk duygusu geliştirebilir. Bilinçsizce sergilenen suçlayıcı davranışlar öğrencide tepkisel sonuçlar doğurabilir. Bu da hiçbir şey yapmamayı tercih etmesine sebep olabilir. Başarmak için ilerlenen yolda mutsuz olduğunu fark ettikçe başarı ile mutsuzluğu ilişkilendirebilir.
Her bireyin başarmış olma duygusundan önce mutlu olmaya gereksinimi vardır. Mutsuzluk kolaylıkla yaşam biçimine dönüşebilen bir girdaptır. Her türlü zorluğa rağmen mutlu olmayı öğrenmek ise bireylerin duygusal anlamda güçlü olmalarını sağlar. Daha okul yıllarında bu beceriyi geliştirmek önemlidir. Olumsuz kodlamalar ise kişiyi mutsuzluğun, öz saygı kaybının, korkunun ve stresin içine çeker.
Ebeveynler çocuklarına nasıl destek olabilir?
Çocuğunu başkalarıyla değil, bir gün haliyle kıyaslamalıdır. Yakın çevreden ya da sınıf arkadaşlarından örnekler gösterilmesi çocuğun o kişiye olumsuz duygular beslemesine, ilişkilerine zarar vermesine sebep olabileceği gibi kendini onun yanında küçük görecek ve yetersizlik duygusunu kodlayacaktır.
“Senden adam olmaz zaten.” şeklindeki cümleler kesinlikle kullanılmamalıdır. Geçmiş başarıları çocuğa hatırlatılmalı, başarabildiğini görmesi sağlanmalıdır. Başarının küçük parçaların bir bütünü olduğunu görmek öğrencinin sürekli motivasyonunu sağlayacaktır.
Öğrenmenin herkes için zaman alan bir eylem olduğu, çevresinde öğrenme süreçlerinde bulunan kişilerin gösterilmesi yoluyla fark ettirilmesi, çocuğun karşılaştığı zorluklarda kendini suçlamasına engel olabilir.
“Başarabilirsin, daha fazla gayret göstermek seni başarıya ulaştıracaktır.” gibi destekleyici cümlelerin kullanılması, öğrenci için kendisinden çok şey beklenmediğini ve desteklendiğini hissettirerek ona çalışma azmi verebilir.
Öğrenci kendisini nasıl destekleyebilir?
Aslında en önemli nokta öğrencinin kendi kendini desteklemesi. Öğrenci “ne yaparsam yapayım olmuyor, başaramıyorum, benim kapasitem bu kadar, çalışmak benim için çok zor” benzeri negatif cümle kalıplarıyla kendine ket vurmayı bırakarak; ‘yapabilirim, daha fazla çaba gösterebilirim, benim de anlayabileceğim konular ve dersler var, her alanda mükemmel olmak zorunda değilim ancak çaba göstermeliyim’ gibi olumlu motivasyon cümlelerini inanç sistemi hâline getirmelidir.
Bir an önce eksiklerini tespit ederek çalışmaya başlamalı, bir yandan da işlenmekte olan konuların küçük tekrarlarını yaparak soru çözmelidir. Her gün bir rutin oluşturulmalıdır. Örneğin “Okuldan geldikten bir saat sonra kesintisiz bir saat çalışacağım.” şeklinde çalışma zamanı belirlenmelidir. Doğru bir planlamanın istikrarlı çalışmanın anahtarı olduğu unutulmamalıdır.
Ders çalışırken teknolojik aletlerden uzak durmalı, odasından başka bir yere gitmeli ve molalar dahil çalışma bitinceye kadar bu aletlere dokunulmamalıdır.
Dikkat dağıtıcı düşüncelerden kaçınmak için zihni arındırma yöntem ve teknikleri kullanılabilir. İnternetten ya da uzman kişilerden bu konuda destek alınabilir.
Uyku düzeni sağlıklı bir beden ve zihin için son derece önemlidir. Gerekli tahliller yaptırılarak yorgunluk, isteksizlik, halsizlik veya uykusuzluğa sebep olabilecek herhangi bir durumun olup olmadığının araştırılması istenebilir.
Düzenli olarak kitap okuma alışkanlığı geliştirilmelidir. Doğru isimlerden kişisel gelişim kitapları okumak, sosyal medyada takip edilenler arasına kişisel gelişimi destekleyen hesaplar eklemek motivasyonu sağlamaya yardımcı olabilir.
Arkadaşlarla, yakın çevreyle, ebeveynlerle kurulan sosyal ilişkilerdeki sorunlar öncelikli olarak halledilmelidir ki temiz ve dingin bir zihinle çalışılabilsin. Çözüm odaklı bir yaklaşımla yaşanan problemler ortadan kaldırılmalı ya da problem ya da durumla baş etme yolları öğrenilmelidir.
Genç bir zihni her yönüyle eğitmek bilinçli anne babalar gerektirir. Eğitim düzeyi her ne olursa olsun öncelikle farkındalığı yüksek bir ebeveyn olmaya çalışmak çocuğun-gencin hayatını kolaylaştırarak ona sağlıklı bir duygusal büyüme yolculuğu sağlar. Bununla birlikte her birey kendi gelişim sürecinden sorumludur. Çevresindeki insanların davranışları ne olursa olsun doğru ilişkiler kurması, kendisine örnek olabilecek insanlarla konuşması ve almaya daima açık olması, gelişimini destekleyecek şekilde okumalar yapması, eksiklerini kabul edip çözme yoluna gitmesi öğrenciyi başarıya ulaştıracaktır.
Belma Alper Uğurlu