İnci Taneleri’nin Ayça’sı

BKM Yapımı “İnci Taneleri” dizisinde sevilen karekter Ayça’yı canlandıran Ülkü Hilal Çiftçi 11 Ocak 2009, Devrek / Zonguldak doğumlu. Küçük yaşlarda reklam filmlerinde oynadı. 2012 yılından itibaren birçok film ve dizilerde çeşitli roller aldı. Çiftçi’ye yönelttik sorularımızı..

 Nasıl bir ailede büyüdün?

2009 doğumluyum. Zonguldaklıyım. Annem hemşirelik kazanmış ama okuyamamış, babam pastaneci. Ben 4 yaşımdaydım. İlk kez bir bebek bezi reklamında oynadım. İstanbul’a gelince ailem beni bir ajansa yazdırmış. Aslında yaşım büyüdükten sonra çok istememişler ma ben çok istemişim. Hatta bir gün babam sette “Gidelim artık lütfen” demiş, ben ağlamaya başlamışım “Yapmak istiyorum” diye. Aslında kendimi bildim bileli oyuncu olmak en büyük hayalimdi. Televizyon tutkum çok küçük yaşta başladı. Sabahları erkenden kalkıp ekran karşısına geçer, televizyondakileri taklit ederek kendi kendime farklı oyunlar kurardım. Oyuncu olma hayalimi gerçekleştirmemin çok zor olduğunu düşünüyordum çünkü küçük bir şehirde yaşıyorduk ve bu da imkânları ve hayalleri kısıtlıyordu.

Gerçek anlamda oyunculuk ne zaman başlıyor?

‘1923’ isimli müzikalde oynamaya başladım. Ana karakter oldum. Artık oyunculuk  en büyük tutkum haline gelmişti. Sonra oyunlar, filmler ve diziler. Sessiz Yalanlar, Lacivert Gece, Dönence, Arka Sokaklar, Karadayı, Alice, Tozkoporan İskender, Verda, Siccin 3, İyi Oyun, İnci Taneleri…

Yeni filmin “Kayıp Kamyon” için neler diyeceksin?

Arkadaşlarıma, “Okuldan çıktıktan sonra hemen izlemeye gidiyoruz” dedim. Her ne kadar ben önceden izleyecek olsam bile insanların tepkilerini çok merak ediyorum çünkü benim için yeri çok ayrı olan bir film. Bülent (Emin Yarar) ağabey ve Yetkin (Dikinciler) ağabey ile çalışmak olsun, filmin konusu ve senaryosu olsun, beni çok mutlu eden ve çok heyecanlandıran bir film. O yüzden izlemek ve şarkıları duymak benim için çok heyecanlı. Oynadığım Zeynep karakteri çok tatlı bir kız ve benim gibi sanata çok eğilimli; şarkı söylüyor, ukulele çalıyor. Ben de aynı zamanda şarkı söylemeyi çok seviyorum, cover yapıyorum. Filmin ilk baştaki provalarında ukulele provası olduğunu söylediler, “Ben zaten biliyorum” dedim.


Bu kadar erken yaşta birçok dizi ve filmde yer almak nasıl bir duygu?

Kendimi bildim bileli sanatın birçok dalı içerisinde yer aldım ve bundan çok keyif aldım. Hayattaki en büyük tutkum sanat icra etmek. Bu yüzden bunun yanında getirdiği her şeyi seviyorum ve kabulleniyorum. Şu an olduğum yerden çok memnunum. Kendimi daha da güzel yerlerde görmeyi isterim tabii ki ve bunun da ne kadar çok emek gerektirdiğini biliyorum. Yolda biri beni tanıdığında çok hoşuma gidiyor ve mutlu oluyorum. Sanırım ünlenmeyi, tanınmayı da sevdim. Bu durum sevdiklerime de büyük gurur yaşatıyor.

Eğitimini  oyunculuk üzerine mi yapmak istiyorsun?

Evet, Mimar Sinan’da okuyorum. Oyunculuğu zevk aldığım için yapıyorum, yapacağım. Aslında doğru kişilere güvenip kariyerini doğru yönetirsen başarı da geliyor. Çetin Tekindor’la çalıştım; set ahlakı, set disiplinini gördüm. Çok küçüktüm ve onu kendime örnek almıştım. İnci Taneleri dizisinde Yılmaz hocadan çok şeyler öğreniyorum.

Sizin kuşağı nasıl anlatırsın?

Her şeyi biraz oldubittiye getirmeyi seven bir kuşağız. Oysa her şey biraz çaba, çalışma gerektiriyor. Ben aslında bu neslin insanı değilim sanırım, duygulara, hislere çok önem veriyorum. Bir de bizim nesil, kaos, drama gibi günlük duyguları seviyor, ben kalıcı duyguları seviyorum.

Oyunculuk dışında neler yapıyorsun?

Yazıyorum, kitap okuyorum, şarkı söylüyorum, bağlama ve ukulele çalıyorum.

Berna Vatansever

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu