Eylül’de limon gibi sıkılmak !

Olimpiyatlarda ‘döküldükten’ sonra ‘eylülde futbola geldik’. ‘İyi ki ‘ diyeceğim, ama ona da kızanlar olacak.
Hala bazılarının kafasında ‘3F’ şehir efsanesi! Malum İspanya , Arjantin ve Şili’den yola çıkılarak faşist yönetimlerin ‘halkı uyutma ‘ yöntemlerinden biri olarak kabul edilir futbol!
‘Diğer ikisi, diğer ikisi’ diye tepinenlere  ‘Biz de Meydan Larousse değiliz, aç öğren’ diyeceğim de, ‘gerginlik enerjim yok’ hadi söyleyeyim:
‘Denilen o ki; futbol/ fiesta( yani eğlence)/ fatima (yani din) ‘.

Neyse, konumuz başka!
Pahalılık, orman yangını, zam, TÜİK ve olimpiyat dolu ağustos ayını ‘layıkıyla idrak ettikten ‘ sonra her yıl yaptığımız gibi Alpay ağabeyimizin çağrısına uyduk ve ‘eylüle geldik’; ‘eylülde geldik ‘!
Mutlu azınlık tatil yaptı, büyük çoğunluk ‘evde PTT’. O da artık ‘TT’ oldu galiba.
Çoluğu – çocuğu ‘git oyna’ diye sokağa gönderenler ‘pijama’sız’ ev keyfi yaptı; sadece terlik – televizyon!

Çok sıcaktı çok!

Eylülde geldik ya, kahveler biraz daha şenlikli; millet ısmarlamasa da çay içiyor gari!
Ne de olsa temmuz zammı! Hele kış bastırsın; görürüz kahve efelerini!
Yine aynı poz ; el belde, çaysız boş muhabbet ve aynı yalan:
‘Hanım/ torun bekliyor ‘..
Muhabbetler tek düze; yüzde 80’in dilinde aynı sözler;
‘Her şey çok pahalı ‘.
Yüzde 20’lik yarı politize  kesim ise hala umutlu:
‘2024 emekliler yılı. Her şey güzel olacak’.
Kafam karıştı.
Yorumun ilk bölümü ‘Reis’çi’, sonrası İmamoğlu’cu.
Eeee, n’oluyoruz Abi!

Bütün umut kırıntılarını biçip  – döken Neriman Abla her zaman ki gibi:
‘Bırakın boş muhabbeti. Biz ekmek bulamıyoruz, termal tesis yiyin diyorlar!’.
Vay ki ne vay!  Dillerde emekliler için yapılan çok ve çeşitli indirimler..
Pek işe yaramamış!
Mehmet Bey Amca noktayı koydu:
‘Biz diyoruz ki açız, onlar diyor ki tişört alın, gömlek alın’

Yahu bu kadar politize olmak için erken değil mi?
Neyse ki futbol var! Vallahi de , billâhi de Salazar’cı da değilim, Franko’cu da!
Lafın gelişi yahu. Konuşuluyor işte, futbol da konuşuluyor! En çokta Jose Mourinho!
Bir küçük azınlık ‘8. haftada trilyonları alır gider’ dese de çok uzun yıllardır şampiyonluk hasreti çeken Fenerliler de umut yoğun!
Adamın bağrışını – çağrışını, hakeme kafa tutuşunu, çizgi dışına çıkıp el – kol sallayışını bile seviyorlar! Şimdilik!

Okan Hoca gündem dışı, Beşiktaş ‘ın Hollanda’lısı Giovanni Van Bronckhorst da büyük bir kupa alsa da ‘isim kurbanı’! Söylemesi zor..Adamın ismini şekilden şekile sokuyorlar! Sıkılıp Mourinho’ya dönüyorlar!

Neyse ki Z kuşağı var:
‘Yahu bırakın Bronk’u , Mronk’u diliniz dönmeyecek; Van deyin geçin Lan!’.
Bak sen konuşana!

Bu kadar yeter! 3-5 parça bir şeyler alıp pazardan eve yol alma zamanı..
‘En sevmediğin yemekler ‘ listesinde adı bulunan bamya 130- 150 lira; ben severim..
Bursa’da “bir liraya alıcı çıkmadı” diye sokaklara dökülen domates hala 20-30 lira bandında..
‘Limona gel’ diye bağırıyor bir pazarcı, Erdal bey ( İnönü) geldi aklıma , nurlar içinde olsun, ‘limon gibi sıkılmayın’ demişti; o limon 60-70 lira..
Ne bu ya!

Bu pahalılık sarmalına çözüm bulunmazsa ‘milletin sosyalleşme yolu’ pazarlarda tarihe karışacak; şimdiden söylüyorum!

Neşesi olan da var; baktım yolun bir tarafında bir kaç boya yemiş eski Murat 131, gençler klibi bizim Torbalı’nın Çırpı beldesinde ( şimdi mahalle) çekilen Fatih kardeşimin ( Bulut) ‘Allah’ına gurban olayım’ şarkısı ile eğleniyor; ne güzel! Yolun diğer tarafında ya TOGG, ya Tesla, ya MG; inanın seçemedim ; Billie Eilish  bangırdıyor; ‘L’amour de ma vie(hayatımın aşkı) ‘. Yol burası , disko değil, ama.. Yeni dünya düzeni!

‘Gelecek var – yok’ tartışmalarına girip ‘derin felsefem’ ile canınızı sıkmayacağım..
Eve gidip 3-5 parça pazar malzemesini yıkarken “Yüzyüzeyken Konuşuruz” dinleyeceğim; Berfin öğretti;

‘Ateş edecek misin’.
Lafı uzatmaya gerek yok/ Ben mi öleyim yoksa/ Ateş edecek misin..
‘Yurtta barış, dünyada barış’

Bana sorsalar her yol O’na çıkar; canım ATA’m..

Dr.Hakan Tartan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu