Millet iradesine sahip çıkıyor !

CHP tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda organize edilen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor İzmir Mitingi”, Gündoğdu Meydanı’nda büyük bir coşkuya sahne oldu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eşi Didem Özel, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve eşi Öznur Tugay, Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eşi Duygu Aslanoğlu, CHP Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları, parti mensuplarının yer aldığı tarihi mitingde yurttaşlara seslenen Başkan Tugay, “Türkiye elbette büyük ve güçlü bir ülke ama yanlış yönetilince yoksulların ve işsizlerin ülkesi olduk. Cumhuriyet kurulduğu yıllarda idealist, vatansever yöneticileri vardı. Halk da onların etrafında kenetlenmişti. İşte bu şekilde Türkiye hızla büyümüş ve yükselmişti ama şimdi; hata üstüne hata yapıyor, acısını çiftçisiyle, emeklisiyle, öğrencisiyle, işçisiyle, memuruyla ve en önemlisi iş bulamayan gençleriyle tüm halkımız çekiyor. Gençlerimiz başka ülkelerde kendisine gelecek arıyor. Onlara ‘Giderlerse gitsin’ diyor birileri. İçimiz acıyor, çünkü gidenler bizim geleceğimiz. Bu yanlışlara azim ve kararlılıkla hep beraber ‘dur’ diyeceğiz değerli kardeşlerim ve büyüklerim. Türkiye kaybettiği her şeyi tekrar geri kazanacak. Çalışarak başaracağız. Kendimize, halkımıza, değerlerimize inanarak bunu başaracağız” diye konuştu.

“İzmir özgürlüğün şehridir”

19 Mayıs’ın 106 yıldır çok özel bir gün olduğunu belirten Başkan Tugay, “19 Mayıs, Atamızın işgal ve zulüm altındaki ülkemizi kurtarmak için ilk adımı attığı gün. Onurlu halkımızın esarete ‘Hayır’ dediği, ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek ayağa kalktığı gün. Ve İzmir, kurtuluşun ve zaferin şehri. Milli Mücadele’nin en ağır işgalini yaşamış, işgalin ilk iki gününde 5 bin insanın katledildiği, ancak kurtuluşa kadar mücadelesinden, direnişinden vazgeçmemiş insanların şehrindeyiz. İzmir direnişin şehridir değerli yurttaşlarım. İzmir esareti yaşadığı için özgürlüğün değerini bilir; İzmir özgürlüğün şehridir. İzmir haksızlıklara boyun eğmez ve baskıya teslim olmaz. Ne mutlu İzmir’in değerini bilenlere ve değerlerine sahip çıkanlara…” ifadelerini kullandı.

“Geleceğinizi sizin azminiz ve kararlı mücadeleniz belirleyecek”

“Türkiye Cumhuriyeti ilelebet var olsun” diyen Başkan Tugay, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta yer alan sözlerini hatırlatarak “Atatürk’ümüz, Nutuk’ta ‘Ulusumuzun vicdanında geleceğe dair büyük bir gelişme yeteneği olduğunu anladığını ve bu gerçeği ulusal bir sır gibi içinde sakladığını’ söylemiştir. Yani Atatürk ulusumuza inanmıştır. ‘Milletin istiklalini, yine milletin azmi ve kararlılığı kurtaracak’ demiştir. Değerli yurttaşlarım; ne zaman umutsuzluk hissederseniz bu sözü hatırlayın. Geleceğinizi sizin azminiz ve kararlı mücadeleniz belirleyecek, bunu hiç unutmayın. Türkiye’yi zor günlerinden, mücadeleden vazgeçmeyen insanlar çıkaracak” sözlerine yer verdi.

Ekrem İmamoğlu’nun mesajı

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Silivri’de tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mesajını yüzbinlere okudu:

“Güzel İzmir’in güzel insanları, Gündoğdu Meydanı’nı Ege’nin tüm renkleriyle dolduran kıymetli yurttaşlarım, geleceğimizin umudu sevgili gençler; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.

Tam 106 yıl önce, 1919’un o karanlık günlerinde, bir milletin makûs talihini değiştiren bir adım atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıkarak, bir ulusun kurtuluş ve haysiyet yürüyüşünü başlattı. O gün Samsun’da başlayan yürüyüş, Amasya’da kararlılıkla şekillendi, Sivas ve Erzurum’da halkın desteğiyle taçlandı, Ankara’da Meclis’le milletin iradesi oldu, kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir’de ise milletin zaferi olarak tarihe geçti. Bugün burada, onun başlattığı kurtuluş mücadelesinin izinden giden bizler, yeni bir uyanışın, yeni bir direnişin, yeni bir kurtuluşun adımını İzmir’den atıyoruz. O gün, emperyalizme karşı ayağa kalkan bir millet vardı. Bugün de adaletsizliğe, eşitsizliğe, ayrımcılığa, halkı yoksulluğa mahkûm eden düzene karşı ayağa kalkan bir millet var.

O gün Samsun’dan yola çıkan umut, 19 Mart’tan bu yana, her gün başka bir meydandan başka bir şehirden yükseliyor. Milletin sesi, bugün de İzmir’den yükseliyor. İzmir; bu ülkenin ilk kurşunu sıktığı, son kalenin hep ayakta kaldığı yerdir. Bugün bu şehirden yükselen ses, sadece bir bölgenin değil, bütün Türkiye’nin kaderini değiştirecek güce sahiptir. Türkiye’nin kaderini değiştirmek gözünüze zor mu görünüyor? Türkiye’nin istikbalini yeniden inşa etmek imkansız mı görünüyor? Umutsuzluğa düştüğünüz anlarda; yorgun, kırgın ve yoksul halde vatan savunmasına kendini adayan Türk milletini hatırlayın. Ahval ve şeraitin en karanlık zamanlarında, bu topraklarda yeni güneşler doğacağına inanıp, canını dişine takan milli mücadele kahramanlarını hatırlayın. Bu ülkenin kaderi ya değişecek ya da değişecek. Artık yeter! Bu millet, imkanlara, kaynaklara sadece bir avuç kişinin ulaştığı, diğer herkesin ekonomik, hukuki ve toplumsal eşitsizliklere maruz kaldığı bir düzende yaşamak zorunda değildir. Bu topraklar, ayrımcılığa, kayırmacılığa mahkûm değildir. O nedenle, her meydanda ‘Kurtuluş yok tek başına’ diye haykırıyoruz. Kurtuluş yok tek başına, yok.Herkesin özgür, adil ve müreffeh bir hayat süreceği günlere hep birlikte mücadele ederek kavuşacağız.

Güçlü, demokratik devlet anlayışıyla ekonomimizi ayağa kaldıracağız. İzmir’i ve Ege’yi yeniden üretimin, tasarımın, ihracatın, tarımın ve teknolojinin merkezi yapacağız. Herkese iş, her haneye huzur, her çocuğa gelecek sunacağız. Bu sadece bir seçim mücadelesi değil, bu yeni bir kurtuluş mücadelesidir. Biz, milletin iktidarını kurmaya geliyoruz. Biz, milletiyle barışık, halkına hesap veren bir yönetimi inşa etmeye geliyoruz. Biz, yeniden eşitlik, yeniden adalet, yeniden kardeşlik için geliyoruz. Gençliğin vicdanıyla, gençliğin enerjisiyle, gençliğin cesaretiyle geliyoruz. Gençler, düşledikleri hayatı burada, kendi vatanlarında, kendi elleriyle kursunlar diye geliyoruz. Biz kazanacağız. 86 milyon vicdanlı yurtsever kazanacak. Hak yemekten korkan, ama asla hakkını yedirmeyenler kazanacak. Adalet, haysiyet ve cesaret kazanacak. Haydi İzmir; kurtuluş yok tek başına, hep birlikte görev başına… Ekrem İmamoğlu. Silivri Cezaevi.”

CHP lideri Özgür Özel, Nazım Hikmet’in ‘Davet’ şiirini okuyarak kürsüye çıktı. “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim” dizeleri ile sözlerine başlayan 

Konuşmasına Nazım Hikmet’in “Davet” şiirini okuyarak başlayan Özel, şunları söyledi:

“Canım İzmir, güzel İzmir, çocukluk aşkım, ilk sevgilim, hep sevdiğim, ilk kurşunu da son kurşunu da atan, düşmanı denize döken İzmir, ilk kurşunu atan Hasan Tahsin’in cesaretini, düşman bayrağını görünce yerden alan Mustafa Kemal’in asaletini taşıyan İzmir, denizin mavi, yüreklerin kırmızı beyaz olduğu İzmir, güzel İzmir merhaba. Bugün çocuk yaşta geldiğim, büyüdüğüm, okuduğum kentteyiz. Bildiğim bir kentteyiz. Burası Gündoğdu Meydanı. Az ilerisi Gazi Bulvarı. Onun bir yanı Fevzi Paşa Bulvarı. Fuarın beş kapısı var; birinin adı Lozan, biri Montrö, 26 Ağustos, 9 Eylül, Cumhuriyet. 26 Ağustos Büyük Taarruz. 9 Eylül büyük zafer, kurtuluş. Elbette Cumhuriyet ve elbette Lozan, sonuna kadar Montrö. İşte İzmir. Meydanın adı Fahrettin Altay. Durduğunuz cadde Atatürk Caddesi. Hemen arkası Cumhuriyet Bulvarı. Bu semtin adı Alsancak. Koca bir şehir adeta Kurtuluş Savaşı müzesidir. Bu şehir milli mücadelenin yaşayan açık hava müzesidir.

Bugün bu meydanda milyonlar bir aradayız. 106 yıl önceki aynı ruhla bir aradayız. Bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. 106 yıl önce bugün Anadolu’nun en kara günlerinde Mustafa Kemal, bu milletin istiklal mücadelesini Samsun’dan başlattı. Biz de 19 Mart darbe girişimi sonrası demokrasi ve özgürlük mücadelemizi ilk Samsun’dan başlatmıştık. O gün de Türk milletinin özgürlüğü tehdit altındaydı, bugün de öyle. O gün de iktidarda olanlar şahsi menfaat peşindeydi, bugün de öyle. O gün de küresel güçlerin himayesinde milleti perişan etmekte bir sakınca görmüyorlardı, bugün de öyle. Mustafa Kemal İngiliz esiri saray ahalisine nasıl bayrak açtıysa biz de bugün emperyalizme memur olmuş bir azınlık hükümetine karşı demokrasi bayrağını Gündoğdu‘dan açıyoruz. Mustafa Kemal millete güvendi, millet de ona yoldaş oldu ve o mücadele Lozan Antlaşması ile taçlandı. İşte CHP Sevr’i yırtıp atanların, Lozan‘ı yapanların, yedi düvele bu ülkenin tapu senedini kabul ettirenlerin partisidir. Lozan bu milletin hiçbir güce boyun eğmeyeceğinin en temel belgesidir.

Milli mücadelede o azmi gösterenlerin arasında Türkleri, Kürtleri, Alevileri, Sünnileri; yani bu ülkenin tüm renkleri vardı. Bugün de bu meydanda Türkiye’nin tüm renkleriyle bir aradayız, Türkiye’nin tüm demokratlarıyla bir aradayız. ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’ diyenler hep birlikteyiz. Farklı düşünse de demokraside buluşanlar; Ekrem İmamoğlu’nun da Selahattin Demirtaş‘ın da Ümit Özdağ’ın da hakkını savunabilme, hepsine birden özgürlük talep edebilme cesareti demokratların göstereceği bir cesarettir. İşte bu meydanlardan yükselen bu ses varsa otokratlar korkar, diktatörler korkar. Çünkü bilirler ki demokratlar birdir, birliktedir, hedefleri hep birlikte olmaktır, hedefleri zulmü, esareti bitirmek, özgürlüğü getirmektir. Burada olanlara selam olsun. Türkiye’nin cesur yürekli demokratlarına; sosyal demokratlara, muhafazakar demokratlara, milliyetçi demokratlara, liberal demokratlara, sosyalist demokratlara, Kürt demokratlara; Türkiye’nin bütün demokratlarına selam olsun, helal olsun.

Bu ülkeyi sandık olmadan yönetmek isteyenlere karşı demokrasiyi kurup sandıkta yarışmak için bir aradayız. 19 Mayıs’ta başlayan mücadele bir halk hareketidir. 19 Mart darbesine karşı direniş de bir halk hareketidir. Bilinsin ki bu topraklar celladına dua eden kulların değil, zalime diz çökmeyen özgür milletin topraklarıdır. Gündoğdu Meydanı’nı görmeyenler görsün. Ey Erdoğan, Gündoğdu Meydanı’nı görüyor musun? Sen rakiplerini hapse atarak kazanabileceğini sandın. Sen gençleri zindana atarak korkutabileceğini sandın. Bu meydanda hiç korkan görüyor musun? Biz korkuyu evde bıraktık çünkü bu Cumhuriyet’i kuranlar korkmadılar, korkmayanlar kurdu Cumhuriyet’i, korkmayanlar koruyor. Biz de korkmuyoruz, senin zulmüne teslim olmuyoruz.

19 Mart’tan bu yana Samsun’daydık, Yozgat’taydık, Mersin’deydik, Konya’daydık, Van’daydık. Oralarda dedik ki ‘Artık hiç kimsenin kalesi, kaleleri yok.’ Birileri nasıl söylerse söylesin, samimi kanaatim odur ki İzmir, CHP’nin değil, Cumhuriyet’in ta kendisinin kalesidir. Şehirleri birilerinin kalesi görenlere sesleniyoruz, Cumhuriyet’in kalesinden, milletin kalesinden sesleniyoruz; Kale siyaseti, kutuplaşma siyaseti, karşısını şeytanlaştırma, kavgadan medet umma siyaseti bitmiştir. Kaleler bitmiştir. Kaleler milletindir, Cumhuriyet’indir. Tüm kalelerimiz, bu milletin istikbaline feda olsun.”

Etkinlik Duman konseri ile devam etti. Konserde Başkan Tugay ve eşi Öznur Tugay Duman’ın solisti Kaan Tangöze’ye çiçek takdim ederek selfie çekildi. Daha sonra Duman’ın tutuklu olan gençler için Gezi Parkı’na ithaf ettiği “Eyvallah” şarkısıyla başladığı konser geç saatlere kadar sürdü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu