Millet uyandı da, nasıl?

Biraz soluklandık.. Allahtan geçti – bitti seçimler. Biz de bittik!
Lüzumsuz kalabalıklar, heyecansız konuşmalar.
Çarşı – pazar da belirsizlik.
Neden şikayet edeceğini bilmeyen bir grup yurttaş seçim günü ‘pazarlar kurulmadı ‘ diye ona da tepki koydu; vallahi şaşırdım!
Neyse CHP bir grup ahalinin gazını aldı.
Seçim başarısı şimdilik yoğun muhalefeti kesti gibi.
‘CHP sadece belediyeleri kazandı. 4 yıl daha bu iktidar dümende’ diyecektim, demedim, neme lazım!
Ağzını açan hışma uğrar diye korktum!
Bu tartışmalar bir kaç ay sonra..
Kahve ikiye bölünmüş; Ekremciler, Mansurcular..
‘Seçimi Ekrem İmamoğlu aldı’.
‘Bak Mansur Yavaş’a Ankara’nın tapusunu alanı ikiye katladı ‘.
Ekrem de Ekrem, Mansur da Mansur.
Reis’çiler şimdilik sus – pus.
Bazıları belli; Ahmet Hakan’dan etkilenmiş ; düşük desibelden ‘Bu Tayyip Bey’in seçimi değildi ki..’ diyor, ama reytingleri yok!
Faturayı parti yönetimine kesiyorlar:
‘Adam çalışıyor, kılını kıpırdatan bir kişi yok’.
‘Adaylar kötüydü adaylar ‘.
Ekrem İmamoğlu övülüyor da övülüyor; Mansur Yavaş da öyle!
Ben ‘Özgür Özel’in de hakkını yemeyin ‘ filan diyecek oldum; sloganlar arasında kayboldum!
Bir süre önce İstanbul’da gittim- gördüm. Büyükçekmece ‘nin efsane başkanı Dr. Hasan Akgün; muhteşem iki müze açtı; Cumhuriyet ve ATA’mıza saygı anlamında.
Açılışı Ekrem Başkan yaptı; bir ilgi; bir sevgi.
Ben bizim göçmen takıma ‘Aman Ekrem bey’ filan diyecek oldum, hepsinden aynı yanıt:
‘Bize gelme, ona git- şuna git’.
Millet kararını vermiş..
Boş tencere iktidarı uyardı. Böyle giderse bir sonraki seçimde götürecek!
Kahvede keyifler iyi. Espriler gırla!
Memur emeklisi Dündar Amca’ya çok güldüm :
‘Dedim ben dedim; içkiye, rakıya bu kadar zam yapıldı, millet ayıldı, seçim gitti ‘.
Süleyman hocam daha entellektüel:
‘Bir millet uyanıyor’.
Sadık Şendil’in muhteşem senaryosuna Ertem hocamın ( Eğilmez) çektiği, Kartal abinin (Tibet) başrolünü oynadığı filme atıfta bulunuyor.
‘Sadece içki mi’ filan gibi bir densizlik yapmadım; niye milletin keyfini kaçırayım ki!
Uyansın millet; ne güzel!
Yeni dönemin yıldızı emekliler!
Vallahi de, billâhi de öyle havalılar ki; demeyin gitsin!
Dillerinde aynı şarkı: ‘Biz yıktık da biz yıktık’.
Cep delik, cepken delik; olsun; havalar bin beş yüz!
Türk halkının babası Süleyman Demirel, ‘Benim memurum, benim köylüm ‘ derdi; emekliler de aynı terminoloji:
‘Benim oyum’.
Oyları ile Ak Parti’nin seçim birincilik maratonuna son verdiler ya; bu bir süre devam eder! Ne zamana kadar mı?
Ay başı yaklaşıyor! Mayıs karşı devrimi! Mutluluğa, özgüvene karşı!
Maaş yine 12-15 bin! Bakkal – manav- kahveci aynı! Veresiye yok!
Yine köşeden tornistan!
Ben yorum yapmadım; ‘şöyledir, böyledir’ desem ne fayda!
‘Hele bir zam vermesinler ‘ diye böbürlenen Mehmet bey amcamın ilacı Z kuşağından torunu Can:
‘Artış martış yok dede. Sen de babaannemi boşa, genç bir hanım al, devlet 40 yıl ona maaş ödesin. İntikamını al’.
Bir şeyler geldi kulağıma ama duymazdan geldim!
Akraba arasına niye gireyim?
Pazarda ucuz şey; domates, mandalina, portakal.Ona da ucuz denirse..
Can erikten, karpuzdan, çilekten hiç dem vurmayacağım!
Yavaş yavaş ‘evin ufak tefek taşları ‘.
Yıkılan orta direk adına pazardan sonra marketlerde de son incelemelerimi yapıyorum. Ayıp olmasın diye hepsinden birer – ikişer parça bir şeyler alıyorum!
Yahu yoksa zararda mıyım?
Al -al ekonomisi!
Görürsem Mahfi Hocama ( Eğilmez) soracağım; güvenirim; bu işin doğru psikolojisi nedir?
Haydi bakalım; diziler!
Bugün Kızılcık Şerbeti mi var; İnci Taneleri mi? Kafamda bir yandan da 3 saat boyunca dinlediklerim!
En son ‘Çeşitli Düşünceler’ kitabını okumuştum; efsane düşünür  Montesquieu ne güzel söylemiş:
‘Laf yetiştirmekten, kendini yetiştirmeyi unutmuş insanlar var’.
Ne diyeyim!

Dr.Hakan Tartan