Diyar-ı Omerta

Bir aydır en önemli gündem maddesi güzel Narin’in hunharca katledilmesi.
Yürekleri dağlayan bir cinayet. İnsanlığı sorgulatan bir vahşet.
Derin ilişkiler. Sapkın, çirkin, yanlış..

Diyarbakır Tepebaşı köyü dünyanın dilinde…

Olmaz böyle şey! Neredeyse 20 gün sular altında bırakılmış bir çocuk..
Kolu – bacağı koparılmış.Taşla ezilmiş.

Delil karartmalar, yalanlar , hileler, oyunlar. İnsanca değil; mafyavari ilişkiler.
Tehdit, korku. Ve suskunluk. Derin bir suskunluk.

İnsanlığımızı alıp uzaklara götüren. Bir fırtına gibi yüzümüze – gözümüze çarpan..

Kimse bir şey görmemiş, kimse bir şey duymamış.Küçücük bir alan.
Evler birbirine bakıyor. Duymayınca, görmeyince konuşmuyorlar..
Hiç bir şey bilmiyorlar..

Oysa bilmek zamanı. Görmek ve konuşmak zamanı.İnsanlığa yeniden tutunmak için..
Örf ve adetlerimize yaklaşmak için. İslam dininin güzelliklerine koşmak için. İnsan olmak için..

Dedim ya mafyavari  ilişkiler.
Ve mafya rolü; OMERTA.
Mario Puzo’nun unutulmaz romanı.
336 sayfa sancı, acı ve ders!

Omerta..
Yani sessizlik yemini.
Yani kötülüğe siper..
Yani ölmemek için susmak..
Yani mafya kuralları..

Burası Diyarbakır. Bir çok medeniyete beşiklik etmiş güzel topraklar.
Bu bereketli toprakları Diyar – ı Omerta’ya çevirmeye kimin hakkı var?
Bu suskunluğun yarattığı zarar bütün topluma?
Bütün toplumsal değerlere..İnsanlığımıza..Vicdanımıza..

Onun için yeni Diyar – ı Omerta ‘lara isyan..

2 yaşındaki bebeğin acısına da, haksız şiddete uğrayan, cinayete kurban giden kadınlarımızlarla da dayanışma.
Sevgi ortaklığı.. Kader birliği..
Susmamak.. Yüksek sesle ‘özgürlüğü ve çağdaşlığı seslendirmek’..
Duymak, görmek, bilmek.. Ve konuşmak..
Türkiye’nin aydınlık yarınları için..

Omerta; erkeklik mi?
Hadi oradan!

Melike Toprak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu