Kaldırın bariyerleri
“Sazında tel olduğun, türküsünde sevdaya vurulduğun, nağmesinden düşlere salıncak kurduğun ve sohbetinde yoğrulduğun sanatçılardır sevgine en güzel karşılığı sunan.”
Sıcak yaz günlerinin soft eşlikçisidir konserler. Hele ki denize karşı ya da çimler üzerinde rahatlıkla tadını çıkarabileceğimiz bir alandaysa değmeyin keyfimize.
Özel günlerde sahne performansları ayrı bir anlamlı oluyor doğrusu. Öyle ki 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kapsamında düzenlenen etkinlikler de şölen gibi bir gün yaşattı katılımcılarına. İstanbul’un Arnavutköy sınırlarında yer alan Karaburun Liman gerçekten de muhteşem bir güne ev sahipliği yaptı. Ben de bu harika kutlamaların konuğuydum elbette ki. Gün boyunca süren eğlence, birbirinden güzel yarışmalarla heyecanı katladı.
Güneşi yıldızlara ulaştıran en can alıcı nokta ise Pop Müziğin Prensi Yusuf Güney’in sevenleriyle buluşması oldu. İşte sizlere asıl anlatmak istediğim konunun odağında eşsiz sanatçı kişiliğiyle Yusuf var. Kendisiyle tanıştığımda 18 yaşında bir üniversite öğrencisiydim. Bu kez İzmir Bayındır’daki bir konserindeydik. ‘Bundan öncesi de var tabii ki. Fakat konuyu dağıtmamak adına şimdilik oraya girmiyorum.’ Sahadaki ilk röportajım, ilk harika sohbetim ve ilk başarımdı. Yusuf’a olan hayranlığımı ve saygımı bilmeyen yoktur. Öyle ki albümlerini imzaladığı kaleme kadar hâlâ evimin en özel köşesindedir eserleri. İşte sanatçının ne demek olduğunu o zamanlar anladım. Sevgili Yusuf öyle mütevazı ve öylesine içten bir sevgiyle sohbetime karşılık veriyordu ki kamera karşısındaki tüm heyecanım yok olmuştu. Kendisini sahnede en önden izlediğim anlardaki karşılıklı saygı minneti gösterimizi ise hiç unutamam. Röportajımız bitmiş olmasına rağmen şarkı aralıklarında sahneden aynı mütevazılıkla teşekkürlerini sunmaya devam etmişti. İşte bir konserinde daha en sevilen şarkılarına eşlik etmek için adımladım yolları ben de. Her zamanki sarsılmaz karakteri ve hürmet bezeli duruşu ile selamladı sevenlerini. Teşekkürleri hiç bitmedi yine. Halkına bayram tebriklerini sundu. Sevgiyle bekleyenlerine aynı rotadan sevgi seli yaşattı. Kendisini tanıyanların ve ilk kez bir konserinde tanıma şansına nail olanların aklında eminim ki aynı düşünce yer etmiştir: “Ne kadar mütevazı, ne kadar beyefendi ve ne kadar da bizden.”
Değerli Yusuf konser boyunca şarkılarında açtığı aralıklardan dört bir yandaki dinleyenlerine kulak verdi. Hiç erinmeden şefkatle insanların arasına karıştı ve onlarla aynı kareye verdi samimiyet kokulu pozlarını. Kendisine “Yusuf Abi!” nidalarıyla ulaşmaya çalışan genç hayranlarını duydu ve onlara aynı içtenlikle cevap verdi. Ve bir cümlesiyle kalplere uzanan yola serpildi çiçekler: “Bariyerleri açalım. Uzak kalmak istemiyorum sevenlerimden.” Yusuf Güney yıllar önceki Yusuf’tu hâlâ. Karakteri, seslenişi ve içtenliği asla değişmeyen Yusuf… Bizden biri…
Sanatçı topluma her kelamı ve her adımıyla örnek teşkil eden nadide bir yapıttır. Bizler toplum olarak saygıya değer biçenleri gördükçe daha da umutlanıyor daha bir seviyoruz kendimizi. Birbirine saygısını, sevgisini ve bağlılığını aradaki tüm engelleri kaldırarak gösterebilen insanlar mutlu ve yerinde saymayan toplulukları inşa eder. Sanatçılar bu yolda en özel aynalardır. Kendi gibi olan sanatçılar halkın tahtına kurulan yegâne kişilikler olmuştur ezelden. Dün ne ise bugün de aynı deyişlerin sahibi kişilikler mihenk olarak kabul görür gönül tahtında. Sazında tel olduğun, türküsünde sevdaya vurulduğun, nağmesinden düşlere salıncak kurduğun ve sohbetinde yoğrulduğun sanatçılardır karşılıksız sevgine en güzel karşılığı sunan. Sanatını layıkıyla icra eden, gönlünde sevenlerini büyüten, nereden geldiğini her daim bilen ve halk adına halktan biri olmayı tepeden tırnağa giyinen tüm sanatçılara selâm olsun.
Ve topluma değer katan en özel yanın için, saflığa simge sanatçı yönün için, sevgi giysili saygı mücevheri nüktelerin için sonsuz minnetle Kıymetlimiz Yusuf. Sonsuz milyonların yüreğinde sonsuzsun… Sanata ve sanatçıya sevgiyle…
Gamze Bargın Bulmuş
