Zeytinyağlı yerim aman…
Bildik türküdür..” Zeytin yağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman.
senin gibi cahile,ben efendim diyemem aman.”
Oysa bu türküye inat “Zeytinyağlı yerim aman” derim hep. Hele ki Karşıyaka Belediyesi’nin hayata geçirdiği Cordelion Mutfak Sanatları Akademisi’nde Ahmet Güzelyağdöken’in zeytinyağlı sunumlarını tattıktan sonra..Öyle de yerim böyle de..
Öncelikle Cordelion’dan söz edeyim sizlere. Gondol Cafe’nin hemen yanında yer alıyor mekan. Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü iş birliğinde faaliyetlerine başlayan mekanda teknolojik donanıma sahip çok amaçlı bir ‘Yemek Atölyesi’ var. Öğrenciler ve kursiyerler, burada çeşitli gastronomik kimlikleri deneyimleyerek öğrenebilecek. Ayrıca merkezde, deneyimli şefler eşliğinde pastacılık alanının inceliklerine dair pratik derslerin görüleceği ve sunum yöntemlerinin öğrenileceği bir ‘Tatlı ve Unlu Mamüller Atölyesi’ yer alıyor. Yine Cordelion’da kursiyerlerin teorik eğitimlerini tamamlayacakları, ya da öğrencilerin alanları ile ilgili dersleri görecekleri, bunun yanında teknolojik anlamda da desteklenmiş olan bir ‘Teorik Sınıf’ bulunuyor. Ve inanmayacaksınız mekanda bir de sergi salonu var. Raşit Koçak ve Tülin Çağlar koleksiyonundan eserlerle oluşturulan ‘Bir Fincan Daha?’ Karşıyaka Türk Kahvesi Sergisi. 40 yıllık hatırı olan Türk Kahvesi’nin yüzlerce yıllık tarihine ve kültürüne uzanan sergi 14 Mayıs 2023 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Senede dört sergi planlanıyor. Merkezin içerisinde sadece yiyecek-içecek konuları üzerine hazırlanmış eserlerin olduğu bir kitaplık ta mevcut ve bu Türkiye’nin ikinci gastronomi kitaplığı.
Cordelion Mutfak Sanatları Merkezi bu arada düzenlenecek festivaller ve etkinlikler ile gastronomi konseptli çekim alanı olacak. Daha önce gerçekleştirilmiş olan Karşıyaka Ayaküstü Lezzetler Festivali ve Karşıyaka Ege Otları Festivali devam ettirilirken, bunlara İzmir Mutfak Mozaiği Kültür Festivali gibi yeni organizasyonlar da eklenecek.
Cordelion Mutfak Sanatları Merkezi Proje Danışmanı Osman Serim anlatıyor..
“Yiyecek içecek kültürü, hangi sosyal sınıftan, hangi eğitim seviyesinden ve yaştan olursa olsun, toplumun her kesimini ve ferdini ilgilendiren ortak bir ilgi alanıdır.
Son yıllarda ülke ve bölgemizin geleneksel mutfak ve ürünlerini daha iyi tanımak ve tanıtmak sizin o coğrafyaya olan aidiyetinizin bir göstergesi haline geldi. Açılan kültür merkezi Karşıyakalıların her yaş ve kesimine hitap etmek amacıyla planlandı.
Kahve kavurmadan öğütmeye ve ‘Barista’ becerilerine kadar mesleğin öğretileceği ve bir küçük kafe işletmesinde hizmet verecek olan bir eğitim barı da kompleks içinde yer alıyor. Sponsor firmaların ürünlerinin sergilenerek satılacağı, bir ‘Cookshop’ uygun fiyatlar ile alışverişe imkan verecek. Okullar ile organize edilecek gezilerde geleneksel mutfak kültürü ile gençler tanıştırılacak. Ülkemizdeki ve dünyadaki okul ve kültür evleri ile değişim programları yapılarak hem farklı mutfakları tanıma hem de kendi mutfağımızı tanıtma fırsatımız olacak. “
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr.Cemil Tugay çok gururlu ve mutlu. “Mutfak Sanatları Merkezi’nden dezavantajlı gruplar da faydalanacak. “ diyor ve devam ediyor “Bu gruplara yönelik eğitimler ve kurslar düzenlenecek. Ayrıca glutensiz gıdaların kullanıldığı sağlıklı beslenme atölyeleri de gerçekleştirilecek. Atıksız mutfak ilkesiyle hizmet verecek merkezde gıda israfının önlenmesi, kısa tedarik zincirine sahip ürünlerin tercih edilmesi ve sürdürülebilir diyetler konusunda eğitimler de verilecek. Diğer bir amacımız da 7’den 77’ye, her yaş grubundan vatandaşlarımızın burada mutfak faaliyetleriyle, gastronomiyle ilgili keyifli zaman geçirmelerini, bir şeyler öğrenmelerini sağlayacak programlar, etkinlikler, festivaller olacak. Bunun yanı sıra merkezimiz Karşıyaka’ya yeni bir sembol ve sosyal aktivite alanı olacak. Yaşar Üniversitesi ile sertifikasyona dayalı, meslek edindirme kursları düzenleyeceğiz. İnsanları iş sahibi yapmayı, özel beceriler kazandırmayı hedefleyeceğiz. Garson, şef garson alanında da ciddi açık ve eğitim sorunu var, o açığı da gidermek istiyoruz. Bu önemli bir amaç. Çağ iklim krizi sorunu. Bazılarımız aşırı duyarlı bu konuda bazılarımızsa konudan sıkılmış durumda. İçinde yaşadığımız dönem, enerji, su, gıda krizleriyle iklim açısından çok sıkıntılı. Bizim gözümüzü kulağımızı bu konuya kapatmamız duyarsızlık, sorumsuzluk olur. Gıda konusu, üretim aşaması ve yemek yapılma aşamasında sorun var. Üretimde tarımın yaşadığı sorunlar, bize ulaşana kadarki aşamada da yemek kültüründen sorunlar ve önemli miktarda gıda israfı var. Biz burada sıfır atıklı yemek pişirme ya da atığı en iyi şekilde değerlendirmeyi de öğreteceğiz. Doğada yetişen ürünleri, doğal otların özellikle değerlendirilmesini, sağlıklı besinlere dönüştürülmesini önemli yere koyuyoruz. Bunu yapmak en akıllıca şeydir. Biz başka yerlerden gelen meyve sebzeyi değil, yakınımızda yetişen ürünleri yemeliyiz. Burası bu alanda da hizmet verecek. Bizler yaşarken, hayattan keyif almaya, mutlu olmaya çalışıyoruz. İnsanları bir araya getirebildiğimiz sürece onların mutluluklarını daha kolay sağlıyoruz. İnsanları bir araya getiren en güzel şeylerden biri aynı masada yemek yemek. Biz ülke olarak, İzmir ve Ege bölgesi olarak gastronomi konusunda zenginiz ama bunu değerlendiremiyoruz. Yurtdışında Yunan, Hint, Çin restoranları var, Türk restoranı dendiğinde gidip dönerci görüyoruz. Biz sabahtan akşama kadar döner mi yiyoruz? Mutfağımız ne kadar zengin ve bunlar neden başka ülkelerde temsil edilmediğini düşünün. Dünya çok şey kaçırıyor ama biz de anlatmakta eksik kalıyoruz. Bizim sarmamız, şefketi bostanımız bilinmiyor. Yurtdışında çok bulundum, Amerika’da börek, sütlü tatlı yoktu. Sarma, dolma yoktu. Bu insanlar bunları hiç bilmiyor”
Cordelion Mutfak Sanatları Merkezi’nde “Zeytinyağlı Meyve Yemeği” yedim..Hala tadı damağımda. Armut ve elma zeytinyağında pişirilmiş .Zerdecal, zencefil falan da katılmış.yani bir yerde sağlık.. Zeytinyağı zaten sağlığın baş tacı…
İlk fırsatta Cordelion’u ziyaret ediniz. Dost tavsiyesi…
Erkan Sevinç
