Halı Turizmi ve Ekonomiye Katkıları
Kaan Özkırım: Halı sektörünün geleceği için acente ve mağazaların corono gibi bu zorlu yıllarda gerekli önlemleri almaları, devlet destekli unutulan Türk halılarının üretim bazında canlandırılması, belediyelerimiz eşliğinde açılacak kurslarla el dokuma sanatının yeni nesil genç kızlara öğretilmesi ve biz halıcıların açacakları kurslarla da eleman eksikliğinin giderilmesi başlıca atılması gereken en önemli adımlardır..
Halı mağazaları; dokumahaneleriyle, boyahaneleriyle, ipek atölyeleriyle ve halı showroomlarıyla Türkiye’yi ziyaret eden turistler için mutlaka görülmesi gereken önemli kültürel merkezlerden biri
Türk halıcılığının geçmişi, geleceği ve Türk ekonomisine katkısı…
İLMİK İLMİK DOKUNAN TÜRK EL HALISININ EKONOMİMİZDEKİ YERİ
Bu yıl turizmden 35 milyar doların üstünde gelir bekleyen Türkiye’ye Selçuk ve Kuşadası’ndan döviz girdisi sağlayan ‘halı sektörü’ ile de ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Halı sektörünün en büyük ve önemli müşterileri ise kruvaziyer gemilerle Kuşadası’na gelen ve tur satın alan Amerikalı turistler ile özel tekneleriyle Kuşadası Liman’a demirleyen yerli ve yabancı turistler. Halı mağazaları; dokumahaneleriyle, boyahaneleriyle, ipek atölyeleriyle ve halı showroomlarıyla Türkiye’yi ziyaret eden turistler için mutlaka görülmesi gereken önemli kültürel merkezlerden biri. Buraları ziyarete gelen turistlere zengin halı koleksiyonları tek tek açılarak gösterilir, öte yandan da Türk kültürü ve Türkiye’de halı dokumacılığı sunumu yapılır.
Halı camiasının duayen isimlerinden Kaan Özkırım, halı sektörünün turizme olan katkısını, Türkiye’nin el dokuma halıda dünyadaki yerini, turistlerin Türk halılarına olan ilgisini, halı turizminin dünü ve bugününü, halı alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, turistlere nasıl halı sattıklarını, el dokuması halıların özelliklerini, sezondan beklentilerini, halı sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini anlattı.
* Kaan Bey, halı camiasının duayen isimlerindensiniz, öncelikle mesleki özgeçmişiniz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
– 1989 yılında İstanbul Bazaar 54 firmasında başlayan mesleki hayatımda sırasıyla aynı şirketin Aspendos, Tavas ve Kuşadası şubelerinde çalıştım. 2004 senesinde Doğuş Grubu’nun Kuşadası Kervansaray şubesinde sorumlu olarak devam ettim. 2008 yılı itibariyle Galata Şirketler Grubu’nun Kuşadası Bölgesinde Halı Müdürü olarak görev aldım. 2010 senesi itibariyle teklif aldığım OK Grup bünyesinde 3 yıl devam ettim. Sonrasında 5 yıl Mosaic Halı Mağazası’nda sorumlu olarak çalıştım. 2017 sezonunda radikal bir karar alarak Montenegro (Karadağ )ülkesinde Koyuncu Holding’in halı mağazasının Genel Müdürlüğü’nü yaptım ve bu sene itibariyle de yine aynı sorumluluk içerisinde Kuşadası ve Selçuk’ta hizmet veren Design ve Aladdin’s Weaving Center mağazalarında genel müdürlük görevlerinde bulundum.
* Bir ülkenin var olan değerlerini tanıtma konusunda en önemli olgu olan turizm, çok boyutlu bir sektör olmakla birlikte, Dünya Turizm Örgütü’ne göre, kültür turizmi en gelişmiş turizm türlerinden biri. Sizin bulunduğunuz bölge Selçuk da Hristiyanlık aleminin hac yeri olarak ilan edilen Meryemana Evi, dünyanın en büyük açık hava müzesi Efes Antik Kenti, dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Mabedi, gibi daha birçok tarihi değere ev sahipliği yapıyor. Tüm dünyaya tarihin ve kültürün en güzel örneklerini sunduğu için de yoğun şekilde yerli ve yabancı turist alan bir destinasyon. Bu turistlerin bir bölümü de halı mağazalarını ziyaret edip, alışveriş yapıyor.
Turizmin geliştiği bölgeler 54 farklı sektörle bağlantılı. Siz de kendi halı mağazanız dışında birçok sektörle iç içe çalışıyorsunuz. Söyleşimize sektörünüzün ülke ekonomisine ve turizmine katkısını konuşarak devam etsek?
– Kuşadası ve Selçuk bölgesinin sadece halı sektöründe yıllık bazda yaklaşık 100-150 milyon dolar ülke ekonomisine katkısı oluyor. Kağıt üzerinde sadece halı sektörü gibi gözükse de öncelikle birçok insana iş imkanı sunmaktayız. Bizler mağazacı olarak çalıştığımız bölgedeki pek çok sektöre; acenteler, rehberler, taşıma firmaları, halı toptancıları, seyahat firmaları, kargo şirketleri, taksiciler hatta bazı gruplara yemek ikramlarında bulunduğumuz için bölgedeki birçok esnafa katkı sağlıyoruz. Böylece doğal yoldan ülke ekonomisine de katma değer oluşturuyoruz. Biz sadece halı satışı yapıp ülke ekonomisine katkı sağlamakla kalmıyoruz aynı zamanda zengin Türk halı kültürünün tanıtımını yapıp bu konuda meraklısı olan yabancı turistleri de adeta bir mıknatıs gibi ülkemize çekiyoruz. Bu sayede geleneksel halı kültürümüzün yanı sıra diğer dokuma kültürlerini, yemek kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi ve daha birçok yaşam kültürümüzü de ülkemize gelen turistlere tanıtıyoruz.
* İki yıldır pandemi etkisiyle turizm gelirlerinde beklentilerin uzağında kalan Türkiye, sizce bu yıl küresel kriz öncesi dönemi ne kadar yakalar ve sizin sektörünüz ülke ekonomisine rakamsal olarak yaklaşık ne kadar katkı sağlar?
– Coronanın etkileri günlük hayatta silinmiş olsa bile maalesef turizm sektöründe olumsuz etkileri halen devam etmekte. Öncelikle Türkiye’ye gelen kruvaziyer gemiler çok düşük oran olan yüzde 30’luk kapasiteyle gelmekteler. Bu doluluğu da şirketler uyguladıkları düşük fiyat politikasıyla sağladılar. Sonucunda da bunun işe yansıması tahmin edileceği gibi beklentinin çok altında kalıyor. Halen dünya genelinde artan corona virüs vakaları biz turizmciler için endişe kaynağı oluşturuyor ve bunun yanında Ukrayna–Rusya savaşı da yeni rezervasyonlara son derece negatif etki ediyor. Bu olumsuzluklar sene başındaki tahminlerin yüzde 60’ın altında hedeflerde kalmamıza neden olacak. Normal bir sezonda Türkiye genelinde alışveriş cirosu halı, hediyelik eşya, deri, kuyum ve diğer yan sektörlerle birlikte 1.5 milyar dolara yakın bir rakam. Bu durumda hedeflenen cironun çok çok altında kalınacağı aşikar.
* Her sektörde olduğu gibi halı sektöründe de ülkeler arasında bir rekabet söz konusu mu? Türkiye bu rekabet çemberinin neresinde?
– Türk halıları İran halıları gibi dünya genelinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Geçmişte sadece İran halıları konuşulurken, günümüzde Çin, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerde halılar dokunsa da Türk halıcılığı sektörde çalışan ister tasarım aşaması olsun, ister üretim aşaması isterse de pazarlama aşamasında ki insanlar sayesinde adından oldukça fazla söz ettirmektedir. Günümüzde Türkiye dünya halı ihracatında Hindistan’dan sonra 2. sırada yer almaktadır. Halı sektörü dış ticaret potansiyeli açısından Türk tekstil sektörünün en önemli parçasını oluşturmaktadır.
* Zengin tarihi geçmişi ve doğal güzellikleriyle ülkemizin önemli turizm destinasyonlarından olan Kuşadası, Kruvaziyer Gemi turizminin başkenti konumunda. Sizin de en önemli müşteri portföyünüzü bu kruvaziyer gemilerle acenteler aracılığıyla rehberler eşliğinde gruplar halinde gelen Amerikalı turistler oluşturuyor. Bize turistleri mağazanıza adım attıktan sonra nelerin beklediğini, nasıl hizmetler sunduğunuzu ve hiç aklında fikrinde yokken satın aldığı tur paketinde yer aldığı için gelen bir müşterinin ilgisini halıya nasıl çektiğinizi, satın almasına nasıl ikna ettiğinizi anlatır mısınız?
– Sizin de belirttiğiniz gibi mağazalarımıza tur otobüsleriyle rehber eşliğinde gelen gruplara öncelikle atölyelerimizde ipeğin nasıl çekildiğini, boyaların nasıl elde edildiğini, dokumanın nasıl yapıldığını canlı olarak gösteriyoruz. Daha sonra profesyonel satış elamanı eşliğinde halıcılık tarihinden başlayarak, Anadolu’nun pek çok yerinden gelmiş el dokuma halıları tek tek gösterilerek, tanıtımları şov eşliğinde yapılmaktadır. Sonrasında ilgilenen misafirlerimize birebirde özel ilgilenerek satış yapılmaktadır. Satın aldıkları halıların teslimatı kargoyla doğrudan evlerine yapılır. Mağazamıza gelen tüm misafirlerimize Türk misafirperverliğinin bir parçası olarak yiyecek ve içecek ikramlarımız da olmaktadır.
Sıcak bir şeklide karşıladığımız, kendi lisanlarında kültürel tanıtım ve satış hizmeti verdiğimiz ve Türk misafirperverliğini sunduğumuz misafirlerimizi yine aynı sıcaklıkta, yüzlerinde gülümsemeyle yolcu ederiz.
* Hangi ülke turisti hangi tür halılarla daha çok ilgileniyor?
– Amerikalı ve Avrupalı turistler genellikle büyük ebatlarda dokunmuş yün, yün-pamuk ve ipek halılar tercih etmektedirler. Latin ülkelerinden gelen turistler daha çok küçük ve parlak halılarla ilgileniyorlar. Japonlar ve uzak doğulu turistler sanata düşkünlüklerinden ötürü değişik ebatlarda ipek halıları tercih etmektedirler.
* Duyduğum kadarıyla halı satış tezgahtarlığı diğer hediyelik eşya, kıyafet ve beyaz eşyaı gibi tezgahtarlık mesleğinden oldukça farklı. Okuyucularımıza bu farktan biraz bahseder misiniz?
– Sektörümüz elemanlarında olmazsa olmaz olan özellikler iyi düzeyde yabancı dil konuşmak, bilgi, güler yüz, tecrübe, takım çalışması, ve kıvrak zeka gerektirmektedir. Halı almayı düşünmeyen turiste dar zaman içerisinde aklına girip, ilgisini çekerek ve ikna ederek gösterilen efor takdire şayandır. Bizler sözün özünde yoktan var eden insanlarız. Bunu da atölyelerimizde dokumanın ve ipekçiliğin tüm aşamalarını göstererek, memnuniyet çerçevesi içerisinde merak uyandırarak, ikna ederek, hem eğitici hem de eğlenceli bir ortamda Türk misafirperverliğiyle birlikte satış yapmaktayız.
* Söyleşimizin başında 34 yıldır halı sektöründe hizmet verdiğinizden bahsetmiştiniz. O halde halı turizminin dünü ve bugünü ile halı sektörünün sorunları ve çözüm önerilerinizden bahsetsek biraz da…
– El dokuma Türk halıcılığının yok olmaya yüz tutmuş olması, mağazalar arasındaki çetin rekabet ortamı, bir takım firmaların satış yapmak adına yanlış bilgilerle ve imitasyon mallarla pazarın içinde olmaları ve kalifiye eleman eksikliği karşı karşıya kaldığımız sektörel sorunlardan bazıları.
Halı sektörünün geleceği için acente ve mağazaların pandemi gibi bu zorlu yıllarda gerekli önlemleri almaları, devlet destekli unutulan Türk halılarının üretim bazında canlandırılması, belediyelerimiz eşliğinde açılacak kurslarla el dokuma sanatının yeni nesil genç kızlara öğretilmesi ve biz halıcıların açacakları kurslarla da eleman eksikliğinin giderilmesi başlıca atılması gereken en önemli adımlardır.. Kaldı ki biz kendi adımıza düşen sorumlulukları kararlılık içerisinde uyguluyoruz. Öncelikle unutulmuş birtakım halılarımızın tekrar üretilmeye başlanmasında ve açtığımız kurslarla da eleman yetiştirme konusunda gayretlerimiz devam ediyor.
* COVID-19 salgını döneminde ülkeler vatandaşlarının yurt dışı ve şehir dışı seyahatlerini kısıtlamış, bu durum turizm faaliyetlerini durma noktasına getirmişti. Turizmle bağlantılı sektörünüz bu küresel krizden nasıl etkilendi? Pandemi sonrası ilk sezon bu. Halı müşterilerinin yaklaşımı ve ilgisi nasıl?
– Bu tip krizler her zaman olduğu gibi en çok turizm sektörünü vurur. Covid-19’un dünya çapında yarattığı olumsuz şartlar turizmi durma noktasına getirdi. Pek çok esnaf arkadaş ayakta kalamadı. Kalanların da pek çoğu kredi çıkmazına girdi. Virüs dünya çapında öyle bir etki yarattık ki halen seyahat eden turistler kaygı içerisinde ve yarının riskini de gördükleri için tatil harcamalarından bile tasarruf ederek, tatil yapmaktalar. Bu da bizlerin beklediğimiz işlerin olmamasındaki etkilerin başında geliyor.
* Halı sektörü sezona nasıl başladı, nasıl gidiyor ve sezonun nasıl kapatılacağını öngörüyorsunuz?
– Sezona başlarken tüm camia büyük hedeflerle yola çıktı ve herkes son derece umut doluydu. Sektör neredeyse yarısına geldiğimiz sezonun hedeflenen ciro bazında çok çok altında. Yılın son çeyreğinde her şeyin yolunda gitmesi şartıyla daha iyi işler ve satışlar yaparak yaraların sarılmasını umuyoruz. Bu belirsizlikler kalktığı takdirde önümüzdeki yılı gerçek anlamda patlama yapabilecek bir yıl olarak görmekteyim.
* Biraz da sektörünüzün temel objesi olan halıdan bahsedelim. Bildiğim kadarı ile 2500 yıllık tarihiyle “Pazırık Halısı” dünyanın en eski halısı olarak kabul ediliyor ve bu halıyı Türklerin dokuduğundan söz ediliyor. Bu bilgi doğru mudur? Pazırık Halısı’nın hikayesini anlatabilir misiniz?
– Evet doğru bilgidir. Pazırık Halısı, dünyanın bilinen en eski halısıdır. Bu halı, Altay dağları Pazırık mevkiinde Rus Arkeolog Sergei İvanovich Rudenko tarafından yapılan kazılarda 2500 yıl buzlar altında kalmış eski bir kurgandan (mezardan) çıkarılmıştır.
Motiflerin zenginliği, inanılmaz inceliği ve dokuma özellikleri ile tüm dünyada dikkatleri çeken halı, ilk kez 1953’te yayınlanarak büyük ilgi uyandırmıştı. Milattan önce V. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen halının, yapılan incelemelerde çift düğüm (Gördes) tekniğiyle dokunduğu anlaşılmıştır. Dünyada bu dokuma sistemini kullanan sadece Türkler’dir. O yüzden Pazırık halısının Türk halısı olduğuna inanılmaktadır.
* Dünyanın en eski halısının Türkler tarafından dokunmuş olması oldukça gurur verici. Ne mutlu bizlere ki tarihin her döneminde ve dünya coğrafyasının her yerinde izlerimiz var. Gördes tekniğiyle dokunan Pazırık halısının renkleriyle, motifleriyle genel özelliklerini anlatır mısınız biraz da…
– Halı, 1.89×2 m. boyutunda ve çok ince bir yünden yapılmış olup, desimetre karesinde 3 bin 600 Gördes düğümü ile inanılmaz ve daha sonraları erişilmemiş bir ustalık eseridir. Hayvan ve insan figürleri ile bitkisel ve geometrik motifler kullanılarak dokunmuştur. Halının ortası tıpkı bir dama tahtası şeklindedir eni 4 boyu ise 6 kare olmak üzere toplam 24 kare bölümden oluşturulmuştur. Halının göbek desenlerini oluşturan karelerin içinde dört yapraklı bir bitkisel motif vardır. Geniş bordürün bir tanesinde sıralar halinde 24 adet geyik, iki dar bordürde kare içine aslan ve grifon figürleri yerleştirilmiştir. Halının en geniş bordüründe ise 28 adet at ve insan figürleri görülür. Kullanılan renkler ise zeminde koyu kırmızı olmak üzere koyu kahverengi, sarı, lacivert, açık mavi ve krem renkleridir. İsmini içinde bulunduğu Pazırık kurganından alan halı, buzlar altında kaldığı, dokuma tekniği ve fermente edilmiş yün liflerinin bitkisel boya ile renklendirilmesinden dolayı renklerindeki canlılığı günümüze kadar gelmiştir.
Pazırık Halısı günümüzde nerede sergileniyor? Mağazanızda bir replikası var mı?
– Dünyanın bilinen en eski yün dokuma halı örneği olan Pazırık Halısı, Rusya’da St. Petersburg’taki Ermitaj Müzesi’nde sergileniyor. Bu halının replikaları birçok halı mağazasında bulunduğu gibi bizim de Kuşadası ve Selçuk mağazalarımızın duvarlarını süslüyor.
* Her bir odası farklı dizayn edilmiş mağazaların yine her odasındaki duvarlarında değişik kültürel değerleri içeren farklı renk ve desenlerde halılar ve çeşitli el dokuma objeler sergileniyor. Bize biraz bu halılardan ve objelerden bahseder misiniz?
– Halı mağazalarında tamamı el dokuması olan halılar içerisinde saf yün, yün-pamuk, merserize pamuk ve ipek halıları bulunur. Geldiği yöreye göre desen ve renk çeşitliliklerine sahiptirler. Halıların yanı sıra farklı dokuma tekniğine sahip olan kilim, sumak, cicim, bahtiyari, şahseven gibi birbirinden güzel el dokuma ürünler de bulunmaktadır. Ayrıca kültürümüzün bir parçası olan heybe, beşik, tuzluk, nazarlık, kapı süsleri gibi eski ve yeni parçalar da ürün yelpazelerinde yer almaktadır.
* Bir halıyı gördüğünüzde bu halının hangi ülkede veya şehirde dokunduğunu anlar mısınız? Diğer halılardan ayrıştırmak için renkleri ve motifleri ne kadar belirleyici? Biraz da renk ve motifleriyle bölgesel bazda halıları birbirlerinden ayrıştıran özelliklerden bahsetsek…
– Sorunuzun cevabı aslında desen ve renkte saklıdır. Biz halı ekspertleri desen renk ve dokuma şekline bakarak halının hangi ülkede hatta hangi bölgede dokunduğunu anlarız. – Türkiye’nin her bölgesinde farklı karakterde halılar dokunmaktadır. Her bölgenin kendi deseni ve renkleri vardır. Hereke halılarımız bizim gözbebeğimizdir ve dünya çapında isim yapmışlardır. Hereke halısının en belirleyici deseni yedi dağın çiçeği motifidir. Bölgenin dokuma ustaları ünü nam salmış o eşsiz motifleri yün üstü pamuk ve saf ipek şeklinde dokurlar. Yapımı yıllar süren birinci sınıf ipek kullanılarak örülen bu halılar saraylarda kullanılmıştır. Aynı zamanda bu halılardan bazıları eski zamanlarda yabancı devlet erkanlarına da hediye edilmişlerdircv cv. Diğer bölgesel halılardan örnekler verecek olursak, Milas yün halıları tütün ve toprak tonlarında boyanmış, hatta tütünün kendi motifi de halıya işlenmiştir. Bergama halımız ise Milas halısının yumuşak tonlarına tam zıt bir şekilde kırmızı ve lacivert ana renklerinden oluşmaktadır. Motifleri de çok farklılık göstermektedir. Karakteristik özelliği ise çift mihraplı olup Türkiye’mizin 7 kiliseler diye bilinen bir beldenin klasik güzelliğidir. Uşak halılarının deseni 16. yüzyıla kadar geri gider. Eski zamanlarda bu halılar varsıl kesimde ve saraylarda bulunurdu. İri çiçekli ve madalyon motifleriyle, yumuşak ve sıcak tonlarıyla ün salmıştır. Amerikalı turistlerin de en çok tercih ettiği halıların başında gelir.
* Halı alırken nelere dikkat etmeliyiz?
– Düğüm sayısı, materyalin saf olması, kullanılan boyanın kalitesi ve işçiliğin mükemmeliyeti önemlidir.
* Orta Asya’dan Anadolu’ya giren ve yüzyıllar boyu evlerin en güzel yerlerini süsleyen Türk el dokuma halı dokumacılığının da can çekişen sektörler arasında olduğundan bahsetmiştiniz söyleşimiz başlarında. Bunun nedenleri nelerdir ve tekrar canlanması için neler yapılabilir?
– Geleneksel Türk el dokuması halıcılığı da maalesef bitmek üzere olan bir sektör. Günümüz şartlarında hammaddenin pahalanması, işçilik maliyetinin artması, dokuyacak kalifiye elemanın bulunmaması en önemli sebeplerdir. Hali hazırda artık dokunmayan pek çok halımız mevcuttur. Kula, Yuntdağ, Konya Ladik ve Başmakçı halıları bunlardan birkaç tanesi. Yeterli bir devlet desteğiyle o eski günleri yakalamak, unutulmuş halıları tekrar dokumak tabi ki mümkündür. Şahsi beklentim devletimizin bu konuda radikal adımlar atarak halıcılık sektörünün tekrar ayağa kaldırılmasıdır.
* Bu keyifli ve aydınlatıcı söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Son olarak sizin eklemek istedikleriniz varsa söyleşimizi onları konuşarak noktalayalım…
– Söyleşi için ben teşekkür ederim. Sektörümüzde rekabet ettiğimiz mağazalar ve işbirliği içinde olduğumuz acentelerle yapılacak mütabakat ve devletimizin olmazsa olmaz desteği tek temennimdir.
Foto 1 – 2: Halı sektörünün duayen isimlerinde Kaan Özkırım
Foto 3: Halı sektörünün 34 yıllık deneyimli ismi Kaan Özkırın, halı ve halıcılığa dair birçok bilgiyi paylaştı
Foto 54– 8: Mağazaya gelen turistlere halı hakkında bilgi verilip, satış yapılıyor
Foto 9: Turistlere ipekten nasıl iplik elde edildiği, halının nasıl dokunduğu atölyelerde canlı olarak gösterilip, bilgi veriliyor
Foto 10: İpek halı örnekleri
Foto 11-13: Halı mağazalarındaki çeşitli ürün yelpazeleri
Foto 14: Dünyanın en eski halısı Pazırık halı
Röportaj: “Fulya Omaç”