İstiklalin parladığı gün

 
Araştırmacı gazeteci Yaşar Aksoy İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nda “İstiklalin Parladığı Gün 9 Eylül” isimli bir söyleşi gerçekleştirdi. İzmir Hükümet Konağına ilk bayrağı çeken Teğmen Alirıza Akıncı’nın torunları Ayşesin Emre ve Cem emre ile Yörük Ali Efe’nin torunu Şahika Erginer’in katılımı ile anlamlanan söyleşide, Aksoy;
“Mustafa Kemal Atatürk ile Venizelos kıyasıya bir savaşın ardından dost olabildilerse, gerisi boştur. Aramıza nifak sokanlar emperyalistlerdir.” dedi ve “Dünyada Türk ve Yunan kadar birbirine benzeyen başka bir ırk yoktur.” diye de ekledi.
 
Aksoy konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
 
“Kurtuluş Savaşı öyle bir devrimci eylem ki, Mustafa Kemal’in ne zorluklar altında 19 Mayıs’ta Samsun’a çıktığını anlatan Nutuk’ta kendi ifadeleri var. Vahdettin’in yurt dışına gönderildikten sonra Amerikan Başkanı Wilson’a yazdığı bir mektup var. Bu mektupta diyor ki; “Ülkemden beni kovdular, saltanatın ve hilafetin tek temsilcisi olarak sizin önünüzde eğiliyorum, Amerika benim başımın tacıdır, bu hain ve şer Türkiye’deki devlete el koyan güçler; kavmi, ırkı, dini belli olmayan bir çeteler topluluğudur.” Yani anti-emperyalist Kurtuluş Savaşı, tabii ki emperyalizme karşı savaşırken, hilafet ordularına karşı da savaştı. Bu hilafet ordusuna Anadolu Müslümanları neden katılmadı? Bu çok önemli. Hakiki Müslümanlar İstiklal Ordusu’na katıldılar, hilafet ordusuna katılmadılar. Ali Rıza Bodur’un Kurtuluş Savaşı’nda Uşak Müftüsü olan dedesinin göğsünde İstiklal Madalyası var. Çünkü Milli Mücadele’ye katılmış, hizmet vermiştir. Onun torunu da CHP’den milletvekili olmuştur.
 
Atilla İlhan’ın bir sözü vardır: “O minareler var ya o minareler, ezanları Anadolu içlerine yayarak İstiklal heyecanını ateşlemiştir.” Hem Mustafa Kemal’in askeri birlikleri hem de ezanların verdiği manevi güç “Allah, Allah” diye saldıran kahraman Büyük Taarruz askerlerine güç ve iman vermiştir, bunu unutmayın. Emperyalizm daima dini kullanarak karşımıza çıkacaktır, bölmeye çalışacaktır. Fırkalara, mezheplere, çeşitli gruplara bölerek, her türlü hainliği de yapacaktır. Ama inanın İstiklal Ordusu’nda hakiki Müslüman, hakiki devrimcinin yanındadır. Cumhuriyet, dine karşı, dindarlara karşı değil, dini istismar eden ağır bir sömürücü zümreye karşı yapılmıştır. Mustafa Kemal, devrimin başında Cumhuriyet’i ilan edip, saltanat ve hilafeti ilga etmekle 1000 yıl öteden Anadolu’yu gören bir kurtarıcı önder olarak ferasetini ve belagatini ispat etmiştir.”
 
KURTULUŞ GÜNÜNÜN ŞAHİDİ 100 YILLIK BAYRAK
 
Kurtuluş Savaşı’nı yaşayan anne ve babasının hatıralarını aktaran Aksoy, “Anneme; ‘İstiklal Savaşı’nda seni etkileyen tek bir anı paylaş benimle ve o benim de hatıralarımda yer etsin’ diye sorduğumda, annem bana ‘bayrak’ diye cevap verdi. Yunanlar İzmir’de bayraklarımızı yakmış, tüm Türk Bayraklarını toplayarak ateşe vermişler. Bizlerse intikamımızı almış ve 8 Eylül günü Mustafa Kemal Atatürk’ü İzmir’de gelincik tarlası gibi kıpkırmızı bayraklarla karşılamışız. Tüm Türk anaları, evlerinde ne kadar kırmızı örtü, elbise, kumaş varsa, üzerine ay yıldız işleyerek kendi bayraklarını dikmişler. Ben de size o gün bir teyzemin evine astığı bayrağı getirdim.” diyerek, koynundan çıkardığı 100 yıllık bayrağı katılımcılara gururla gösterdi.
 
Söyleşisini, tarihi fotoğraflarla destekleyen Yaşar Aksoy katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı. Aksoy, söyleşi sonrası Yakın Kitabevi’nde kitapları imzaladı.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu