Biz de yönetenler yapmaz,söyler !
Tatil modu. Ne kadar paradan- puldan, pahalılıktan şikayet etsekte, hepimiz yolcuyuz.Yazlık villa, kiralık ev, otel, pansiyon, köy..Hiç olmadı; ‘ilgi katsayısı ‘ düşse de, konu – komşu, eş – dost.
Tatili seviyoruz evelallah!
Her bayramda herkesin gözü Reis’te! Hafta sonuna 3+2 oldu mu; al sana 9 gün ‘keyif’.
Sinüs, cosinüs hesabı olsa, onu da yapacağız!
Hani adamcağıza kuru da olsa bir küçük ‘teşekkür ‘..
Hem tatilciyiz; hem siyasetçi!
İşimize geldiği gibi!
Kulağımla duydum; uzayan bayram tatilini Nostradamus’a, baba Vanga’ya bile dayandıranlar çıktı; ‘pes’ ettim!
Bayram öncesi çul çaput, biraz sebze – meyve dedik; daldık pazara..
Muhalif kesim de aynı slogan; aynı ses tonu:
‘Hiç bir şey alamıyoruz; yandık, öldük bittik’.
‘Hayat çok pahalı çok..’.
‘Gelll, gellll’le başlayan bayat pazarcı sloganlarından sıkılmış Reis’çiler hep umut dolu:
‘Hele şu yaz geçsin, piyasa toparlanacak’.
‘Merak etmeyin temmuzda Reis yüzleri güldürecek ‘.
Kahvede muhabbet biraz daha renkli. Emekliler de hava 1500. Hele Ankara’daki emekli mitingine gidenler Julius Sezarvari ‘gittim, bağırdım, yendim’ edasında!
İşler karışık!
Temmuz da emekliye, memura zam var da ne kadar?
En az emekli maaşı asgari ücrete mi eşitlenecek?
15 bin mi olacak?
Vallahi hükümet erkanına buradan söyleyeyim; ‘kök – mök hesabına hiç girmeyin, rakam neyse pattadanak verin gitsin ‘! Milletin canı burnunda!
Asıl kahve kavgasını da şimdiden söyleyeyim; Reis mi verdi, Özgür Özel mi aldı?
Al sana ‘karşılıklı dialog’!
Z kuşağı düşünceli.. Tatil ama nasıl? Tatil ama nerede?
Dedeler yine kendi havasında!
Yine de güne ‘günooo’ diye başlayan Furkan, Yurtlar’da emeklilere otel hizmeti muhabbeti uzayınca lafı çaktı:
‘Neyse ya dedem tatile çıkamazsa pazara çıkar. Biz de öyle..’.
Türkiye ‘de alıştık ; bol bol laf salatası.
Herkes bir şey yapacakta; elde var sıfır.
Gazı veren, eleştiriyi TIR’a yükleyen çokta; elle tutulur sonuç nafile!
Ben Z kuşağından başka bir çift söz bekledim, ama onlar da ‘maddiyat ‘la çok içice, göz göze.
Evin yolunu tuttum; benim Başkanlık dönemimden kalma bez file; içinde yarım karpuz!
Çok değil; 3-4 yıl önce kilosu bir tl olan; 3’er, 4’er aldığımız karpuz!
Bu İran malımıymış; İspanya ‘dan mı gelmiş; vallahi ‘kilosu 30 lira’yı duyunca canım sıkıldı; ahlayıp puhlayıp yarımında karar kıldım; yüklendim, tuttum fakirhanenin yolunu.
Analitik psikolojinin babası Carl Gustav Jung’un bir kitabında okumuştum; sevdim:
‘İnsan; yaptığı şeydir, yapacağını söylediği şey değil’.
He kurban(!) söyledin de bunu biz de dinleyen kim!
Bizi yönetenler söylemeyi seviyor!
Dr.Hakan Tartan