Halkın gündemi:Kral adam olmak
Sonbaharsız mı geçiş yapıyoruz kışa..Hani dökülen yapraklar..
Romantik sarı- yeşil görüntüler..
Mevsimler mi karıştı, değişti, ne oluyor yaa..
Yazın sıcağı; güneş banyosu , deniz, köy tatili ya da en azından evde pijama/terlik/ televizyon derken; yağmur- çamur soğuk da başladı.
İyimserler ‘ pastırma yazı’ umudu taşısa da, galiba geçti; sıkı durun ; soğuk var!
Kış da.. Bakalım sadece kış mı? Yoksa ‘Kara’ kış mı?
50 liranın altına düşmeyen sebze- meyve fiyatları her yerde gündem..
Mandalina, domates, fasulye, elma, salatalık, karnabahar..
Kara kışta ne olacak? 100 lira mı?
Çarşı- pazarda olduğu kadar; kahvelerde de yorumlar aynı:
‘Her şey ateş pahası’..
Hoş Brezilya ‘dan da haberler var; enternasyoneliz ya!
Kahve üretimi düşmüş..
Al sana yeni dert!
Bendeniz saf saf ‘ bizimkiler kendi üreticimizi unuttu, Brezilyalı çiftçinin derdine düştü ‘ diye düşünürken, gerçeği Neriman Abla’mın tükürükle karışık bağırışı ile öğrendim…
Çağırışı mı desem yoksa:
‘Beyler beyler kendinize gelin; kahve keyfimiz de kalmayacak. Zam geliyor zam!’.
Varmıydı ki!
Yahu benim gördüğüm emekliler bir süredir zaten kahveyi unutmuştu; çay da bazen!
Kimbilir!
Unutmadan söyleyeyim; taklit, tağşiş, hile – hurda o kadar çoğaldı ki; Tarım Bakanlığı yüreklere su serpti; en azından sahtekarları öğrendik! Bir bölümünü..
Kahveye de kavrulmuş nohut tozu katıyorlar ya!
‘Tadı – tuzu yok’un açıklaması bu!
Benden söylemesi..
Halkın gündemi ile TBMM’dekilerin gündemi farklı gibi.
Kim, neyin, ne kadar farkında çözemedim!
İktidar/ muhalefet çok mu içiçe ne?
Çarşı – pazar, kahve yorumcuları da değişik- değişik konuşmakta..
Ben Z kuşağından bekliyordum; bomba ‘a/be/ce’ kuşağı diye itip – kaktığımız ‘emekliler korosu’ndan geldi:
‘Önemli olan kralların adamı olmak değil; adamın kralı olmak ‘.
Emekliler bir süredir müzmin muhalif! Herkes birbirine baktı; tıs yok!
Yahu aramızda ‘kral’ yok; biliyoruz da adam da mı kalmadı!
Buna şaşkınım!
Nazım’ca ‘Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında/ ne sen bunun farkındasın/ ne de polis farkında ‘ diyeceğim!
Gereksiz olacak!
Hiç kimse , hiç bir şeyin farkında değil mi ne!
Yine de… Ceviz ağaçlarını bu işin dışında tutarak tabi..
Baktım muhabbet dönüp – dolaşıp aynı noktada. Çekişme , çatışma, hakaret..
Kafa oldu kazan.
Kutuplaştık ya ; konu ne olursa olsun; bir grup A diyor, diğeri her koşulda B!
Ak/ kara; başka renk yok!
Konfüçyus şöyle demişti galiba:
‘İki hayatınız var. İkincisi; yalnızca bir tane olduğunu fark ettiğinizde başlar’..
Anlayana..
Bendeniz ‘Abbas’; yani yolcu!
Beynimde Sabahattin Ali:
‘Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için tek çare ; kendi dünyamıza çekilmek!’.
Usta’dan iyi mi bileceğiz!
Hakan Tartan