Ruh ikizi olmak iyi birşey değil

Pop müziğimizin önemli sanatçılarından biri olan Aysun Kocatepe’yle, anne Aysun Kocatepe’yi, eş Aysun Kocatepe’yi ve sanatçı Aysun Kocatepe’yi konuştuk. Merak ettiğim tüm soruları sizler adına sordum.

Herkes tarafından sevilen, örnek alınan, güzelliği ve saygınlığıyla dikkat çeken Aysun Kocatepe kimdir? Nasıl bir eğitim aldı?

İstanbul’da doğdum. Avusturya Lisesi’ni bitirdim. Marmara Üniversitesi
Ekonomi Bölümü’nde eğitim gördüm. Kardeşim yok. Babam bir dönemin ünlü şarkıcısı ve orkestra şefi Çetin İnöntepe’dir. Kendisini rahmetle anıyorum. 1985’te Ali Kocatepe ile evlendim. 1986’da ilk albümüm “Güldeste’yi yayınladım. 90’lı yıllarda profesyonel olarak çalışmalara başladım. İlkyaz adında bir kızımız var…

Eşinizle tanışma hikayenizi sizden dinleyebilir miyiz? ‘’Evet birlikte yürümeliyiz’’ dediğiniz o güne dönerseniz bu kararı vermenize neden olan o özel anı bizlerle paylaşabilir misiniz?

Ali, halam Selma Güneri ve Sezen Aksu ile birlikte bir gazinoda programa çıkıyordu. Halamı dinlemeye gittiğim bir akşam, program sonrası Ali’nin Sezen Aksu’nun doğum günü için hazırladığı partide tanıştık. 13 Temmuz’du. Sonra çıkmaya başladık. Dört ay sonra evlenme teklif etti. Rahmetli Şevket Uğurluer’i dinlemeye gitmiştik. Ortam çok romantikti. Kasım’da nişanlandık.

Eş Aysun Kocatepe, anne Aysun Kocatepe ve sanatçı Aysun Kocatepe. Üç farklı rolü bir arada götürmek çok zor, öz veri ve denge ister. Bu üç kadını bizlere anlatır mısınız?

Evlendiğimizde Ali Gelişim Yayınları’nda Erkekçe Dergisi’nin yazı işleri müdürü ve çok popüler bir şarkıcı, besteciydi. TV’de programlar yapıyor, maç yayınları için seyahatlere gidiyordu. Genç yaşıma rağmen iyi bir uyum sağladım. Yalnız kaldığımda hiç gocunmadım. Müzik hayatım başladığında bana destek oldu. Rahmetli Timur Selçuk’tan dört yıl boyunca müzik dersleri aldım. İki yılda bir albüm çıkarmaya başladım. İyi bir yorumcu olmak için çabaladım. Temelleri sağlam atmışız ki bugün istikrarlı bir şekilde konserlerimizi başarıyla sürdürüyoruz. Anne Aysun’a gelince. Çok yoğun çalışmama rağmen kızımla yeterince ilgilendiğimi düşünüyorum. Onun çocukluğunu ve genç kızlığını dolu dolu yaşadım. Benimle her şeyini paylaşması beni çok mutlu etmiştir. Bu yakın anne kız ilişkisini hala sürdürüyoruz.

Müzik mesleğini seçme hikayenizi bizlerle paylaşır mısınız? Ali Kocatepe bu konuda size destek olmuştur mutlaka peki, eşinizle aynı sahneyi paylaşmak hayatınıza nasıl yansıyor?

Müzisyen bir aileden gelmeme ve okuldaki arkadaşlarımın teşvikine rağmen müzikle ilgilenmeyi hiç düşünmemiştim. Oysa müziği çok seviyordum. Çocukluğum her an her yerde arkadaşlarıma ve komşulara şarkılar söylemekle geçmişti. Evliliğim sırasında Ali’yi sık sık dinlemeye giderdim. Sesimi bilen ve beğenenlerin ısrarıyla sahnede birkaç şarkı söylerdim. İlk albümümden sonra üniversite konserlerine başladım. Ardından Hey Dergisi’nin ve Güneş Dergisi’nin yılın ümit veren şarkıcısı ödülleri geldi. Müzik yarışmalarında deneyim kazandım. Uluslararası Yunus Emre Beste Yarışması’nda Türkiye’yi temsil ettim ve ikinci oldum. Müzikseverler Ali’yle beni sahnede birlikte dinlemeyi arzu ettiler. Yıllardır birlikte konser veriyoruz. Çok farklı konseptlerimiz oluyor. Biz de mutluyuz, seyirci de…

İlkyaz isminde bir kızınız var. Bu ismin bir hikayesi var mı?

Doğacak çocuğumuzun cinsiyeti doğana kadar belli değildi. Erkek olursa aday isimlerimiz çoktu. Kız olursa adını ne koyacaktık? Çok düşündük ve bir gün fikir Ali’den geldi. “Bir Yanımda Düşlerim, Bir Yanımda Sen” adında bir bestesini okumuştum. Şarkıda “İlkyaz bulutlarından gönül bahçeme” diye bir söz vardı. Arabada giderken birden “Buldum!” diye haykırdı. “Kızımız olursa adını ‘İlkyaz’ koyalım.” İkimizin de en sevdiği mevsimdir ilkbahar. Bu yüzden içimizi ısıttı ve hemen karar verdik.

Anne Aysun Kocatepe’yi konuşalım mı? Anne kurallarınız neler, kızınızla ilişkiniz nasıl?

Ben öncelikle İlkyaz’ın kendi ayakları üzerinde durabilmesini istedim. Küçük yaşta, biz olmadan da başkalarının gözetiminde seyahatlere çıkmasına izin verdim. Katı kurallar uygulamadık. Seçimlerinde özgür bıraktık. Sorumluluğunu bilmesi için çabaladık. Büyük bir insanla konuşuyormuşuz gibi konuşup, doğruları anlattık. Uygun görmediğimiz şeyler için direk” Hayır” deyip karşımıza almadık. İkna etmek için çabaladık. Yanlışını kendisinin fark etmesi önemliydi. İlişkimiz karşılıklı konuşmalarımızla ve güven duygusuyla gelişti.Şimdi arkadaş gibiyiz. İlkyaz’ın bizimle birlikte vakit geçirmekten mutlu olması bizim de hoşumuza gidiyor.

İlkyaz’ın sanatla ilgisi nasıl? Kısa Film Yarışması’nda kendi yönettiği ‘’ Bir Kurabiye Masalı’’ en iyi film ödülü aldı. Onun da anne ve babası gibi müziğe yatkınlığı var mı? Sinema, tiyatro, yönetmenlikle mi devam edecek?

Tiyatro, oyunculuk ve müzik İlkyaz’ın önde gelen tutkuları. Bilgi Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü’nü bitirdi. Yönetmen olarak ödül aldı ama tiyatroyu tercih etti. Üsküdar Üniversitesi’nde psikoloji yüksek lisans okudu. Bir süredir konserlerimizde bizimle sahne alıyor Ayrıca yoga eğitmenliği yapıyor. “Pijama Yoga” adlı bir You Tube kanalı da var.

Boşanmaların böylesine arttığı günümüzde aile olarak yaşamın her alanında birlikte yürümek ve bunu başarabilmek çok önemli ve değerli. Hayata, evliliğe dair bakış açınızı aydınlatan ve size güç katarak yaşamınızı varsıllaştıran felsefeniz nedir?

Birlikte olduğunuz kişiyle ortak noktalarınız varsa ve bunları keyifle paylaşabiliyorsanız bu güzel bir duygudur. Her konuda anlaşmak zorunluluğunuz yok. Ruh ikizi olmak bence iyi bir şey değil. Tam tersi farklı düşünerek birbirinizin gelişmesine katkıda bulunmak daha önemli.Tartışmaktan kaçmamak, konuları bir şekilde çözüme bağlamak ilişkinin sağlıklı gitmesine ışık tutar. Tabi ki sevgi, saygı çerçevesi içinde…

‘’Sağlıklı ve mutlu kadın her zaman güzeldir.’’ Güzellik ve estetik üzerine konuşursak siz güzelliği nasıl yorumlarsınız? Aysun Kocatepe her geçen yıla meydan okuyarak güzelliğinden hiçbir şey kaybetmiyor, özel formülleriniz var mı, nelere dikkat ediyorsunuz? Yaşlanmaktan korkan kadınlara neler önerirsiniz?

İltifat etmişsiniz, çok teşekkür ediyorum. Öncelikle sağlıklı yaş almak önemli. Bu nedenle yediğime, içtiğime, uykuma özen gösteriyor, çocukluğumdan beri spor yapıyorum. Sahnede ve toplum içinde bakımlı ve iyi görünmek için ufak tefek dokunuşlara karşı değilim. Sadece estetik değil, içsel olarak da güzelliğinizi artırabilirsiniz. Aile içinde mutlu olmak, güzel arkadaşlara sahip olmak, hayvanlarla iç içe yaşamak, sevdiğiniz mesleği icra etmek ve bencil olmayıp başkalarına el verebilmek… O kadar önemli ki!

Müzik sektörünün en durgun dönemlerini yaşadığını düşünüyorum. 90’lı yıllara damgasını vurmuş bir kişi olarak “Best of ” çıkartmayı düşünür müsünüz?

Tüm şarkılarım dijital mecralarda var. Onlardan rahatlıkla “Best Of” yapmak mümkün. Albümde toplamayı düşünmüyorum. Bazı özel single projelerim var. Önümüzdeki aylarda onları gerçekleştireceğiz…

Bugüne kadar hangi müzisyenlerle çalıştınız ve müzik piyasasına kazandırdığınız sanatçılar var mı?

Seslendirdiğim şarkıların aranjörleri arasında Onno Tunç, Esin Engin, Özdemir Erdoğan, Doğan Canku, Osman İşmen, Yuri Ryadchenko, Özkan Turgay, Celil Yavuz, Serkan Akgün, Sadun Ersönmez, Mehmet Andiçen, Mete Çelik gibi müzisyenler var. Rahmetli Timur Selçuk, Müfit Bayraşa ve Nükhet Ruacan müzik eğitimimde yardımcı oldular. İbrahim Yazıcı ve Ender Sakpınar’ın yönettiği senfoni orkestraları eşliğinde de konser verdim. Ali Kocatepe dışında, Kubat, Murat Dalkılıç, Cemil Demirbakan ve Ferhat Göçer gibi yorumcularla albümlerde düet yaptım. Çok sayıda sanatçıyla konserlerde düet olarak şarkı seslendirdik. Müzik dünyasına kazandırdığımız emeğim geçen “Zamane Çocukları” adlı bir de grup var…

Rahmetli babanız Çetin İnöntepe ile hiç sahne aldınız mı?

Babamla birlikte sahne almadık ama bazı televizyon programlarında birlikte şarkı söyledik.

1 Numara Plakçılık ‘dan bir LP çıkarmayı düşünür müsünüz?

Plaklar yeniden moda oluyor. İlerde belki bir long play olabilir…

Son olarak müzik hayatınızda sizi etkileyen en büyük olay nedir?

Daha çok amatör olduğum dönemlerde Eurovision Türkiye finallerinde, Altın Güvercin finallerinde yarışmak unutamadığım olaylardır. Yunus Emre Şarkı Yarışması’nda “Come Let’s Go To The Friend My Soul” ile Türkiye’yi temsil edip ikinci olmak da… O yıllarda daha profesyonel olarak çalışmıyordum…

İçten ve samimi biri olduğunuzu her zaman biliyorduk. Sorularıma sohbet havasında verdiğiniz bu güzel yanıtlar için çok teşekkür ediyorum. Merhaba Aysun Kocatepe merhaba…

Buket Işıkdoğan Köse

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu