Bu çocuklar nereye gittiler?

Silahlar-Weapons-(2025)

Yönetmen: Zach Gregger.
Oyuncular: Julia Garner, Josh Brolin, Alden Ehrenreich, Benedict Wong.

2025 korku filmleri açısından verimli bir yıl. “Sinners-Günahkarlar”, “Bring Here Back-Onu Geri Getir”, “Waepons-Silahlar”, “Together-Birlikte” kalite ve hasılat olarak çok iyiler. “Silahlar” 38 milyon dolarlık yapım bütçesiyle iki hafta içinde 180 milyon dolara ulaşan bir global hasılat elde etti. Korku türüne farklı bir yaklaşım getirdiği “Barbarian” ile, 2022’de dikkat çeken bir çıkış yapan Zach Gregger’in imzasını taşıyor “Silahlar”. Gece yarısı saat 02.17’de evlerinden koşarak çıkan 17 okul öğrencisinin kaybolma öyküsü gerilim, korku ve komedi unsurları içinde seyrediyor.

Pennsilvanya banliyö kasabası Maybrook’taki orta okulun ayni sınıfından kaybolan çocuklardan geriye bir tek Alex adında sessiz, sakin bir çocuk geriye kalmıştır. Sınıf öğretmeni Justine Gandy (Julia Garner) anlam vermediği durum için suçlu gibi hisseder kendini. Velilerin de suçlamalarına tacizlerine maruz kaldığı gibi olaydan geriye kalan Alex’e de yaklaşması okul idaresi tarafından engellenmektedir. Tüm polis araştırmaları, Alex’in uzun uzadıya sorgulanması sonuç vermez. Sanki yer yarılmış, çocuklar içine girmiştir.

Kaybolmayla açılan film, olayın içindeki altı karakterin gözünden yaşananların anlatılmasıyla, korku türü için farklı bir mecraya sapıyor. Gregger filmin ilham kaynağın olarak Paul Thomas Anderson filmi “Magnolia”’yı göstermesi boşuna değil. Önce öğretmen Justine ile başlıyoruz olayı izlemeye. Arkasından kayıp çocuklardan Matthew’ın babası Archer (Josh Brolin) geliyor. Çocukların bir uçak gibi, kollarını açarak koşarak karanlığın içinde kaybolması sanki bir sese veya çağrıya ulaşmak gibidir… Bunu da görüp tartışmıyorlar bir türlü… Polis memuru Paul (Alden Ehrenreich) ve bağımlı James (Austin Abrahms) arasında yaşananlar olaya çözüm getirecek gibi görünse de gizem devam eder. Okul müdürü Andrew’un (Benedict Wong) başına gelenleri izlememiz konuyu seyirci açısından aydınlatsa da kasaba sakinlerinin haberi olmuyor.

Korku filmlerinin en büyük zaafı çok güzel bir kurgu ve gelişme sonrası finalde her şeyin klişelere bağlanması olur. Kaçınılmazdır bir yerde… Zach Gregger “Barbarian”’da finale dek gayet güzel getirdiği hikayesinde son nefeste zayıf kalmıştı. Bu kez tökezleme daha az, ilham kaynakları “Magnolia” ile sınırlı değil. Oscar Wilde’dan “Dorian Gray’in Portresi”, vampir ve büyücülük hikayeleri de diğer ödünç aldıkları. Tartışılmayacak yönü korku türüne yeni bir şeyler ekliyor olması. Bu filmiyle yakaladığı çıkışı sürdürecek gibi… Küçük yerlerde, kapalı kapılar ardında yaşanan, tuhaf olayların, sokağa dökülen muhafazakar yansımalarını da gayet güzel anlatıyor. Barbarian’da sosyal göndermeleri oldukça yoğundu.

Oyunculuklarda arıza tiplemelerin yeni oyuncusu Julia Garner yine parlıyor. “Ozark” dizisinden bu yana benzer karakterlerde çok iyi. Benim favorim filmdeki anahtar kimliği son derece güzel canlandıran “junkie” James oldu. Keza küçük Alex, Cary Christopher muhteşem oynuyor.

Çarpık mizahından pişmanlık duymayan, kanlı sahnelerine kadar film, tanıdık korku temalarına yeni bir bakış açısı arayan izleyiciler için bir şeyler sunuyor.

Dr.Emin Yeğinboy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu