TENMAK, Türkiye’nin teknoloji merkezi olma yolunda ilerliyor
Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) Başkanı Abdullah Buğrahan Karaveli, soruları yanıtladı.
Türkiye’nin kaynak ve teknolojide dışa bağımlılığını azaltmış, küresel değer zincirine önemli katkılar sunan bir ülke olma hedefi doğrultusunda ilerlediğini dile getiren Karaveli, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın çalışma prensibi ve çalışma alanına baktığımızda, bakanlığın teknoloji ve ARGE üssü Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, kısaca TENMAK” dedi.
Karaveli, ülkenin net sıfır hedefine giden yolda önemli rol oynayan hidrojenle ilgili teknolojilerin geliştirilmesi ve bu teknolojiyle ilgilenen çalışanların yetiştirilmesi konusunda kurumun kilit rol oynadığına işaret ederek, “TENMAK bunu kendi belirlediği sorun ya da fırsat alanlarına uygun teknoloji geliştirerek yapıyor. Diğer yandan, kamuoyuna çağrıda bulunarak üniversitelerdeki araştırmacıların ve sanayi sektörlerinin hidrojen projelerine finansman sağlıyor ya da teknik olarak destekliyor ya da uluslararası geliştirilen projelerde bir proje paydaşı olarak yer alıyor ve teknoloji geliştirme odaklı çalışmalar yapıyor” diye konuştu.
“Dünya nükleer enerjide yeni bir altın çağı yaşıyor”
Karaveli, TENMAK’ın çalışma alanlarının doğrudan ülkenin 40-50 yıllık hedefleriyle eşleştiğini ifade ederek, ülkede hızla artan enerji talebinin karbon salımı olmadan karşılanması noktasında nükleer enerjinin önemli bir görev üstlendiğini dile getirdi.
Bu doğrultuda, sağlıktan havacılığa, çevreden uzaya kadar pek çok alanda bilim ve mühendislik araştırmalarının önünü açması beklenen elektron hızlandırıcısını yakın zamanda devreye alan Türk Hızlandırıcı ve Işınım Laboratuvarı’nın (TARLA) kurum tarafından desteklendiğine dikkati çeken Karaveli, nükleer enerjinin bütün mirasının TENMAK’ta olduğunu ifade etti.
Karaveli, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun TENMAK’a dönüştüğünü anımsatarak, “TENMAK kendi enstitüleriyle ve çalışma ekosistemiyle nükleer teknolojiye destek sağlarken, TARLA gibi birleşenleriyle doğru bir iletişim halinde. Temel odak noktası olarak da dünya nükleer enerjide, özellikle karbonsuz bir enerji kaynağı iddiasında bulunduğu için, yeni bir altın çağı yaşıyor” değerlendirmesinde bulundu.