Cumhuriyet neden 29 Ekim’de ilan edildi?

Cumhuriyet neden 29 Ekim’de ilan edildi? Neden 28 ya da 30 Ekim değil?
Düşmanın Anadolu’dan atıldığı 9 Eylül’de ilan edilmesi daha doğru olmaz mıydı?
Niye 29 Ekim?

 Tarih M.Ö 1200’lerdi. Birleşik Helen ordularının başkomutanı Agamennon Çanakkale”nin karşısındaki Limni adasında toplanan yüzlerce gemiyle Anadolu’ya, Truva’ya saldırdı. Dokuz sene süren bir savaştan sonra Agamennon at hilesi ile Truva’yı işgal etti. Kenti ateşe verdi, tüm halkı kılıçtan geçirdi. Agamennon bugün Yunan mitolojisinin çok önemli ve adından çok söz edilen bir kahramanı.

Tarih 18 Mart 1915 idi.

  1. Dünya Savaşı’nın kanlı günleri. Birleşik Krallık ile Fransız gemileri yine Truva’nın tam karşısındaki Limni Adası’ndan Çanakkale boğazına saldırdı. İşgal kuvvetlerinin deniz gücü üç filodan oluşuyordu.1. Filoda İngilizlerin en güvendiği savaş gemilerinden biri de vardı.İlginçtir. Adı Agamennon’du.

Tarih tekerrür mü ediyordu.1.Filo saat 10.30’da boğaza girdi. Ancak Kumkale gerisindeki Osmanlı obüsleri nefes açtırmadı. 12 isabet alan Agamemnon Limni’ye geri dönmek zorunda kaldı. Ardından diğer gemiler de. Ya battılar ya kaçtılar.
Çanakkale bu kez düşmemişti. İşgalciler Çanakkale’yi geçemeyince Mustafa Kemal, “Truva’nın intikamını aldık” demişti.

Tarih 30 Ekim 1918 idi.
Osmanlı İmparatorluğu 1.Dünya Savaşı”nı kaybetmişti. İtilaf devletleri ile teslim anlaşmasını imzalayacaktı.İlginçtir. İmza yeri yine Yunanistan’ın Limni Adası’ydı.
Çok daha ilginci antlaşma Mondros limanında bekleyen Agamemnon savaş gemisinde imzalanacaktı.

İngilizlerin dev gibi amiral gemisi Queen Elizabeth varken, ondan çok daha küçük Agamemnon’u seçmelerinin elbet bir nedeni olmalıydı. Yoksa bu Anadolu’ya bir mesaj mıydı? Truva’nın işgali mi hatırlatılıyordu?

Aynı zamanda Çanakkale hezimetinin öcü müydü? Geminin kaptan köşkünde uzun bir masa vardı. Masanın bir tarafında İngiltere, Fransa, İtalya gibi emperyalistler ve onların maşası Yunanistan. Diğer tarafında savaşı kaybeden Osmanlı İmparatorluğu.
Gecenin geç saatinde taraflar 25 maddelik anlaşmaya imza attığında Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona ermiş, tarihe karışmıştı. Ardından Anadolu’nun işgali başladı.
Aç kurt gibi saldırdılar. İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan Anadolu’yu paylaşıyordu.Talan başlamıştı. İstanbul’un işgalinde yine Agamemnon gemisi vardı.
Ancak tarihin çarkı farklı dönüyordu. Emperyaller için karada işler hiç umdukları gibi gitmedi. Anadolu halkları omuz omuza vererek işgalcileri bir bir bu topraklardan attı.

Tarih 29 Ekim 1923 idi.

Agamemnon savaş gemisinde imzalanan Mondros anlaşmasının ardından 5 yıl geçmişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi devletin yönetim biçiminin cumhuriyet olduğunu tüm dünyaya ilan etti. Devletin adı da “Türkiye Cumhuriyeti” oldu.

Peki neden 29 Ekim?

Aradan 2 yıl geçti.Yıl 1925’di. Aylardan yine Ekim. Fahrettin Altay Paşa, Çankaya Köşkünde Atatürk’ün konuğuydu. Yemekler yendi, sohbetler edildi. Fahrettin Altay bir ara Atatürk’e  sordu.

“Cumhuriyet’imizin ilanının 29 Ekim’e gelmesi acaba bir tesadüf müdür? Üç gün evvel, beş gün sonra da olabilirdi. Neden 29 Ekim?”

Atatürk düşünmeden cevapladı.

“Mondros 30 Ekim’dir. Cumhuriyet 29 Ekim. İşte bu da bir milletin, mazlum bir milletin ahıdır. Sanırım ki o zamanki devletler bunu anlamışlardır.” 

Sonra bir an durdu, Fahrettin Paşa’ya baktı ve elini masanın üzerine vurdu;

 “Deyiniz ki, bu tarihten silinmek istenilen bir milletin öcüdür”

Sedat Kaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu