“Aslında bana ‘git’ diyorlar”

Cumhuriyet gazetesi yazarı ve Halk TV programcısı Barış Pehlivan cezaevine girdi. Odatv internet sitesinde genel yayın yönetmeni olduğu sırada yayınladığı “Libya’daki MİT şehidi” haberi nedeniyle 2020 yılı Mart ayında tutuklanan Pehlivan, altı ay cezaevinde kaldıktan sonra çıktığı ilk duruşmada İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 3 yıl 9 ay hapse mahkum edilmişti.

Cezasının 28 Ocak 2022’de istinaf mahkemesinde onanması sonrası devam eden COVİD koşulları nedeniyle açık cezaevine bir günlüğüne “gir çık” yapan gazeteci, bu akşam üstü Silivri’den bulunan Marmara Ceza İnfaz Kurumu’na teslim oldu.

Cezaevine girişinden önce özel röportaj veren Pehlivan, 15 Temmuz 2023’te çıkarılan yeni infaz yasası kapsamında denetimli serbestlikten faydalanması gerektiği halde kendisi için yasadaki hükmün uygulanmadığını söyledi.

 

Pehlivan  “Denetimli serbestlik sisteminde şöyle bir madde var: Diyor ki ‘Ey Barış sen bedenen dışarıda olacaksın, belli kurallara tabi olacaksın dışarda yaşarken en önemlisi de bu denetimli serbestlik süresi boyunca hakkında bir daha dava açılırsa ben seni tekrar açık cezaevine gönderebilirim’. Şimdi bu büyük bir tehdit bizler gibi gazeteciler için. Çünkü maalesef ben ayda bir, iki kez dava açılan bir gazeteciyim. Bir Yargıtay üyesinin tamamen açık kaynaklarda yer alan usulsüzlüğünü ismini de kodlayarak yazmama rağmen hakkımda hakaret davası açıldı. Elbette ki hiç kimseye hakaret etmedim. Ne zaman ki Süleyman Soylu’yu anlattığımız SS kitabı yayınlandı, bu dava denetimli serbestliğimin bozulmasına gerekçe gösterildi. Ben bunların eşgüdümlü olduğuna inanan birisiyim. Avukatlara akademisyenlere, hala görevde olan bazı savcılara hakimlere hatta AKP’li hukukçulara sordum. Hepsi ağız birliği etmişçesine, ‘Hayır sen bu yasa kapsamındasın ve cezaevine girmeyeceksin’ dedi. Ama Adalet Bakanlığı’ndan SMS geldi, eski Silivri Cezaevi’ne ‘gireceksiniz’ diye. Bu düzenlemeden neden faydalandırılmadığımın yanıtını kimse vermedi. Bunun isyanındayım. AKP tarihinin en kapsamlı af yasası bu. Uyuşturucu baronu da yararlanıyor, çocuk istismarcısı yararlanıyor, kadın katil de yararlanıyor. Ben bir gazeteci olarak büyük ihtimalle beraat edeceğim hakaret davası gerekçe gösterilerek sekiz ay açık cezaevine gönderiliyorum. Burada açık açık kötü niyet görüyorum. Acaba diyorum bakanlık içinde zamanında benim hukuksuzluklar yaptığını yazdığım insanlar mı engel oluyor bana?” dedi.

Denetimli serbestlikle yaklaşık üç yıl önce cezaevinden tahliye edilen Barış Pehlivan’ın yurtdışı yasağı bulunmuyor. Halk TV programcısı istese çok kolaylıkla yurtdışına çıkabileceğini ama bu yola başvurmadığının altını çiziyor.

Pehlivan, “ Bakın firar olmayacağım, ben istesem şu an dünyanın herhangi bir yerinde yaşayabilirdim. Benim yurtdışına çıkış yasağım yok. Aslında bana ‘git diyorlar. ‘Kalacaksan da gazeteciliği böyle yapma kalemini başkaları gibi kirala’ diyorlar. ‘Bu kadar ‘riskli konulara girme böylesi kitapları böylesi yazıları yazma’ diyorlar. Ben mesajı böyle algılıyorum ama ben gazeteciliğinin 20. yılındayım. Ben başka türlü gazetecilik yapmayı bilmiyorum. Yapacaksam böyle yapmaya devam edeceğim. Bir gün gerçekten de mesleği bırakma noktasına gelirsem kalemimi ben kıracağım” ifadelerini kullanıyor.

Pehlivan’ın en büyük üzüntüsü ise üç yıl aradan sonra 5,5 yaşındaki kızının kendisine yine hasret kalacak olması.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu