“Delilik diye açıklanabilir yaptığım”

O Fethiye doğumlu ama İzmir Bornova’lı. Sahnede saatlerce kalarak ,aynı mekanda yıllarca çalışarak rekorlara imza atan Soner Olgun  besteci, yorumcu, hukukçu, gazeteci, oyun ve mizah yazarı, müzik editörü, gösteri sanatları yapımcısı, şair, iletişim danışmanı..Sahnesini bugün eşiyle paylaşıyor.Kıbrıs’ta keyifli bir söyleşi yaptık Olgun ile..

 Doğum yeriniz Fethiye ama siz bir İzmirlisiniz. Bornova’da 40 yıldır yaşamını sürdüren biri olarak sizi hemşehrim olarak görüyor ve gurur duyuyorum. Bornova Anadolu Lisesi (BAL) mezunusunuz öyle değil mi?

 Bornova’da yaşadığım yıllar, ilk gençlik dönemlerim hayatımın en güzel yıllarıydı. Bornova Anadolu Lisesi’nde okumamın dışında Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü de İzmir’de yaşadım. Evet, ben Fethiye’de doğdum ama gözümü İzmir’de açtım.

 Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Tiyatro Dramatik Yazarlık Bölümü’nü bitirdiniz. Aynı zamanda gazetecilik de yaptınız. İzmir’de ‘’SOBE ‘’ diye bir dergide Prof. Dr. Erkan Sevinç’le yollarınız kesişti. Yıllarca aynı dergide yazdınız.  Yıllar sonra Erkan Sevinç’in ‘’MERHABA DERGİSİ’’ için sizinle bu söyleşiyi gerçekleştirmekteyiz. Neler söylemek istersiniz?

Erkan Sevinç, benim kadim bir dostumdur. Neredeyse ilk gençlik dönemimin şahane bir yoldaşıdır. Kendisinin çok önemli bir doktor olacağını açıkçası hiç hayal etmemiştim. Yıllar sonra Erkan Sevinç’in çok önemli, değerli bir tıp insanı olmasını büyük bir gururla karşıladım. İlerki yıllarımızda da Erkan Sevinç’le gazetecilik serüvenimiz sık sık kesişti. İzmir’deki gazetecilik hayatımın ki öğrenciydim, aynı zamanda önemli bir yoldaşıdır Erkan Sevinç.

Milliyet Ege İlavesi’nin çocuk eklerini hazırladınız. Çocuklar için alınan sorumluluk daha zor olmalı öyle değil mi?

 Çocuklarla ilgili o döneme göre çok başarılı bir iş yaptık. Bugünün değerli insanlarından sevgili Varol Yaşaroğlu parantez içinde Kral Şakir’in yaratıcısı, ilk kez bizim Milliyet Çocuk eklerinde çizmeye başlamıştı. Laf aramızda böyle değerli dostların 11-12 yaşlarında keşfi gibi gururum vardır o dönemlerde.

 Besteci, yorumcu, hukukçu, gazeteci, oyun ve mizah yazarı, müzik editörü, gösteri sanatları yapımcısı, şair, iletişim danışmanı…  ‘’BOOM’’ Müzik Dergisi’nin yayın yönetmenliği. Günümüzde dergicilik eski önemini yitiriyor ekonomik koşulların da bunda etkisi büyük tabii. Dergiler konusunda neler söylersiniz? Bütün bu konularda başarılı olabilmek, bütün bu yeteneklerin hayatınıza katmış olduğu zenginlik, disiplinli bir çalışmayı gerektiriyor öyle değil mi?

 Teşekkür ediyorum… Bunun aslında benim ne yapıp ne edeceğimi bilmememden kaynaklanan arayışlarımın bir sonucu olduğunu itiraf etmek isterim. Ama çok zevkli işler yaptım. Bunlardan çok yararlandım ve bugün iyi kötü bir donanıma sahipsem birçok alandaki bu çalışmalarımın hayatıma katkısından dolayıdır. Dergiler konusunda da çok uzun bir açıklamaya gerek yok. Geleneksel yayıncılık dijitale dönüşmüştür, meseleyi böyle ele almak gerekiyor. Eski dergicilik anlayışı doğal olarak laf aramızda bitmiştir artık. Dijital düşünebilmek durumundayız. Çünkü; artık kişisel olarak bile her birimiz dijital bir varlık olduk…

1990 sonrası müzik daha çok hayatınıza dahil oldu ve siz Nüket Duru ile çalışmaya başladınız.  Sizin besteleriniz ve Nüket Duru’nun yorumu günümüzde hala dinlemekten bıkılmayan eserleri kazandırdı bizlere. ‘’Memleketim’’ ‘’Mahmure’’ ‘’ Beni Unutma’’ Hangi sanatçılarla çalıştınız.?

 Bilerek ve isteyerek sadece iki sanatçıyla çalıştım. Biri Nükhet Duru diğeri ise Tanju Okan’dır.

 1992 yılında ilk albümünüz ‘’Letafet’’i yaptınız. Daha sonra ‘’Her Şey Değişmedi’’ ve ‘’İyi Bayramlar’’ albümleri geldi. 2015 yılında da maxi single ‘’ Yakarım Yağmurları’’ çıktı. Yeni çalışmalarınız var mı?

 Artık single çıkartıyoruz. 2017- 2018’ de de Efsane Türküler albümümüz vardır ki, bu son dönemlerin en önemli işlerinden kabul edilmektedir. Önümüzdeki haftalarda ilki daha sonra da ikincisi çıkacak olan singlelarımız var.

 17 yıl boyunca İstanbul’da aralıksız aynı mekânda ‘’ İyi Bayramlar Türkiye’’ diyerek sahne aldınız. Bu kırılması oldukça zor bir rekor, neler söylemek istersiniz?

 Beni on yedi yıl boyunca hiç yalnız bırakmayan dinleyicime teşekkür ederim öncelikle. Elbette kırılması zor bir rekor ya da delilik diye açıklanabilir bu yaptığım.

Sahneye çıktığınızda altı yedi saat bazen de daha uzun süre sahnede kalıyorsunuz. Bir gecede 60 ila 100 şarkı söylüyorsunuz. Bu enerjinin kaynağı yaptığınız işi sevmeniz olabilir mi acaba?

Elbette sevilmeden yapılacak bir iş değil bizim işimiz. Zaten ben yıllarca aradıktan sonra bu işi buldum kendime. Evet, işime aşığım denilebilir.

‘’ Sırtımızı dayadık çalıya

   Adımızı çıkardı deliye

   İyi Bayramlar dedik

   Her günümüz bayram olsun diye’’

İyi Bayramlar kulağa çok hoş geliyor. Bu söylem nereden aklınıza geldi?

Sahneye çıktığım andan itibaren bu sözcüğün peşine düştüm. Sonra, bunu bir sözcük olmaktan kendi çapımda da bir felsefi anlayışa dönüştürmeye çalıştım. Meraklıları benim albümlerimin başlarına koyduğum küçük manifestolarda bunun bütün detayını bulabilirler.

Biz yıllardır Milli Bayramlar’da bayraklarımızı alıp Bornova Meydanı’nda sahne alan sanatçılarımızla birlikte coşkuyla şarkılar söyledik. Sizinle de bunu yaşamak harika olurdu. İzmir’de Bornova’da böyle bir konser vermeyi düşünür müsünüz?

 Elbette düşünürüm ancak ne Bornova Belediyesi’nden ne de Bornova’daki bir kuruluştan böyle bir teklif almadım. İnşallah en kısa zamanda Bornova’da böyle bir konserin gerçekleşmesini dilerim.

Bornova’da yaşadığınız yıllardan bahseder misiniz? Çocukluk anılarınızı ve o yılların Bornova’sını sizden dinlemek isteriz.

Çocukluğumun dediğim gibi en güzel anılarını Bornova’da yaşadım. Okuldan kaçıp Bornova’nın her yerini dolaştığımız, meydandaki ve adını hatırlayamadığım pastanede süphangile yediğimiz, laf aramızda ilk içki kaçamağını yaptığımız, ilk sigaramızı içtiğimiz Bornova Parkı, Bornova Meydanı, ara sokaklar o kadar çok şey var ki ilk kez yaşadığım. Ben gözümü İzmir’de Bornova’da açtım. Belki ilk flörtümü de Bornova’da yaptım. Çok çok özel şeyleri Bornova’da yaşadım. İzmir ve Bornova, hakikaten benim ikinci doğum yerimdir. Bütün İzmirli Bornovalı dostlarıma sizin aracılığınızla selam ederim.

 Sanat yaşamınızda birçok sanatçıyla bir araya geldiniz. Ne çok anılar biriktirmişsinizdir. Bu anıları bir kitapta toplamayı düşünüyor musunuz? Birkaç anınızı bizlerle paylaşır mısınız?

 Evet çok anım birikti ve bu anılarımı geçtiğimiz aylarda başladığım ‘’İyi Bayramlar’’ adlı gösterimde parça parça sahnede anlatıyorum. Açıkçası bunları yazmayı düşünmedim. Böyle sahnede, tek kişilik gösterimde sahnede anlatmak daha keyifli oluyor. Bir gün Bornova’da da bu tek kişilik gösterim gerçekleşirse, özel anılarımı sahnede sizle ve bütün ilgilenen dostlarımızla paylaşacağım.

 Buket Işıkdoğan Köse

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu