Rüzgarla Dans

Foça’nın rüzgarı meşhurdur. İyonların Ege sahillerinde kurdukları 12 kentten biri olan kent adını nesli tükenmekte olan fok balıklarından alıyor. Phokaia ya da Foça’da rüzgar hızı 25  km/s civarlarında seyreder. Bu da sadece teknelerin yelkenlerini şişirmiyor karadakilerin de eğlenmelerinde ön plana çıkıyor. Her anlamıyla rüzgarla dans yani.

Foça’nın cennet köşelerinden biri de Mark Warner Phokaia Beach Resort. Mavi bayraklı denize sıfır konumda bulunan tesis kendine ait kumsal plajı, özel iskelesi ve açık havuzları ile misafirlerine gün boyu güneşin tadını çıkarabilecekleri bir alan sunuyor. Tesiste özenle tasarlanmış bahçeler, sıcak tonlarda dekore edilen odalar, mutfağından çıkan lezzetleri keyifle tadacağınız geniş ve ferah teras, yenilenip tazeleneceğiniz SPA ve Wellness bölümünün yanı sıra eğlence dolu aktivite olanakları dikkati çekiyor. Çalışanların güleryüzlü ve yardımsever olması misafirlerin kendilerini bir aile ortamında hissetmelerine neden oluyor.

Bilge ve Mehmet İşler sadece konuk ağırlamıyorlar iki senedir yelken sporuna gönül verenlere destek veriyorlar. Nasıl mı? Uluslararası bir yelken festivali düzenleyerek. International Sailing Fest bir festivalden daha fazlası. Bu yıl 55 yelkenli ile 400 yelkenci katıldı. Komşumuz Yunanistan’ın Midilli ve Sakız adalarından gelen yelken sevdalıları da vardı. Festivalde sadece yelken yarışları yok her türlü aktivite var. Tabii ki Ayhan Sicimoğlu Latin All Stars konseri de..

Onca yoğunluğuna rağmen Bilge Durdu İşler ile otelin sessiz bir köşesinde sohbet ettik..

“Geçen yılla bu yıl arasındaki farklar neler oldu?”

“Geçen yıl bu festival için aslında uzun zamandır içimizde  taşıdığımız  bir hayalle yola çıktık. Bu hayali insanlarla paylaştığımızda inananlar da oldu, “olmaz” diyenler de… Ama bize  inanan, yanımızda duran dostlarımız ve paydaşlarımız sayesinde o hayal gerçek oldu ve ilk Yelken Festivali’mizi birlikte yaşadık. Sonrasında içimizde hep şu vardı: “Neden daha büyüğü olmasın?” İşte bu yıl, geçen yılki hayalimizi görenlerin desteği ve aramıza katılan yeni yelkencilerle festivalimiz uluslararası boyuta ulaştı. Geçen yılın iki katı katılımcıyla, dostluk ve barış rüzgârlarını daha geniş kitlelere taşıdık. Bu bizim için hayalin ötesinde, tarifsiz bir mutluluktu. Ve şimdi… Festivalin hemen ardından, şimdiden heyecanla yeni hayalin peşine düşmüş durumdayız. 26 Eylül’de gerçekleşecek olan 3. Uluslararası Yelken Festivali için hazırlıklara başladık bile. Çünkü artık biliyoruz  ki; paylaştıkça büyüyen hayaller, gerçeğe dönüşüyor.”

“Ya Ayhan Sicimoğlu?”

“Geçen yıl festivalimizin ilk konserini Ayhan Sicimoğlu ile başlatmıştık. Bu yıl da artık bizim “yelken yüzümüz” olarak onunla birlikte festivalimize devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçlerde de Ayhan Sicimoğlu ile yan yana, festivalimizin bir parçası olarak yolumuza devam edeceğiz. Ayhan Sicimoğlu’nun bir yelkenci, bir deniz tutkunu olması, festivalimize bambaşka bir anlam ve ruh katıyor. Geçen yılki konser muhteşemdi, bu yıl ise çok daha güzeldi. Uzun süre sahnede kaldı ve hepimize unutulmaz anlar yaşattı. Önümüzdeki yıllarda da Yelken Festivali’mizi Ayhan Sicimoğlu konseriyle taçlandırmaya devam edeceğiz.”

“Bir tekne tutkunu olduğunuzu biliyorum. Siz de yarışlara katılmayı düşünür müsünüz?”

“Kendi yelken teknemizi kullanıyoruz, hem işimizde hem de hayatımızda yelken bizim için vazgeçilmez bir parça. Tesis olarak da 2005 yılından bu yana yelken turizmi yapıyoruz. Bugüne kadar optimist, pico, katamaran gibi birçok farklı yelken tipini misafirlerimize sunduk ve hâlâ sunmaya devam ediyoruz. Denizde kullanılan araçlar arasında benim favorim her zaman yelken oldu. Motor yatları da elbette seviyoruz ama biz motor yatçı değiliz; biz yelkenciyiz. Rüzgârla denizin üzerinde verdiğimiz mücadele, özgürlük hissi ve yelkenin ruhu bizim için bambaşka. İşte bu yüzden yelkeni çok seviyor ve tutkuyla yaşıyoruz.Tabii ki bugüne kadar, yoğun iş temposundan dolayı herhangi bir yelken yarışına katılamadım. Oysa bir gün o yarış atmosferini solumayı, ekip ruhunu orada yaşamayı ve o mücadeleyi bizzat vermeyi çok isterim. İnşallah bir gün biz de o heyecana katılacağız.”

“Yelken sporuna katkılarınız inanılmaz”

“Teşekkür ediyorum. Ülkemizde deniz sporlarının, özellikle de yelkenin çok daha fazla yayılması gerektiğine inanıyorum. Yelken turizminin gelişmesi, yelken kullanan insan sayısının artması ve çocuklarımızın küçük yaşlardan itibaren bu eğitimi alması bizim için çok önemli. Çünkü yelken, hem doğayla iç içe olan hem de çocukların motor becerilerini geliştiren, onlara rüzgârla ve denizle mücadeleyi öğreten eşsiz bir spor. Yelkenin hem bir hobi olarak hem de bir spor dalı olarak ülkemizde daha fazla yaygınlaşmasını istiyoruz. Bu konuda bizler de elimizden geleni yapıyoruz. Amacımız, yelkeni sadece kıyı bölgeleriyle sınırlı bırakmadan, farklı alanlara da taşıyarak yelken turizminin ülkemizde daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak.”

Erkan Sevinç

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu