Timsah Gözyaşları

A Milli Erkek Voleybol takımımızın antrenörü ile yollarımız ayrıldı geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz. Başantrenörlük görevine Slobodan Kovac getirildi.

İlk defa VNL de bulunma başarısını yakalayan ve şu anda 14.sırada bulunan takımımız antrenörü sanırım 2 galibiyet aldığı için “Başarısız” bulundu ve yollar ayrıldı. Peki gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?

Ben şahsen tam tersi olarak bu takımın ilk defa VNL de dünyanın en iyi takımları arasında mücadele etmesini ve galibiyetler almasını bile bir mucize ve yüksek başarı olarak düşünen belki azınlık olan gruptayım. Neden mi?

Son 10 yıldır özellikle artan kadın voleybol oyuncu havuzunun tam tersi azalan bir erkek voleybol oyuncu havuzu olduğunu, sağır sultan bile biliyor sanırım bir tek TVF nin yönetimi bilmiyor diye düşünüyorum ! Bilmediği gibi çözüm için bir proje üretmediğini de biliyoruz..

Nereden nereye geldik isterseniz biraz nostalji yapayım.. 1980 li yıllarda İzmir’de 1.2.3.hatta 4.amatör küme olarak bildiğimiz Erkek Voleybol Altyapıları ve kulüplerin olduğunu,biz İzmirliler biliriz Bunun gibi Aydın – Denizli -Adana – Bursa Mersin -Sakarya gibi bir çok şehirlerde de en az 1.ve 2.kümeler vardı, İstanbul ve Ankara’da İzmir gibiydi en az 3 veya 4 kümede yarışan kulüplerin ve Belediyelerin olduğu takımların.. O zamanlar 1. Ve 2.lig olmadığı için bu kümeler onların kalitesinde maçlar oynanan ve özellikle İstanbul takımlarına oyuncu veren altyapı çalışmaları ile dikkat çekerdi. Benim bulunduğum İzmirspor takımımızdan her sene 2-3 arkadaşım Deplasmanlı 1.Voleybol takımlarına (şimdinin Efeler ligi) transfer olur, oradan da Millî takımlarda yer bulurdu.

Peki ne oldu da bu sistem tıkandı derseniz, maalesef erkek çocuklarının Futbol ve Basketbol’a yönlenmesi sonucu bizim sokak ortasında ip gererek file yapıp oynayan erkek çocuklarının yavaş yavaş kaybolup gitmesine sebep oldu. Futbol zaten her zaman için 1 numaralı tercih ancak Basketbol, Voleybol ve Hentbol gibi salon sporları için erkek çocuklarını etkileyen federasyonlar olmalıydı..Burada öncelik Basketbol oldu.( o zamanlar tek kanallı TRT de yayınlanan bir kolej Basketbol dizi karakterleri ve Koçu ) ülkenin bir anda erkek çocukları için harika bir örnek olmaya başladı ve Basketbol aldı başını gitti.

Bu arada Voleybol ne oldu? İstanbul’da Eczacıbaşı ve Cengiz Göllü ile başlayan efsane kadın takımının önderliğinde Deplasmanlı Kadınlar Ligi kuruldu..Ve erkek takımlarından boşta kalan antrenörler bir anda okullarda kız çocuklarının voleybola yönelmesine sebeb oldular. Her geçen yıl erkek takımları liglerden çekilirken onların yerini kadınlar liglerinin artması ve Altyapı kulüplerin kurulması aldı. Bu gidişe dur demek için hiç bir şey yapmayan Federasyonlar doğru dürüst proje üretmeyen TVF başkan ve yönetimleri yükselen kadın voleybol takımlarının başarılarına tutunup kendilerine pay çıkarttıp, seçimleri kazanıp koltuklarını korumayı seçtiler.

Bu arada acı bir not ! Geçen yıl İzmir Bölgesel Lig’de bir tane bile erkek voleybol takımımızın olmadığının altını çizerek ifade edeyim..

Kısaca son 40 yılın özeti bana göre budur..

Şimdi durum böyleyken her sene Erkek Voleybol Takımı’mızın başına antrenör getirip, gönderirken TVF neyi değiştirmeyi düşünüyor acaba? Tabiri caizse arabanın motoru 1.2 ama siz 2.0 olanlar ile yarışmaya kalkıyorsunuz.
Kadın takımımızın oyuncularının olduğu altyapı havuzunun sayısı ile erkek oyuncu havuzu sayımız arasında dağlar değil , Okyanuslar farkı var..

Son yılların en iyi ve yetenekli erkek voleybol oyuncularını bulmuşuz ( üstelik Avrupa da oynayanlar var) bundan 3-5 sene önce hayal bile edilemeyecek takımlar ile VNL de karşılıklı oynuyoruz, en son Dünya sıralamasında 40 larda dolaşırken bir anda 14.sıraya gelmişiz ama biz hâlâ antrenör gönderiyor, antrenör getiriyoruz..

Ne bekliyorsunuz gerçekten bu takımdan? Brezilya antrenörü (Bruno Rezende) gelse bu takımı ilk 5 takım arasına mı sokacak? Sırbistan son sırada VNL de, düşecek belki de, Antrenörleri ile devam ediyor siz TVF olarak antrenöre veda edip, çiçek verip gönderiyorsunuz.. Neden?

Üstelik bir de Yabancı Antrenör alışkanlığınız olduğunu biliyoruz hatta hangi menajerlik şirketi tarafından bunların yönetildiğini de.. E şimdi biz burada kimi eleştireceğiz? Güvenmediğiniz Türk Antrenörlerimizi mi? Yoksa belli yetenek ile gelişen oyuncularımızı mı? Güldürmeyin Allah aşkına voleyboldan biraz anlayanları..

Bence Guidetti gelsin takımın başına, Küba’dan bir oyuncu da devşirir hem Vargas gibi bakarsınız bir anda kurtulur Erkek Voleybolumuz !

Bu arada giden veya gelen herhangi bir Türk Antrenör ile ilgili artı veya eksi önyargım yoktur,onların avukatlığına da dahil olmam zaten. Bunu da eklemek isterim.

Levent Eskiçeri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu