Aşkın en güzeli insanın insanı sevmesi

Eve dönüş tamam.. Pastırma yazı da çekip gidince kentler doldu yine.Yazlıklar, bahçeler, karavanlar devri kapandı.Bayağı soğuk ..Şarkı belli; ‘evim evim güzel evim’..
Ve tabi sıcak..

Reis’çiler kahvede, çarşı – pazarda pek havalı! Bir neden ‘herkese dağıtılan 5 bin lira ikramiye’ bir diğeri de ‘doğalgaz desteğindeki yeni artış’..Sosyal yardımlar da galiba 10 milyon aileye ulaşıyormuş! Ballandıra ballandıra, hem de yüksek tondan konuşuyorlar; afilli afilli..
‘Hayat pahalı, ama devlet de gereğini yapıyor canımmmm’..

Son m biraz uzun! Propaganda taktiği! Bak sen bizim kahvelere; ayaklı Cambridge, Oxford yerlisinden! Pazarlar da yazın tadı yok; rengi de. Yeşillikler 10 lira, sebze – meyve 40-50 lira bandında. Pazarcı kafa bulsa; vatandaş kafa yaracak; hava o!

Bizim müzmin muhalifleri  de ‘havasında görmedim’ maalesef. Ne kahvede, ne pazarda..
Formda değiller; kafa bir yere takılı da çözemedim!

Renksiz, desibeli düşük muhabbetler de hala CHP kongresi ‘Reyting kralı’ da ‘kazanan tam kim’ anlamadım! Özgür’cüler, Piro’cular, İmamoğlu ‘cular. Bak ‘kavga yok’ ama saflar da belirsiz. Vallahi de, tallahi de git – gel’ler var; kulağım şahit!

Yahu kurtarıcı yine Z kuşağı; kurban ola’m size!

5 bin lira tartışmasına takılıp ‘bayat muhalefet ‘in yeni bir örneğini sergileyen Ahmet Amca’ma elde Starbucks kahve ile laf atan onlar:
‘Taktınız 5 bin liraya, bir kere de bir kere. Merak etmeyin her yüzyılda verilecek ‘.

Bir iki ayıp söz duydum da; duymamış olayım; yakıştıramadım; hele sana Neriman Abla!
Fenomenlere, bankacı Seçil bacıma filan vuran vurana..
Arada Fatih Hoca ile Emre Belözoğlu da nasibini alıyor salvolardan da; iş kulüp çatışması ile büyümesin diye namlular bigudililere dönüyor yine.

Kahvenin havalısı Beşiktaşlılar; bu ponzi – götüringen işine bulaşan kara kartallı yokmuş galiba! Hasan Arat’ın projeleri de çok mu şımartmış ne; 10-12 puan farkına rağmen şampiyon edasındalar.

.Soğuktan kaçanlar kuru kalabalık yapınca pazar yorgunu bazı ablalar ayakta kaldı.
O zaman da ben devreye girdim; biraz da eski siyasi alışkanlıkla:
‘Beyler yer verin hanımlara..ATA’mızın havasını – suyunu da mı solumadınız?’.
Ben de tüyeceğim ufaktan!
Kadınlarla fotoğraf çektirirken koltuk getirmişler de; o ayakta poz vermiş ya! Güzel ATA’m..
Canım ‘Atatürk ‘ün Izmir’i’ kitabımda da yazmıştım!
Cahillik etmeyin! İçimden söyledim ha; boşa hava basmayayım!
Konuşan konuşana.. Anlatan anlatana..
Dedim ya; bayat malzemeler bayat! Belki seçime doğru ‘yeni renkler’..

Ver elini fakirhane. Biraz sessizlik mi? Kimbilir!

‘İnsan ancak sustuklarını duyan biriyle bir ömür geçirebilir’ demiş Hint mistik guru Osho; bir zaman, bir yerde okumuştum.

O kadar çok konuştu ki ahali ; yoruldum..Susarak ‘konuşan’ birini arıyorum. Konuşacaksa da ‘ninni’ tonunda anlatan..Bir parça da sevgi ve içtenlik olsa; yolun sonunda..

Aşık Mahzuni Şerif  tadında; mesela; bu savaş, kaos, çatışma günlerinde : ‘Bütün aşklardan yücedir; insanın insanı sevmesi’..

İnsanın insanı sevmesi. İnsan gibi..

Dr.Hakan Tartan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu