Sihirli Dokunuşlar
Yasemen Güzellik ve Dermatoloji Merkezi’nin kurucusu, dermatoloji uzmanı ve yazar Dr. Yasemin Fatih Amato ile güzellik, bilim ve kadının değişen dünyasına dair derinlikli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Günümüzde güzellik adreslerini sektöre dönüştüren etmenler nelerdir?
Güzellik bir öngörü değil kadınların ihtiyacına verilen doğal bir yanıttı. O dönemlerde estetik konular bugünkü kadar gündemde değildi. Ancak kadınların hem görünüşleri hem de psikolojik olarak kendilerini daha iyi hissetmeye ihtiyaç duyduklarını gözlemliyordum. Bilimsel bilgimi bu yönde kullanmak içimden geldi. Cesur bir öngörüden çok, kadınlara duyduğum ilgiden ve mesleğime duyduğum sevgiden doğan bir yönelimdi.
Güzellik merkezlerinin gitgide çoğalan bir rekabet ortamında kadınlar, neyi hangi kriteri, hangi doktoru tercih etmelidir sizce?
Teknolojinin gelişmesi, bilginin yaygınlaşması ve görselliğin hayatımızda artan yeri sektörün büyümesini sağladı. Ancak bu büyümenin sağlıklı olması için güven duygusunun her şeyin önüne geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne yaparsak yapalım, işin temeli güvenli ve bilimsel hizmettir.
Günümüzde güzellik merkezleri birbirleriyle yarış halindeler. Bu vaziyet, arz talep dengesinden mi kaynaklanıyor? Ya da kadın hep güzel olmak, genç olmak zorunda mıdır?
En önemlisi, alanında uzman bir isimden hizmet almak. Merkezin hijyeni, kullanılan cihazların onaylı olması ve işlem sonrası takip süreci gibi detaylar da oldukça önemli. Bu işler sadece estetik değil, aynı zamanda sağlığa dair uygulamalar. Kadınlar, kararlarını sadece görüntüye değil, bilgiye ve güvene göre vermeli.
Güzellik merkezlerinde konusunda uzman olmayan kişiler, güzellik dağıtmaya devam ediyorlar. Netice itibarıyla kişinin özünü bozan durumları basından, sosyal medyadan izliyor ve kadına zarar veren işlemlere şahit oluyoruz. Bu itibarıyla güya bizi güzelleştirecek güzellik merkezlerine güvenmiyoruz. Bu durumda dermatolog ya da estetik cerrah olmayan doktorların dahil yüzümüze müdahale etmemesi için yüze yapılan uygulamaları uzman doktor olarak neler söylersiniz?
Hiçbir kadın güzel olmak zorunda değil. Ama isterse güzelleşmeye hakkı vardır. Önemli olan, bu kararın kadının kendisi için verilmiş olması. Başkalarının beklentileriyle değil, kendi aynasına içtenlikle bakarak bir değişim istiyorsa, bu sağlıklı bir tercihtir.
Cilt son derece hassas bir organdır. Bu yüzden onunla ilgili yapılacak her müdahale uzmanlık gerektirir. Ne yazık ki zaman zaman hatalı ve kalıcı zararlar oluştuğuna tanık oluyoruz. Bu yüzden herkesin daha dikkatli ve bilinçli olması gerektiğini düşünüyorum.
Şahsınıza on parmağında on marifet var diyenlerdenim. Yazar kimliğiniz, doktor kimliğinizle bütünleşmiş bir elmanın yarısı gibi. Zira kadına dair yazdıklarınızda bilimsel çalışmaların ışığı var. Dolayısıyla bu olgu şahsınızı marka yapmış. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Açıkçası kendimi marka olarak tanımlamak bana biraz iddialı geliyor. Yıllardır işimi disiplinle, severek yaptım. Yazdığım kitaplar, televizyon programları, klinik çalışmalarım zamanla bir bütün oluşturdu. Bu da belki insanlara güven verdi. Ama her şeyin özü, işini iyi yapmak bence.
2004 yılında “Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima” kitabınızdaki dikkat çektiğiniz insan egosu mudur? Ya da kadınların güzel olmaya toplumsal gidişatta belirleyici psikolojik bir dayatma mıdır?
Kadınlara, güzelliğin dışarıdan gelen bir şey değil, içsel bir süreç olduğunu anlatmaya çalıştım. Cilt bakımı, estetik uygulamalar birer araç olabilir. Ama özünde kadının kendini sevmesi ve kabullenmesi yatar. Bu farkındalıkla güzellik de daha kalıcı hale gelir.
Adeta slogan olan ve bu sloganla sizi marka yapan “Sihirli Dokunuşlar” adlı kitabınız mı anahtar olmuştur insan fizyonomisini bozmadan yaptığınız işlemlere?
Bu kitapta hem yılların getirdiğim deneyimleri hem de estetiğe yaklaşımımı aktardım. “Sihirli” olan, aslında kişinin kendine olan ilgisidir. Kitapta da bunu sade ve anlaşılır bir dille paylaşmaya çalıştım. Kadınlara küçük ipuçlarıyla katkı sağlayabildiysem ne mutlu bana.
Doktorluğunuzun yanı sıra yazar kimliğiniz ve yaptığınız onlarca TV. Programları, Uluslararası alanınızdaki tıp kongreleri ve hali hazırda yaptığınız köşe yazarlığı ile kadının gücünü gösteren kadınlarımızdansınız. Bu kadar işe güce ve özel hayatınıza nasıl yetişiyorsunuz?
Her şeye mükemmel şekilde yetiştiğimi söyleyemem. Ama zamanı iyi planlamaya çalışıyorum. Ailemden ve ekibimden destek alıyorum. Sevdiğim bir işi yapıyor olmak da bana enerji veriyor. Bir kadın olarak çok yönlü olmayı zaman içinde öğrendim.
Kadının olduğu her yerde kadınların izi mi var?
Kadınların hayattaki her rolü çok kıymetli. Bilgiyle, ilgiyle ve kendine güvenle ilerleyen her kadın, bulunduğu alana değer katıyor. Ben sadece bu yolculukta onların yanında olmayı seçtim. Her zaman olduğu gibi yine bilimin ve sevginin ışığında ilerlemeye devam edeceğim.
Son Söz: Marka olmak öyle kolay olmuyor… Tam da bu yüzden Dermatolog Dr. Yasemin Fatih Amato tek başına markadır. Kadının gücü, kadının meslek sahibi olması ve kadının hayatın her alanında dişiyle, tırnağıyla çalışıp çabalaması, insanlığa faydası ve kadının alanda her engele rağmen o engelleri aşması var madalyonun görünmeyen yüzünde. Madalyonun görünen yüzünde ise, kadının anaçlığı ve sonsuz sevgisi, kadın olmanın erdemi, doğa ile bütünleşmesi var. Onun için Abraham Maslowun İhtiyaçlar için Abraham tepe noktasındaki piramitteki yerde “kendini gerçekleştirme ihtiyacı” ile kucaklaşan bizim zeki ve analitik düşünce yapısında olan kadınlarımız var. Bir kadın, korkmadan, yılmadan, yaşamın her türlü zorluklarına rağmen toplumuna ve toplumlara fayda sağlıyorsa o kadın markadır. Kaldı ki “Cinsiyet Eşitsizliği”, “Cam Tavan” gerçeğiyle yüzleşse de kadın, çalışarak, çabalayarak öğreniyor ve de öğretiyor… Onun için insana dokunmuş her kadınımız markadır.
Sonuç olarak; Dr. Yasemin Amato konusunda uzman ve çok yönlü bir bilim kadınımızdır. Bu bağlamda Dr. Yasemin Fatih Amato markalaşmış bir isimdir. Özü değişmemiş, naif,, yüreği insan sevgisiyle bezenmiş, araştıran, bilimden sapmayan, verileri, analizlerle bağdaştıran salt güzellik merkezi doktoru değil, ilim ışığında aydınlatan kadın doktorlarımızdandır.
Hayatın her alanında zoru başarmış ve kadın olmanın verdiği intizamla, sevgiyle marka olmayı hak eden tüm kadınlarımıza selam olsun…
Şadıman Şenbalkan