Denizlerde Tehlike Çanları
Yazın tam ortasındayız.Temmuz sahillere akın demek.Tabi olanakları olanlar için.
Bu yıl da gözde tatil beldeleri tıklım tıklım.Ama..Fiyatlar astronomik. Deniz keyfi yapmanın bedeli ağır. Bu yüzden de orta direk aileler daha çok evde ya da günü birlik deniz sefasında. Evi olanlar şanslı tabi. Onların da derdi; konu – komşunun, dost – akrabanın hafta sonu çıkartması. Deniz sefasını ucuza getirmek adına.
Ama..Bir sıkıntı var. Uzmanlarla konuştum; maalesef denizlerdeki kirliliğin artması, kanalizasyonların ve atık suların boşaltılması ve ekolojik dengenin bozulması başta deniz anaları olmak üzere bir çok zararlı deniz canlısını da çoğalttı.
Maalesef Ege’de, Akdeniz’de bu tehdit altında., Mor renkli yakar cinsten deniz anaları keyif kaçırıyor. Yüze çarptığında 5 – 6 saat acısı devam ediyor. Aman gözlere dikkat.
Bir de zehirli balıklar var. En tehlikelisi trakonya. Çarpan balık. Kalp krizine neden olan olaylar saptanmış.
Balon balığı , mor deniz anası, deniz kestaneleri. Bu yaz işimiz zor. Denizleri kirletirsek olacağı bu.
BABA NE GÜZEL SÖYLEMİŞ…
Tartışma, çatışma, sen – ben kavgası git gide yoğunlaşan güzel ülkemde geçmişin saygın, halka yakın ve içten liderlerini daha çok arar olduk. Bunlardan biri de halkın içinden çıkıp ‘Çoban Sülü’ lakabı ile cumhurbaşkanlığına dek yükselen bir halk çocuğu; Süleyman Demirel.
Türk sağının unutulmaz lideri. 7 defa gitti, 8 defa geldi..Geçen ayın yoğun gündeminde Demirel’in ölüm yıldönümü satır aralarında kaldı. Ben hem saygı ile anmak, hem de halka bakış açısını yansıtmak için aktif gazetecilik günlerimden not aldığım şu sözlerini hatırlatayım istedim:
‘Ben küçük şeylerden sevinirim. Türkiye’nin iyiliğine toplu iğne ucu kadar bir şey olsa sevinirim. Bir çok kişinin sevinme, sevinebilme yeteneğini kaybetmiş olmasından şikayetçiyim. Sabahtan akşama kadar kapkara tablolar çizip içinde oturuyoruz. Bugün kü hadiseler günceldir olur , gelip geçer. Her ülkenin başından geçen şeylerdir. Bunları da aşarız’.
Kışın sonu bahardır, diyor Baba! Daha ne desin?
BİR YETER DE KALDIRIMDAKİ MOTORLARA!
Daha önce scooter terörünü yazmıştım. Aman aman ne sıkıntı!
Her yerde, her an üzerinizden geçecek gibi. Acemiler ordusu!,
Neyse ki yazımız etkisini gösterdi, bir dizi önlem alındı. Şimdi başka bir terör var; hem de daha tehlikeli. Bizzat insanların canını tehdit eden!
Kaldırımlarda, yayaya ait yerlerde gezen, hız yapan, bana mısın demeyen motorsikletliler. Çoğu da kuryeler. Getir – götür, hepsi orada – burada.
Ama yarattıkları tam bir terör. Yayaların arasında cirit atıyorlar. Bir sürü olay oluyor, ama ciddi sancılar kapıda.
Yarın bir ölüm, öbür gün ciddi bir yaralanma. Artık bu teröre de dur deme zamanı. Herkes yolunu, yerini bilecek.Bir tek kaldırımı var yayaların, orada da müsaade etsinler, yayalar yürüsün. Yürüyebilirlerse…
“Bektaş Türk”




