Ya Türkiye?
“Toplumun genelinin neler döndüğünden haberi yoktur, hatta haberi olmadığından dahi haberi yoktur” Noam Chomsky
İsrail geçtiğimiz cuma günü İran’ı bombaladı. Ortadoğu’da sağa sola saldırıp duran bu İsrail kendini dev aynasında mı görüyor yoksa birilerinin desteğiyle, silahıyla bu coğrafyanın şımarık şeytanına el mi veriyor? İsrail dediğin zaten Amerika. Amerika’nın Ortadoğu maşası…İngiltere’yi hesaba katıyoruz tabii ki. Ama bir de bunlar var;
Peki İran kimin maşası? Bakın Doç. Dr. Cihat Yaycı-Müstafi Tümgeneral anlatıyor:
“1979 da İran rejimi Paris’te kuruldu. Humeyni nereden geldi, Paristen.Geçici hükümet nerede kuruldu Paris’te. Tahran’a hangi uçakla geldi Air France la. İlk söylediği şey neydi: ‘Siyonist İsrail’i haritadan sileceğiz, batı şeytandır dedi’ Ama şükür namazı kılarken arkasında haham ve Amerikan büyükelçisi vardı. Şimdi saklanıyor. Ama tespit edildi. İran ‘ın görevi neydi o zaman İran Lübnan’da güya İsrail’e karşı bir örgüt kurmuştu. İsrail de bunu bahane etti Lübnan’ı işgal etti. Suriye de onu işgal etti. Yemen e saldırıldı. Gazze de İran destekli guruplar var diye saldırılıyor. Ve İsrail’in nükleer silahlanmasının önü açıldı. Neden çünkü İran da müthiş füzeler vardı. İsrail’i vuracaktı. Efendim derken İsrail bu yüzden silahlandı. Böylece İran’ın görevi bitti. İran’ın parçalanması lazım, yeni bir yönetim getirecekler. Bop projesinin bu kısmı tamamlanmış oldu.”
Bununla birlikte Avrupa’daki entelektüel vicdan, Amerika’nın ve İsrail’in yaptıklarını görmezden gelirken, zaten küresel güçler, kapitalizm ile dünyadaki tüm ulus devletlerini her anlamda iliğini kemiğini sömürdü. İçeriden parçalamaya başladı. Zaten ileride ne ulusu kalacak ne devleti… Anlayacağınız herkes kendi derdine düşmüş Ortadoğu’daki katliamı soğukkanlılıkla izler olmuş. Bir şeyler dönüyor ve hem de çok uzun zamandır planlı olarak…
“2003 te Beyaz Saray’da Başkan George Bush’un güvenlik danışmanı olan Condoleeza Rice, Washington Post gazetesinde bir makale yayımlamıştı. Makalesinin başlığı; “Orta Doğu’yu Dönüştürmek (The Transforming the Middle East)” idi. Büyük Orta Doğu Projesi çerçevesinde Fas’tan Pakistan’a 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini yazmıştı.
Rice’ın yazısını da diğerleri takip etmişti. 2006 da Amerikalı General Ralph Peters: “Kan Sınırları (Blood Borders)” adlı bir makale yazmış ve tüm sınırları değişmiş bir harita yayımlamıştı.
Bir yıl sonra 2007’de Emekli Pentagon Generali Wesley Clark, 11 Eylül’ü takip eden günlerde Pentagon’a yaptığı bir ziyaretten bahsetmişti. Pentagon’da rastladığı bir askeri yetkilinin, kendisine Irak’la savaşa girme kararı alındığını ve bundan birkaç hafta sonra da ABD’nin Afganistan’ı bombalamaya başladığı sırada Irak’ın yanı sıra Suriye, Lübnan, Libya, Somali ve Sudan’ı da içeren “5 yılda 7 ülkeyi” ortadan kaldırma planının uygulamaya konulduğunu ve ardından “İran’la işin bitirileceğini” söylediğini aktarmıştı.
Bu ülkelerden İran hariç hepsi operasyon görmüştü. Sonuncusu Suriye’ydi. Suriye’de iktidar, Golani lakabıyla bilinen Ahmet eş Şara adlı HTŞ (Eski El Kaide elemanı) öncülüğünde ele geçirildi. Türkiye’nin sınır komşuları PKK ve El Kaide türevi heyeti Tahrir-i Şam (HTŞ) oldu.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad 8 Aralık 2024’te devrildi. Akabinde medyada yalanlar inanılmaz boyuttaydı.
Suriye iktidarı el değiştirdiği günlerde ABD’de başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Donald Trump; Erdoğan’a iltifatlar yağdırdı. “Çok zeki, çok akıllı bir adam. Suriye’de çok akıllıca işi bitirdi. Amerikan askerlerinin Suriye’de ölmesini istemiyorum. Suriyenin anahtarı , Türkiye’de” dedi. Anahtarı elimize tutuşturulan Suriye, ABD, İngiltere ve İsrail denetimindeki çeşitli isimler altına gizlenmiş ( PYD,YPG,SDG vs) PKK ve Selefi cihatçı El Kaide türevi (Nusra, İŞİD,HTŞ vs) gruplardı.
Trump, 2019’da Beyaz Saray’dayken Türkiye Barış Pınarı Harekatı’na başlandığında Erdoğan’a “Aptal olma PKK ile anlaş!” mealinde bir tehdit mektubu yazmıştı. Fırat’ın doğusunda Türk ordusunu istemiyordu. Ayrıca Türkiye’nin istenmeyen adımlar atması halinde uygulanacak bir dizi yaptırım içeren bir kararnameyi de alelacele yürürlüğe koymuştu. Biden döneminde de yaptırım kılıcı kafamızdaydı hala öyle…” Banu Avar -Alaycı Kuşlar
Şimdi İsrail Türkiye’nin sınırlarına yaklaşmışken; bize Anayasa değişikliği diyorlar. Sevr diyorlar. Birilerinin eli, gözü Anadolu’ya takılmış durumda. Sorarım size. Peki şimdi sıra kimde?
Gamze Cantürk




