Özgür basın susturul(uyor)amaz !
“Gerçek hiçbir zaman şiddet
tarafından çürütülemez…”
(E.Fromm)
Hepinizin bildiği tarihsel bir anımsama:
18. yy’a kadar dünyadaki genel geçer yönetim Mutlak Monarşi idi…
Ardından 1776 Amerika ve 1789 Fransa Devrimleri…
Halk Egemenliği ve Cumhuriyet kavramlarının ortaya çıkışı…
Özgürlük,Eşitlik…Yargı,Yasama ve Yürütme’nin özerkliği…
Süreç içinde yozlaşma ve otoriter,yarı otoriter rejimlerin, diktatörlüklerin ortaya çıkışı ve bu güçlerin otokratın elindeki birliği…
Ülkedeki tüm gücün tek kişinin elinde toplanması ve bu el ve gücün, özgürlüklerin kısıtlanması,giderek ortadan kaldırılması için kullanılması…
Genellikle ilk sırayı da ‘düşünceyi açıklama’ ve ‘basın özgürlüğü’ alır… Çünkü otokratlar gerçeğin ortaya çıkmasını istemezler. Gerçek,onların sonunu getirecek yolu açar. Korkarlar.
Bu yüzden de otoriter rejimlerin ortak özelliği,sözlü ve yazılı basın üzerinde uyguladıkları baskılardır.
Zorbalık olmadan ve korku iklimi yaratılmadan hiçbir otoriter rejim varlığını sürdüremez…
Çünkü özgür basın,doğru ve tarafsız bilginin olmazsa olmazıdır…
Yokluğu,yolsuzluğu,çadaletsizliği…halka kim duyuracak?Özgür basın…
Öyleyse? Önlenmelidir…
Yerine, otokratın yayılmasını istediği propoganda bilgileri, iktidarın ürettiği enformasyon yayılmalıdır.
Rakamlarla oynanmalı,halkı işlerin iyi yürüdüğü ve yürütüldüğüne ikna edebilmek için her türlü çarpıtılmış bilgi yayılmalıdır…
Basının büyük çoğunluğunun ele geçirilmesi ve bu görevi yapması yetmiyorsa, gerçekmiş algısı yaratmaya çalışan bir ‘trol’ ordusu da aralıksız çalışmalıdır!..
Otoriter rejimlerin dayandığı direklerden birisi de “korku iklimi” dir…Kitleleri baskı altına almak,bu iklimin yaratılması için zorunludur. İnsanlar her an; “ ya başıma bir şey gelirse!..” korkusunu duymalıdır…
Neyin söyleneceğine,neyin yazılacağına ben karar veririm!..
Ya majestelerinin sesi olacaksın ya da!..
Önce gözdağı,gözaltı…
Sonra zindan…
Oysa ifade özgürlüğü ve özgür basın halkın nefes borusudur.Yaşaması için gereksindiği oksijendir…
Türkiye mi?
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün hazırladığı, 2025 ‘Dünya Basın Özgürlüğü’ endeksinde
180 ülke arasında 159. sıradayız..(Geçen yıl 158.idik.) Yerimiz mi? “Çok Vahim Ülkeler” kategorisindeyiz…
İnsan Özgürlüğü Endeksi mi?İçinde; ‘hukukun üstünlüğü’, ‘ifade özgürlüğü’, ‘mülkiyet hakkı’nın da yer aldığı 85 başlıkta toplanan bu endekste de 165 ülke arasında 142. sıradayız…
Nedir tüm bu baskıların nedeni?
“bu ölümlü,bu yaşanası
dünyada
bu bezirgan saltanatı, bu
zulüm
bitmesin diyedir…”
(Nazım Hikmet-Elleriniz ve Yalana Dair)
Bitecek…
Muammer Toprakçı




