Steven Wilson’dan yılın progresif albümü

Progresif Rock denilince akla gelen ilk isimlerden Steve Wilson, yeni ufuklar keşfetmeye devam ediyor. Porcupine Tree’den azade devam ettirdiği solo kariyerinde yeni albümü “The Harmony Codex” uzak ara bu yıl çıkan en iyi progresif rock albüm. Sinematografik anları canlandıran şarkılar ve insanı kucaklayıp, kanatlandıran bir atmosfer. İlk dinlediğimde bir belgesel için yapılmıştır diye düşündüm. Meğerse sinema Wilson‘un kafasındaymış. 2013’de yayınladığı “The Raven That Refused To Sing” albümünün kodlarını biraz daha ileriye taşıyan bir albüm. Wilson solo albümlerini etkileşim kurduğu tematik bir müzikle eşleştirir. Örneğin Insurgents post punk, The Raven retroprog, The Bone 80’lerin art pop türüyle, The Future Bites elektronik ve synthepop türleriyle eşleşmiş şarkılar içeriyordu. The Harmony Codex içinde sanki hepsinden biraz kokteyl içinde mevcut.      

Hepsini çizip sadece bu albümü ele alacak olursam yine son yıllarda dinlediğim en iyi albümlerden. Müziği yücelten, yön veren sıra dışı bir çalışma. Farklı müzisyenlerle yaptığı kayıtlarda daha önce çalıştığı vokalde İsrailli Ninet Tayep, davulda Craig Blundell, keyboard ustası Adam Holzman, gitarda Niko Tsonev gibi isimlere nefeslilerde Norveçli trompetçi, caz elektronik füzyonunun bestecisi Nils Petter Molvaer, basta halen Nick Mason ile turneleyen, Pink Floyd ile çalışmış Guy Pratt, davulda caz-rock sahnesinin önemli ismi mültienstrümantalist Nate Wood gibi yeni isimler eklenmiş. İşin bir de yazılımcı ekibi var ki ayrı bir   

“What Life Brings” vokal ve gitar zenginliğinin hoş bir harmanı. Albümün diğer şarkılarından daha kompakt, melankolik bir yapısı var. Arka plandaki elektronik  

“Economies of the Scale” Radiohead’vari perküsyon ritimleri üzerine çok katmanlı vokaller mistik, lirik bir ayin gibi akıyor.

“Rock Bottoms” önde Ninet Tayep ve arka plandaki vokaller, gitarda Niko Tsonev eşliği Pink Floyd ihtişamını, hüznünü yakalıyor. Animals mı, yoksa Dark Side of the Moon ruhunu hissettiren gözleri kapalı dinlenecek bir şarkı.

“Beautiful Scarerow” albümün yıldızlarından. Tüm bestelerin temiz bir kopyası adeta patlayan gitarlar, elektronik yükselmeler, hüzünlü bir vokal. Şarkı sözleri korkuluk dönüşümü yaşayan beyaz yakalılar üzerine. Tüm albümün eşsiz sinematografik havasını özümseyen, gökyüzünde süzülen bir modül duygusu sarıp sarmalıyor.

“Impossible Tightrope” kaos ve sessizlik arasında mekik dokuyan bir parça. Patlamalar, çılgın gitar yükselişleri, saksafon patlamaları ve vokallerde mistik geçişler uzay boşluğunda serbest düşüşteyiz.   Ambiyans gitarda David Kollar, davullarda Kneebody grubundan Nate Wood, saksafonda Theo Davis, saykodelik gitarlarda Wilson Tsonev ve Lee Harris, tuşlularda usta isim Adam Holzman atmosferin kurucuları. Progresif rock, spiritüel caz ve elektronik arasında hibrid bir parça.

Emin Yeğinboy

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu