PKK kendisini feshetti
Terör örgütü PKK kendini feshettiğini duyurdu, kongre sonrası silah bırakıldığı açıklandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan,, PKK’nın fesih kararını yorumlayarak, “Tarihi ve önemli bir karar. Özellikle kalıcı barış ve istikrar açısından bu kararı oldukça önemli görüyorum. Bu kararın alınmasının ardından atılması gereken pratik adımlar var, bunları yakından takip edeceğiz. Bu kararın samimi bir şekilde uygulanması halinde gerçekten geleceğimiz için çok hayırlı bir karar olacağını düşünüyorum. Bahçeli’nin tarihi çağrısı, Cumhurbaşkanımızın güçlü bir iradesi oldu, emeği geçen arkadaşlar var.” ifadelerini kullandı.
DEM Partili Pervin Buldan yaptığı açıklamada, “Yıllardır denenen ama sonuç alınmayan, bugün artık umutla sarılacağımız bir atmosfer yaratıldı. Dikenli telleri aradan kaldırıp barışı taçlandıracağımız yeni bir dönem başladı. Sırrı Süreyya görseydi keşke, hayırlara vesile olsun” ifadelerini kullandı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yayımladığı mesajda terör örgütü PKK’nın feshini duyurmasını değerlendirdi.
Bakan Tunç, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
Ülkemizin kalkınmasının, birlik ve beraberliğinin önündeki en büyük engellerden biri olan terör belasından kurtulma yolunda önemli bir dönüm noktasındayız.
Ülkemizin geleceği, vatanımızın bölünmez bütünlüğü, bayrağımızın özgürce dalgalanması için binlerce vatan evladımızın canı pahasına sürdürdüğü onurlu mücadele, aziz milletimizin sarsılmaz iradesi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu güçlü liderlik ve Sayın Devlet Bahçeli’nin milli duruşu, Türkiye Yüzyılı’nın eşiğinde ülkemizin huzurlu, güvenli ve istikrarlı bir geleceğe emin adımlarla yürümesinin yolunu açmıştır.
Terörle mücadelede canlarını feda eden tüm kahraman şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyor, gazilerimize sonsuz şükranlarımı sunuyor, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum.
Ülkemiz, terörün karanlığını ardında bırakıp “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda Cumhuriyetimizin temel değerlerini daima yaşatacak, Hukuk Devleti ilkesine bağlılıkla yüksek standartlı demokrasi yolunda emin adımlarla yürüyüşünü sürdürecek, kardeşliğin ve istikrarın aydınlığına kararlılıkla ilerlemeye devam edecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısından sonra konuya ilişkin açıklamasında “‘Terörsüz Türkiye’ hedefimize engelleri aşarak, ön yargıları kırarak, fitne ve nifak tuzaklarını bozarak emin adımlarla yürüyoruz. Cumhur İttifakı olarak ‘iç cephemizi’ tahkim etme amacıyla, büyük bir samimiyetle hayata geçirdiğimiz ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde bugün kritik bir eşiği daha aştık. Terör örgütü, kendini feshetme ve silahları teslim kararı aldığını açıkladı. Alınan kararı, ülkemizin güvenliğinin, bölgemizin huzurunun, milletimizin ebedi kardeşliğinin perçinlenmesi adına önemli buluyoruz. Bu açıklamayı, Kuzey Irak’la birlikte, Suriye ve Avrupa başta olmak üzere, örgütün tüm uzantılarını da kapsayan bir karar olarak değerlendiriyoruz. Terörün ve şiddetin tamamen devreden çıkmasıyla birlikte, başta siyasetin demokratik kapasitesinin güçlendirilmesi olmak üzere, her alanda yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Emperyalistlerin asırlık planları ölümcül bir darbe alacak, kardeşliğimize saplanan kanlı hançer, inşallah ebediyen sökülüp atılacaktır. Kandan ve gözyaşından beslenenler kaybederken, kazanan milletimiz ve memleketimiz olacak, hatta bölgemizdeki tüm kardeşlerimiz olacaktır. Biz, buna tüm kalbimizle inanıyoruz” diye konuştu.
Erdoğan, İstihbarat Teşkilatı ve diğer birimlerin, herhangi bir yol kazasının yaşanmaması ve verilen sözlerin tutulması için bundan sonraki süreci de çok büyük bir hassasiyetle takip edeceğini dile getirerek, “Biz de devlet aklı ve ciddiyetiyle gereken takibi anbean yapacağız. Daha kapsamlı açıklamaları gerek şahsen, gerekse yetkili arkadaşlarımız vasıtasıyla önümüzdeki günlerde kamuoyumuzla paylaşacağız. Şunu tekrar vurgulamak isterim: Kökenlerimiz, kültürlerimiz, inançlarımız farklı olsa da, hepimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci sınıf vatandaşlarıyız. Hep beraber Türkiye’yiz. Ve biz birlikte güçlüyüz. Bu duygudaşlığı, kaderdaşlığı ve kardeşlik şuurunu yücelttiğimiz takdirde, Allah’ın yardımıyla, Türkiye’nin bileğini hiçbir güç bükemez. Burada bir zafiyet yaşanırsa, o zaman da bize kimse yardım edemez. Bu hakikati hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. İktidar ve Cumhur İttifakı olarak, Türkiye’yi, 40 yıldır kanayan bu yarasından kurtarma noktasındaki kararlılığımızı tekrar vurguluyorum” dedi.
Erdoğan, örgütün kendini feshi ve silah bırakmasıyla, yıllar boyunca neredeyse her gün ocaklara ateşlerin düştüğü günlerin geride kaldığını belirterek, “İnşallah, terör yüzünden anne, eş, evlat yüreklerinin cayır cayır yandığı haberleriyle bir daha karşılaşmayacağız. Dolayısıyla bugün açıklanan kararın en büyük kazananlarından biri şehit yakınlarımız, gazilerimiz, güvenlik güçlerimizdir. Tek başına bu hakikat bile, verilen mücadelenin ve gelinen aşamanın hem insani hem tarihi önemini göstermeye yeterlidir. Aynı şekilde sürecin bir diğer önemli kazananı, yıllarca terör sebebiyle evlatlarını kaybeden, maddi-manevi nice sıkıntılara maruz kalan, evinden-yurdundan olan Kürt kardeşlerimizdir. Fiilen biten terörün kalan gölgesinin de bu şekilde üzerimizden kalkmasıyla, 86 milyon hep birlikte aynı ortak hayallere, aynı ortak hedeflere, aynı ortak değerlere sahip bir şekilde geleceğe yürüyeceğiz” dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli yazılı açıklama yaptı. Bahçeli ” Türkiye Cumhuriyeti Devleti açık talihiyle, ortak aklı çalıştıran milli birlik ve dayanışma tablosuyla, aynı zamanda mülkün temeli olan adalet tabanıyla, elbette asırlara sari ahlak müktesebatının tasarruf ve taahhüdüyle tarihi bir eşiktedir.
Türk vatanının her yöresine emek, sabır ve fedakârlıkla ekilen barış tohumları umutla sulanmış, nihayet tomurcuklanmış ve çiçek açmıştır.
Bugüne kadar çekilen çileler, katlanılan badireler, karşılaşılan belalar, ödenen bedeller, dökülen tertemiz şehit kanları milli yüreklere ateş gibi düşse de milli birlik ve kardeşliğimizi heba ve heder edecek siyasi ve sosyolojik kırılma hiç yaşanmamıştır.
Türk’ün Kürt’e, Kürt’ün Türk’e hürmet, muhabbet ve bağlılığı aziz Türk milleti varlığında tezahür ve temerküz etmiş, bununla mündemiç olmak suretiyle hiçbir kopma, parçalanma veya zayıflama emaresine tesadüf edilmemiştir.” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, PKK’nın silah bırakma kararını ve örgütün fesih açıklamasını değerlendirdi.
Özel, CHP olarak her zaman barışın ve şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını vurguladı. PKK’nın silah bırakma kararının Türkiye için kritik bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekerek, bu sürecin başarılı olabilmesi için samimiyet, hukuk ve demokratik meşruiyet gerekliliğini ifade etti.
Özel X sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
”Bugün PKK terör örgütü kendini feshettiğini, silah bırakma kararı aldığını açıkladı. Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihsel bir tutarlılık içerisinde, barışın yanındayız. Aynı şekilde, terörün ve şiddetin her türlüsüne her zaman karşı olduk, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz. Bu topraklarda 47 yıldır süren terörün, akan kanın sonsuza kadar durması ortak temennimiz ve irademizdir. PKK’nın silah bırakma kararı aldığını ve örgütsel yapısını feshettiğini ilan eden son açıklaması, Türkiye’nin yıllardır ağır bedeller ödediği bir dönemin sona ermesi açısından kritiktir. Ancak, bu sürecin başarılı olması ve kalıcı toplumsal barışa evrilmesi; atılacak adımların samimiyeti, hukukiliği ve demokratik meşruiyeti ile doğrudan ilişkilidir. Sürecin tüm aşamalarıyla nihayete ermesini, on binlerce canımızı kaybetmemize yol açan, ağır ekonomik ve toplumsal yıkım yaratan terörün ilelebet sonlanmasını bekliyoruz. Kürt sorunu dahil olmak üzere ülkemizdeki tüm sorunların çözümü hukuk devleti, adalet ve demokrasiden geçer. Bu süreç, günlük hesaplarla, seçim planlarıyla değil; hiçbir siyasi görüşün, partinin, toplumsal kesimin dışlanmadığı bir kapsayıcılıkla yönetilmelidir. Ülkelerde iç barış, otoriter bir sistemde değil, demokratik hukuk düzeninde sağlanır. Türkiye’de toplumsal barışın güvencesi; millet iradesine, ulusal egemenliğimize, Lozan Anlaşması’nda tescil edilmiş bağımsızlığımıza ve ülkemizin bölünmez bütünlüğüne dayanan yüzyılı aşkın varlığıyla kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olan Cumhuriyetimizdir.’Bundan sonraki dönemde tam mutabakata dayanan bir toplumsal barışın güvencesi olarak demokrasi ve hukukun üstünlüğünün kurumsallaştırılması konusunda atılması gereken adımlar vardır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuda; şehit ailelerinin, gazilerimizin ve bütün mağdurların rızalarının alındığı tam bir çözüm için sorumluluk bilinciyle davranmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu amaçla, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, demokratik düzenlemelerin ele alınması yönündeki tarihsel ve siyasi tutarlılık taşıyan tavrımızı muhafaza ediyoruz. Demokratikleşmenin gereği olan tüm yasal düzenlemelerin beklemeksizin TBMM çatısı altında yapılması ihtiyacının altını çiziyoruz. Demokratikleşme için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması kadar, mevcut kanunların uygulanmasındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve anayasa ihlallerine son verilmesinin şart olduğunu hatırlatıyoruz.”
Marmara Cezaevi’nde tutuklu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, PKK’nın fesih kararı hakkında açıklama yaptı.
“Terör örgütü PKK’nın kendisini feshedip, silah bırakma kararı almış olduğunu öğrendim. Geride kalan kırk sene boyunca gençlerimizin, Türk ve Kürt on binlerce vatandaşımızın hayatına mal olan, kaynaklarımızı kurutan bir dönemin nihayet kapanıyor olmasına ülkem adına çok sevindim,“ dedi ve ekledi:
“Böylesine büyük ve önemli bir süreç, iktidarın yapmaya çalıştığı gibi az sayıdaki siyasetçinin kapalı kapılar ardında yapacağı görüşmelerle, toplumun desteği ve onayı alınmadan, uzmanlar dahil edilmeden, ifade ve örgütlenme özgürlüğü gibi asgari demokratik şartlar olmadan yürütülemez. Yine, böylesine büyük ve önemli bir süreç; günü kurtarmayı ve seçim kazanmayı esas alan, kısa vadeli ve meselenin bölgesel boyutunu ihmal eden bir perspektifle başarıya ulaştırılamaz. Çözüm için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) işaret eden İmamoğlu, “Süreci salimen tamamına erdirebilmek üzere, TBMM’de bir genel görüşme açılması, ardından da Mecliste temsil olunan bütün partilerin katıldığı bir komisyon oluşturularak konunun ele alınması gerekmektedir,”



