Hayatın her alanında mobbing var !

Önce mobbing nedir sorgulayalım.

Yıldırma (Mobbing) kavramı ingilizce  “mob” kökünden gelmektedir. “Mob” sözcüğü, ingilizcede yasal olmayan biçimde şiddet uygulayan kalabalık veya “çete” anlamındadır.

Bir eylem biçimi olarak mobbing sözcüğü ise, psikolojik şiddet, kuşatma, topluca saldırma, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir. Çocukluk yıllarından başlayarak her yerde görürüz bu yıldırma yıpratma eylemini. Sokakta, okullarda , işyerlerinde.

Sıradan olmayan insanlar daha çok mobbinge uğrayan insanlardır. Başta da engelliler. Ara engelliler için durum çok daha başka çok daha vahimdir. Az görenler, az duyanlar, zekası hafif geri olanlar veya ileri olanlar…

Gözlemlerime dayanarak yazıyorum. Çok iyi eğitim almış , eğitim yıllarında dişleri ile tırnakları ile kazıyarak diplomasını cebine koymuş engelli kendini bir yerde daha güvenli hisseder. Bir işe de girdi ise “kazandım, başardım”der. Oysa savaş yeni başlamıştır.

Önce merakla bakarlar sonra başlar ortalık kaynamaya.

 “Sağlamlar işsizken bu gözleri bozuk işe nasıl girmiş?‘’, ‘’ Yürürken bastonla bile yalpalıyor bir de kolundan mı tutacağız? ‘’ gibi gibi…

Sağlam doğmak, sağlam büyümek için siz ne yaptınız ki ! Seneler geçer ne eğitiminize uygun kadro verirler ne de içlerine alırlar. İçten içten kızarlar da.

Bir bakarsınız konuşmazlar sizinle, bir odada işsizliğe ve yalnızlığa mahkum yaşarsınız. Kaçacak yer de yok, mecbur günleri sayarsınız.

İşverenlere kalsa yasal zorunluluk olan engelli, eski hükümlü çalıştırmak yerine maaşlarını evlerine gönderirler. Ya da cezayı ödeyip ayak altında olmasınlar diyenler de var(dır).

Az gelişmiş ülkelerde kaderdir mobbing. Aşılması zor dağlardır. Devle savaşmaktır. Yenileceğini bile bile…

 

Nadide Apaydın Akbulut