Yine baharlar gelecek
14 Mayıs’ta, ülkemiz ve halkımız için yaşamsal önemde bir seçime gidiyoruz. Bu seçimde, iki ayrı sandıkta, hem 13’üncü cumhurbaşkanını ve hem de TBMM’nin yeni dönem milletvekillerini seçeceğiz. Seçime katılacak ittifaklar ve adaylar belirlendi, listeler açıklandı.
İçinde bulunduğumuz günlerde ülkemizin, kentlerimizin ve halkımızın gündemi, tümüyle siyasete ve siyasal kampanyalara odaklandı. Bu seçimlerin hazırlıkları / propaganda çalışmaları, içinde bulunduğumuz bahar mevsimi ile bahar aylarını kapsayacak.
Baharın anımsattıkları ve düşündürdükleri
14 Mayıs seçimi, zamansal olarak ilkbahar mevsimi ile buluşup örtüşüyor. Tıpkı dört yıl önce yapılan ve özellikle de büyük şehirlerde muhalefet adaylarının utkusu ile sonuçlanan 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde olduğu gibi…
Anımsanırsa, 31 Mart yerel seçimlerinde, muhalefet bahar temasını ve ‘Mart’ın sonu bahar’ sloganını kullanmıştı. Muhalefet bu buluşmayı önümüzdeki seçimde de sürdürerek, ‘Yine baharlar gelecek’ diyor. Böylece, 31 Mart yerel seçimlerinin başarısını, 14 Mayıs cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine taşımayı hedefliyor. Aynı zamanda bahar temalı kampanyası ile başarılı bir ‘pozitif siyasal kampanya’ örneği veriyor!..
Marteniçka, baharın ve umudun simgesi
13’üncü cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ekranlarda dönen tanıtım filmlerinde ve videolarında, koluna taktığı bileklik dikkatinizi çekti mi? Marteniçka denilen ve Balkan coğrafyası ile ülkemizin önemli bir kesiminde de yaygın olan bu gelenek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasal kampanyasının simgesi haline geldi.
Marteniçka, Balkan kültüründe yaygın bir bahar geleneği olarak biliniyor. Kırmızı ve beyaz ipler ile yapılan bu bileklikler, bahar aylarında bileklere takılıyor. Gelecek adına umudu simgeliyor, anlamlı ve güzel dilekleri ifade ediyor.
Cumhuriyetin 100’üncü, TBMM’nin 103’üncü yılı
Bu seçimin önemli bir yanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı ile buluşup örtüşmesi. Seçimde bir anlamda, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının tercihleri ile yol haritası belirlenecek.
Bugünlerde, içinde bulunduğumuz nisan ayında; Cumhuriyetin 100’üncü yaşı ile birlikte aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kuruluşunun 103’üncü yaşını da kutluyoruz. Bundan tam 103 yıl önce, 23 Nisan 1920’de, TBMM açılmış ve ulusal kurtuluş mücadelesi ile yeniden kuruluşu örgütlemişti. Bir asır sonra, bir bakıma yine benzer süreçleri yaşıyoruz. Demokrasi, değişim ve yeniden inşa yaklaşımları, bu dönemde de öne çıkıyor.
Demokrasi ve değişim
İttifakların, partilerin ve aday listelerinin ortaya koyduğu temel gerçeklik, bu seçim döneminin en çok konuşulacak ve üstünde tartışılacak kavramlarının ‘demokrasi ve değişim’ olacağını gösteriyor. Özellikle muhalefet ve muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkede tam anlamıyla bir anlayış / zihniyet değişimini hedefliyor.
Bu hedefe uygun kadrolarla ve milletvekili aday listeleri ile halkın karşısına çıkıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu, yalnız CHP’nin ve hatta yalnızca Millet İttifakı’nın değil, tüm muhalefetin ortak adayı haline geliyor. Muhalefetin de ötesinde tüm yurttaşları / 86 milyonu kucaklayacak, yeni bir döneme hazırlanıyor.
Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak
Önümüzdeki yeni dönemin bir başka önemli hedefi, iktidarın değişimi ile birlikte yönetsel sistemin de değişmesi… Bunun için, muhalefetin tüm kesimleri ve ittifakları, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesini hedefliyor.
Bu hedefin hayata geçirilebilmesi için, muhalefetin mecliste etkin bir çoğunluğu kazanması ve yeni seçilecek cumhurbaşkanının güçlü bir meclisle çalışmasının sağlanması gerekiyor. İşte muhalefetin bu gerçekçi hedefi, açıklanan milletvekili aday listelerine de yansıyor. Muhalefet ve özellikle de Millet İttifakı, listelerde olabildiğince ortaklaşıyorlar. Cumhuriyetin kurucu partisi CHP, tarihinden gelen bu kuruculuk kimliğine ve sorumluluğuna uygun davranıyor. Ana muhalefet CHP’nin örgütleri ve siyasal kadroları, büyük özverilerde bulunuyorlar. İçinde bulunduğumuz bu zor ve zorlu dönemde, ‘Türkiye’nin birleştirici gücü’ olduklarını bir kez daha kanıtlıyorlar.
Baharlar gelecek
Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekranlarda bahar çiçekleri açtıran tanıtım filmleri, acaba seçmenin de bilincine ve yüreğine dokunabilecek mi? Bunu hep birlikte, önümüzdeki süreçte ve seçim sandığı sonuçlarında göreceğiz.
Doğrusu biz flamenko temelli, aslı Paco de Lucia’ya ait olan, Levent Yüksel’in Türkçe yorumladığı, şarkıyı zaten çok severdik. Bu şarkının, 13’üncü Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘bahar’ temalı pozitif siyasal kampanyasına ve mesajlarına da çok yakıştığını düşünüyoruz. 14 Mayıs’ta, seçim sandıklarından ‘demokrasi ve değişim’ doğrultusunda çıkacak sonuçlar; ülkemize ve halkımıza gerçek baharı getirecektir. Buna yürekten inanıyor ve ‘yine baharların gelmesini’ içtenlikle bekliyoruz!..
Mehmet Şakir Örs




