Kırmızı Ardıç Kuşu 20 yaşında
Çeşme Alaçatı’daki Kırmızı Ardıç Kuşu Sanat Galerisi, sanatı günlük yaşam ve insan
öyküleriyle harmanladığı çizgisinde 20 yılı geride bıraktı. Şimdilerde; sanatçı Ayça
Hayret’in “Bir küçücük kız çocuğu” isimli resim sergisiyle ilgi gören galeri sanat ve
sanatçının toplumsal sorumluluğuna ev sahipliği yapmaktaki kararlılığını sürdürüyor.
Sayra İnce Muran;“Bir nevi kayboluş ve keşfediş”
Ege’de zamanın hızla aktığı, bir tatil kasabasında; Alaçatı’da bir nevi kayboluş ve
yeniden keşfediş içerisinde olan izleyici kitlesi ile temas ve paylaşımı odak yaptıklarını
belirten galeri sahibi Sayra İnce Muran; farklarını şöyle aktardı;
“ Galerinin ana sorumluluğu sadece sanat izleyicisi ile buluşmak değil; tam tersi
günlük hayatta görsel kültür ile olan ilişkiyi güçlendirmek. Bu bir paylaşım. Sanatı
geniş kitlelere yaymak için büyük bir gereklilik. Kırmızı Ardıç Kuşu Sanat Galerisi, bu
sorumluluğu yerine getirirken ilkelerinden ve günümüz çağdaş sanatın örneklerini
sergilemekten ödün vermiyor.”
Hikayesi, herkesin hikayesi
Sayra İnce Muran, bu yaz; sanatçı Ayça Hayret’in eserlerini sanat severlerle
buluşturduklarını ve büyük ilgi gördüklerini söyledi. Muran; sanatçının Eylül ayı
sonuna kadar görülebilecek ilk kişisel sergisi ‘Bir küçücük kız çocuğu’nun da aynı
misyonu üstlendiğini belirterek; “Biz sanatta ortak hikâyeler, renkler ve görsel
zenginlikleri öne çıkaran büyük buluşmalara ev sahipliği yapmaya çalışıyoruz. Önce
biz insan ve hayata dair ortak hikâyeyi gözler önüne seriyoruz, sonra tüm başrollerin
kendi hikayesini izlemesini sağlıyoruz. Sanatın birleştirici gücü de bu.” dedi.
Sanatçı Ayça Hayret ise; “ Bir küçücük kız çocuğu” ismini verdiği sergisine dair şunları
söyledi; “ İfade özgürlüğüm kendime sorumluluğum. Tedavimiz hikâyelerde.
Hikayemin özgün fikirleri olan kişilerce görülmesine, hissedilmesine ve anlaşılmasına
ihtiyacım var. Çünkü hoşunuza gitsin veya gitmesin sizin hikâyeniz benim hikayem.
Benim hikayem de sizin hikayeniz. Hikâyelerimizin öfkeyle şekillenmesine değil,
şefkatle sarmalanıp çiçek açılmasına ihtiyacımız var. Sizden tek ricam, hikâyemle
ilgilenmeme yardım etmeniz ve kendinizle bağ kurmanız.”