Ebeveyn rolünde öz farkındalık geliştirmek

 

Etkili bir ebeveyn modeli yaratmak için öncelikle ebeveynlerin kendilerine dönmeleri, isteklerini, ideallerini, hayallerini ve tüm bunları çocukları üzerinden gerçekleştirmeye yönelik davranış biçimlerini gözden geçirmeleri önemlidir. Öz farkındalığı gelişmiş ebeveynler, çocukları üzerinde etki oluşturabilecek davranış modellerini iyi analiz etme şansına sahiptir.

Ebeveynlerin çocukları ile olan iletişimleri, etkileşimleri kendi iç dünyalarının birer yansımasıdır. Ele alınması, güncellenmesi, belki de tamamen terk edilmesi gereken bazı ebeveyn davranışlarını tespit edebilmek çocukla en doğru şekilde iletişim kurabilmeyi mümkün kılabilir.

Ebeveynlerin ortak çıkış noktası iyi birer evlat yetiştirmektir. Bununla birlikte herkes kendi ailesinden gördükleri, yaşadığı çevrede edindiği deneyimler ve tecrübelerinden süzülen saf bilgi harmanıyla çocuğunu eğitir. Kimi zaman fazla mükemmeliyetçi yaklaşım, kimi zaman fazla özgürlükçü davranış biçimi ve kimi zaman da ebeveynlerin, çocukların kendi kararlarını kendilerinin vermesi yönündeki beklentileri,  anne babaya istemsizce hatalar yaptırabilir. İşte tam da bu noktada çocuğa değil kendine odaklanan ebeveyn hangi davranışını düzeltirse, değiştirirse ya da tamamen terk ederse çocuğu üzerinde daha etkin olacağını keşfetmelidir. Bu sürecin net bir tanımı yoktur. Çünkü her aile kendi iç dinamiklerini oluşturmuştur ve bir aileye tavsiye edilebilecek fikirler bir diğerine uymayabilir. Kişiler öz benliklerindeki ana maddeyi evlatlarına aktarma eğilimindedirler. Yanı sıra, bir yandan çağın gereklerine ayak uydurmaya çabalamak, bir yandan yoğun hayat koşuşturmacası daha fazla hata yapmaya sebep olabilir. Bir kısır döngü içine girildiğinde bunu kırmanın en temel başlangıç noktası başkalarını değil kendini incelemek ve öncelikle kendinde bir takım dönüşümler gerçekleştirmek için çabalamaktır.

Anne babanın çocuklarına davranış biçimi, kendi çocukluklarında ebeveynlerinin aynı davranış karşısında nasıl tepki verdiği ile doğrudan bağlantılıdır. Örneğin kimi ebeveynler çok disiplinli bir ailede büyümelerinden dolayı çok esnek sınırlara sahip olmaya çalışmaktayken kimileri ise gördükleri aynı disiplini devam ettirme eğilimindedirler. Geçmişten bugüne aktarılan davranış biçimlerinin bugünkü koşullarda ve bugünkü çocuklara nasıl adapte edileceği, çocuklar ile ebeveynleri arasındaki ilişkinin şeklini belirler.

Bir diğer önemli nokta da çocukları doğru şekilde duymak gerekliliğidir. Onların aslında ne istediğini, davranışlarıyla size ne anlatmaya çalıştıklarını, ihtiyaçlarını, tepkilerinin sebeplerini çözmeye odaklanmak, sevgi ve saygı çerçevesinde yürütülen güvenli bir ilişki inşa etmeyi mümkün kılabilir.

Geniş bir perspektiften incelendiğinde ebeveynin kendi davranışlarını analiz etmesinin, öz farkındalığını geliştirmesinin, rol model olduğu çocuğunun da davranış değiştirmesini sağlayacağı söylenebilir. Unutulmaması gereken ise, birdenbire değişim beklemenin, arabaya bindiğimiz anda varmak istediğimiz yere varmayı beklemekten bir farkı olmadığıdır. Sürecin bir yolculuk olduğunu unutmamak ve yolculukta karşılaşılan zorlukları yenmenin hazzını da yaşayarak keyif almak en doğru yaklaşım olacaktır.

Belma Alper Uğurlu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu