Melisa’nın Bastonu

 

Yazar Emine Çetin’in  kaleme aldığı görme engelli Melisa’nın dünyayı bastonu aracılığıyla renklerle tanıma yolculuğunun anlatıldığı eşsiz bir çocuk kitabı. Melisa’nın renkli dünyasında maceralarla dolu yolculuğuna çıkmadan önce sizleri yazarımız ve proje ekibi ile tanıştırmak istiyorum.

Okuyucum bilir deneyimlemediğimi yaşamadığımı yazmam. Melisa’nın Bastonu sımsıcak sinerjisi ile içinde bulunduğum ilk andan son ana kadar coşku ile takip ettiğim bir proje oldu. Hazırsanız önce bu şahane ekibi sizlere tanıştırayım.

 

Hikâye                                               Emine ÇETİN

Resimleyen                                      Hasan KARACA

Editör                                                 Gönül ÇATALCALI

Proje Koordinatörü                         Burcu TUNA

Patent ve Marka Danışmanı        İbrahim DEVECİOĞLU

Kreatif Danışman                            Doğan YALÇIN

Sosyal Medya Uzmanı                   Eylül ŞAHİN

Fotoğraf Sanatçısı                          Seçkin TAYŞİ

ve                                                  Haluk GEMİCİ

Bu şahane ekibi bir araya getiren kitabı yeni doğmuş bir bebek gibi sarıp sarmalayan Brail Alfabesi ile basılıp Görme Engelliler Kitaplığı’na bağışlayan ve kitabın ilk basımını büyük bir özveri ile sonuçlandıran proje sponsoru Petronet Group-Petronet Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Gemici ‘ye teşekkürlerimizle..

Emine söz sende.. Seni tanıyalım..

1977 yılında İzmir’de doğdum. Türk Dili ve Edebiyatı mezunuyum, Drama Öğretmeni ve oyuncak tasarımcısıyım. Çocukluğumdan bu güne bitmeyen bir aşk ile yazıyorum. Roman, öyküler, şiirler,  masallar. Melisa’nın Bastonu ile okuyucu ile buluşmak, bu ilk yolculuğa çıkışın çok anlamlı bir başlangıcı oldu. Her çocuğun bir hayali vardır mutlaka. Benim, yazar kimliğiyle yaşamıma yön verip ilerlemekti. Başka türlüsünü hiç bir zaman düşünemedim. Sanıyorum ki bir kız çocuğunun hayali gerçekleşmeye başladı

Kitap nasıl dünyaya geldi?

Türk edebiyatının değerli isimlerinden eğitimci / yazar  Nevzat Süer Sezgin’in engelli bir çocuğu anlatmamı istediği bir öykü  ödevinden çıkıp aramıza katıldı Melisa. Aklıma gözleri görmeyen bir kız çocuğu düşüverdi. O en çok neyi merak eder diye düşündüm. Bir ses “Renkler” diye fısıldadı kulağıma. Ben de renkleri anlattım kalbimden geçtiği gibi, dilim vardığınca. Melisa sayesinde renklerin öneminin,  hissettirdiklerinin ne kadar kıymetli olduğunun farkına vardım. Ve görme engellilere, sayısı az olan kabartma harflerle yazılan braille alfabesi ile yazılmış bir +6 yaş bir öykü kitabı armağan etmek istedim.

Kitap Brail alfabesi ile de basıldı. Melisa gibi diğer görmeyen gözlere de dünyayı tanıtabilecek. Bizler Brail alfabesi ile basılan kitabı okuyamıyoruz… Bambaşka bir duygu . Daha önce tecrübe edilmiş mi edebiyat dünyasında?

Evet. Edebiyat dünyasında örnekleri var. Görme engelli bireylerin sayısına oranla, braille alfabesi ile basılan kitap sayısı maalesef çok daha az.

 Melisa nasıl bir çocuk?

Melisa gördüğümüzü sandığımız şeylerin ötesini keşfe çıkmış meraklı, mutlu bir çocuk. Dokunarak, dinleyerek, koklayarak, iletişim kurarak kendisi ile birlikte çevresini tanıma ve sevgiyi bulma  yolculuğuna çıkmış bir kaşif. İlk olarak renklerle başladı hikayesi. Bastonunun arkadaşlığı ile yolculuk planları yapmaya başladı bile. Melisa’nın bakış açısıyla, hisleriyle, gülümseyen kalbine eşlik etmek, öykünün devamını yazma sürecinde beni de meraklandırıp heyecanlandırıyor. Ben yeni maceraların çoğundan habersizim. Melisa nereye isterse oraya gideceğiz. Bastonu eşliğinde tabii ki…

Küçük Karabalık gibi Melisa’mız biraz. Kitabın devamı gelecek mi?

Melisa’nın maceraları devam edecek. Renklerin dışında keşifleri,  dokunarak, duyarak hissedeceği, kendi hikâyesine anlam katarken başka hayatlara da dokunacağı bir seri hazırlığı içindeyim.

Bir kitap hazırlanırken nasıl tescil alınır nasıl korunur konusunda İnventus Patent sahibi Sayın İbrahim Devecioğlu ‘na danıştık. Yine yolumuza ışık oldu. İbrahim okuyucularımız ile de paylaşalım mı?

Maalesef günümüzde esinlenme adı altında birbirine benzer eserler ortaya çıkıyor ve yazarlarımızın hakları gasp ediliyor. İnsanoğlu para uğruna emeği hiçe sayıyor ve haksız kazanç peşinde koşuyor. Kolay para kazanmak için haklara tecavüz son yıllarda çok fazla arttı, Murathan Mungan’ın “biz büyüdük ve kirlendi dünya” dizeleri ne kadarda haklı bir serzeniş değil mi?

Emine Çetin harika bir projeye imza atmış, bu projenin fikri haklarını korumaktan büyük onur duyduk, kitabı bir solukta okuduktan sonra aklıma gelen sevgili kahramanımızın görmediği renklerin bizim de hayatımızdan bir bir kaybolmaya başladığı ve artık bizim de bu renkleri göremediğimiz oldu. Malum içinde bulunduğumuz dünya çok hızla kirleniyor, insanlık çığırından çıkıyor ve vahşet kin nefret etrafımızı sarıyor. Kısaca Artık her şey kirleniyor, kirletiliyor; hem de Özdemir Asaf’ın dediği gibi yavaş yavaş değil, son bir hızla.  Ne diyordu o büyük şair; “Bütün renkler yavaş yavaş kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.” Bütün renkleri içerisinde barındıran beyaz renk, saflığın, temizliğin, Soğukkanlılığın, asaletin, masumiyetin, istikrarın, huzur ve güvenin simgesi. Kısaca önce temizliğimizi saflığımızı kaybettik devamında günaha harama insanlığa olan korkumuzu kaybettik. Beyaz kirlenince sırasıyla tüm renklerimizi kaybettik. Melisa göremediği renkleri harika canlandırdı bizlere ama biz görebildiğimiz renklere gözlerimizi kapatır olduk, karanlığa gömüldük. Yazarımızdan Melisanın Bastonu’ndan sonra Dünyanın bastonu serisine başlamasını ve eski aydınlık günlerimizi bizlere hatırlatmasını rica ediyorum ve söyleşiye devam ediyorum

Fikir hırsızlığı ülkemizde sık görülen bir eylem mi?

Ülkemiz olarak sınırlandırmayalım, maalesef dünya genelinde kolay para kazanmak adına emek hırsızlığı artarak devam etmekte. Bu nedenle tescil ve tescil sonrası takip konuları ön plana çıkmak zorunda kalmıştır. Hatırlarsanız eskiden evlerimizin kapısını bile kilitlemeden gönül rahatlığı ile bir yerlere gidebiliyorduk, şimdi ise çelik kapıların devasa kilitlerine bile güvenmeyip alarm ve kameralarla mallarımızı korumaya başladık geldiğimiz bu noktada emeklerimiz sonunda ortaya çıkan eserlerimizi de çelik kapılar ile kapatmamız ve vekil ofisler aracılığı ile izleyerek taklitlerin önüne geçmemiz gerekmektedir.

Fikrin korunması, projenin korunması ve diğer tescil işlemleri edebiyat dünyamızda ne kadar zahmetli? Maaliyetleri?

Fikri ve Sınai Hakların Korunması konusunda vekil ofislerden destek almak çok önemli zira ülkemizde halen markama patent aldım gibi kavramlar dolanmaktadır oysaki marka, patent, tasarım ve telif konuları birbirinden çok farklı konulardır. Doğru koruma sağlandığı zaman hem hırsızlığın önüne geçmiş hem de para kazanmış oluyorsunuz. Bunun için öncelikle neyi korumak istediğimizi iyi bilmemiz gerekmekte, Bir kitap ismi korunabileceği gibi bir kitabın içeriği de korunabilmektedir hatta kitap içinde yer alan görseller dahi korunabilmektedir. Sadece bu konuda deneyimli ve tecrübeli danışmanlarla çalışmanızı öneririm. Fikirlerinizi korumak çok maliyetli konular değildir, doğru bir danışman ile doğru zamanda hareket etmek emeğinizin karşılığı almanız için yeterli olacaktır, Bu alacağınız karşılık inanın yapacağınız harcamadan kat ve kat fazla olacaktır. Sonuçta tescil ve koruma sizlere maddi ve manevi ciddi geri dönüşler yaşatacaktır. Çok sevdiğim bir söz vardır “Para asla bir fikri harekete geçirmez; parayı harekete geçiren fikirdir.”

Kitabımız korunmaya alındıktan hemen sonra nefes almadan heyecan ile aktı süreç. Emine bu çalışmaları da bizimle paylaşır mısın?

Bir sosyal sorumluluk projesi olmasını düşündüğüm öykümü sevgili Burcu Tuna’ ya ( yani bana ) bir akşam sohbeti arasında bahsetmem ile başladı bu süreç. Sabahında Haluk Gemici’nin sponsor olmak istediği haberini aldım. Burcu Tuna’nın aklına düştü mü, kendisi ile birlikte tüm ekip hızlanmak zorundadır. ( kendim için bu bilgi iyi mi kötü mü bilemedim, canım okuyucum tez canlı olduğum doğrudur.)

Marka tescil patent uzmanı İbrahim Devecioğlu desteği ile öykünün tescilini aldık. Aynı hızla kreatif tasarım için Doğan Yalçın yine bizimle idi. Günümüzün olmazsa olmazı sosyal medya konusunda Eylül Şahin ile güç birliğini oluşturduk. Bu arada sevgili Editör Gönül Çatalcalı güzel sözleri ve desteğiyle heyecanıma heyecan katıp tescil aşamasının öncesinde metnin okumasını yapıp göndermişti.  Sırada Melisa’nın resimlenmesi vardı fakat bizim süremiz sınırlıydı. Tam da bu anda yazar ve çizer Hasan Karaca yetişti. Çok kısa sürede Melisa şekillendi,  metinle resimlemeler buluştu. Turuncu saçlı, meraklı, neşeli bir Melisa görselimiz vardı artık. Benim de çizimden hareketle oyuncağını tasarlayıp hazırlamamla tam vücut bulmuş oldu.

Ardından hiç vakit kaybetmeden Kreatif Danışmanımız Doğan Yalçın ile bir yol haritası çizdik. Doğan yine ustalığını konuşturdu bize çok özenli şahane bir kitap hazırladı. Söz sen de Doğan. Bir çocuk kitabı hazırlamak? Görmeyen bir çocuğun dünyasını doğru anlatabilmek?

Her şeyden önce projenin çocuklar için daha da önemlisi görmeyen çocuklarımız için olması yapılan işin ne kadar anlamlı ve güzel yerlere gidebileceğini bize hayal ettirdi. Melisa’ya dünyayı hayal ettiren bu hikâyenin, bize hayal ettirdiklerini bu kitaba aktarmaya çalışmanın verdiği gurur tarif edilemez. Bir tasarımcı olarak, hayal gücünün ve renklerin bu kadar önemli olduğu bir mesleği yaparken hikayenin görmeyen bir çocuğun dünyasını renklendirmek üzerine kurulmuş olması, benim de en büyük motivasyonum oldu. Biliyorum ki bu projenin içinde olan herkes görmeyen bir çocuğun dünyasını anlatmaktan çok anlamanın verdiği iştahla bu işe sarıldı.

Çocuk kitaplarının bir standartı var mı? Olması gereken ebatları? Ve adını bilmediğim diğer teknikler?

Çocuk kitaplarının genellikle uygun görüldüğü bir ölçü elbette var ancak yaş grupları ve kitabın içeriğine göre değişkenlik gösterebilir. Çocuk kitapları tasarımlarında, yazım ve anlatımlarda olduğu gibi kitabın tasarımında da çocukların anlamasına yardımcı olacak fontlar ve görsellerle desteklenmesi gerekir. Resimler kolay yorumlanmalı, yorumlanırken çocukların hayal dünyasını da kullanabilmesine katkı sağlamalıdır.

Dergicilikte üstatlığınızı biliyorum. Birçok dergi sayenizde hazırlanıyor. Hala okuyan kesim olması ve bu işlerin tarafınızca hazırlanıyor olması şahane. Dergi ve kitap okurlarına kreatif danışman olarak mesajınız?

Günümüzün dijitalleşmiş dünyasında basılı mecraların hala etkisini yitirmiyor olmasını görmek güzel. Ancak bununla birlikte günümüzde kitap ve dergi okumayı zaman alan bir faaliyet gibi gösterip ‘’açıp bir podcast’den dinlerim’’ mantığının oturması, insanların okuma alışkanlığının azalmasına sebep oluyor.

Ve kitabımız hazırdı. Günümüzün olmazsa olmazı sosyal medya tanıtımında idi sıra. Eylül Şahin konunun en naif insanıdır. Dokunduğu markalar projeler uçar. Eylül’cüm sosyal sorumluluk projelerinde hep bizimle oldun. Melisa nasıl yol aldı senin cephende?

Melisa’nın Bastonu gerçekten ilham verici bir proje. Melisa’nın hikâyesiyle tanıştığım ilk an, bu anlamlı projeye küçük bir katkım olabilirse ne mutlu diye düşündüm. Hikâye beni gerçekten duygulandırdı. Değerli insanlarla aynı ekipte yer alarak bu anlamlı işin bir parçası olmak benim için büyük bir gurur kaynağı ve çok özel bir deneyim oldu.

Bir kitap sosyal medyada nasıl duyurulmalı? İnteraktif paylaşımlar? Samimiyet?

Bir kitabı sosyal medyada tanıtmanın etkin yollarından biri, hedef kitleyle duygusal bir bağ kurmaktan geçiyor. Özellikle çocuklara yönelik kitaplar için karakterlerin ve hikayenin samimi bir dille tanıtılması, ebeveynlerin ve eğitimcilerin pozitif yorumları, güvenilirliği artıran en önemli unsur. Hikayeyi kullanıcı ile tanıştırırken renkli ve yaratıcı görseller, kısa animasyonlar ve eğlenceli video içerikleri kullanmakta fayda var.

Bizler organik takipçiden yanayız. Sosyal medyada takipçi satın alarak mavi tık ile yaşamadığı bir dünyayı sunan niteliksiz dolandırıcılar ile ilgili uyarın?

Organik takipçiler, gerçek etkileşim ve geri bildirim sunduğu için markanın itibarı ve sürdürülebilir başarısı için son derece önemli. Takipçi satın alarak mavi tik peşinde koşan ve gerçek değer yaratamayan hesaplar, hem kullanıcıların hem de markanın güvenilirliğine zarar veriyor. Gerçek başarı, samimiyet ve şeffaflıkla gelir, yanıltıcı numaralarla değil.

Ve kitabımız kanatlanmaya hazırdı.

Sevgili Haluk Gemici Petronet’in Kuşadası S’olea Malikâneleri Lansmanı’nda okuyucu ile buluşturdu Melisa’nın Bastonu’nu. Haluk Gemici’nin inovatif projelerdeki başarısını tüm Türkiye gibi dünya da hayranlıkla takip ediyor. S’olea Malikaneleri ile inşaat sektörüne de imza atmış eşsiz ev sahipliği ile örnek olmuştu.

Haluk Gemici sosyal sorumluluklarının hayatın farkında kalıcı ve yenilikçi işlerin emsalsiz ismisiniz. Fenerbahçe Spor Kulübü basketbol takımı ana sponsorluğu sonrası Melisa’nın Bastonu ile bambaşka bir kulvarda da var oldunuz? Çocuk kitabı ile binlerce çocuğa ve görme engelli okuyuculara ulaşacaksınız. Kalbinizdeki duyguyu merak ediyorum.

Hayatımızı anlamlı kılan, naif, kalıcı, insan olduğumuzu hissettiren projelerin çözüm ortağı olmak masal gibi. Bize hikâyenin sonunda iyi insanların da olduğunu, iyi insanların, paylaşan, bölüşen, takım ruhu taşıyan insanların kazanacağını anımsatıyor. Kalbimdeki duygu, gurur, mutluluk ve huzur.

Bazen görmek yetmez demiştik lansmanda… Görmek ve hissetmek adına okuyucularımıza mesajınız ?

Bakmak gözün işidir, görmek kalbin. Hayatta hiçbir zaman çaresizliğe ve geri dönüşe imkân vermemek gerektiğini, lüzumsuz geri dönüşün başarısızlık, tekrara düşmek ve ufku kapatmak olduğunu biliyor, kalbimizle görerek hedefe gitmekten vazgeçmiyor, mutluluğa ulaşan bir toplumun parçası olmaya çalışıyoruz. İnovasyon’u geçmişle , iyilikle harmanlayıp paylaşıyoruz. 

Sosyal sorumluluk projelerinizin, Melisa’nın devamı gelecek mi?

Kesinlikle spor, kültür ve sanat alanında sosyal sorumluluklarımızın farkında olarak devam edeceğiz. Melisa benim 4.evladım artık. Yeni maceralarını ben de heyecanla bekliyorum. Kitabımız tüm çocuklara armağan, görmeyen gözlere ışık olsun.

Ve yazarımız Emine Çetin ile söyleşimizi sonlandırıyorum.

Aslında gördüklerimiz değil de hissettiklerimiz değil mi yaşamı anlamlı kılan? Gördüklerimizin ötesinde, hissettiklerimizle yaşamı daha anlamlı kılmak dileğiyle. Dünyanın tüm renkleri eşliğinde kitabımı sevgiyle kucaklayıp, merakla okuyan okuyuculara sonsuz teşekkür.

 

Burcu Tuna

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu