Yuh Yuh
Bir sabah Amerikan filmlerini aratmayan bir senaryo ile göz altına alındı. Sabahın köründe kendisini almaya gelenlere o naif yapısı ile “Söyleseydiniz ben gelirdim ifade vermeye” demiş olabilir.4 gün gözaltında kaldı. O günlerde bir şey yazmak istemedim. Moralini dik tutacağından emindim ama ne de olsa emniyetteydi. Hak Hukuk Adalet kavramlarının sürekli gündemde olduğu bir ülkede yaşıyorduk. İfadesini verdi hatta sosyal medyada paylaştı gün ve gün yaşadıklarını..
Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den söz ediyorum tabii ki..Daha yerel yönetici olmadığı yıllardan beri tanıyorum kendisini ve eşini.. Hayatlarını kentlerini, ülkelerini,dünyayı güzelleştirmeye adadıklarını çok iyi biliyorum. “Bizimkisi memleket meselesi”dediler hep..
Soyer savcılık ifadesinde “Vatandaşın cebinden az para çıkmasını hedefledik. Ancak müteahhitler eklenecek yüzde 20 oranını yeterli görmedikleri için kat maliklerinin çok daha ağır bedeller ödemesi durumu ile karşı karşıya kaldılar. Vatandaşın daha düşük bedeller ile inşaat yapabilmesi için kooperatifleşmeleri çözümünü ürettik. İzbeton yüzde 1 gibi KDV oranından dolayı çok düşük bedelle vatandaşa çok düşük ücretlerde müteahhitlik hizmeti vermesinin önünü açmıştır. Bayraklı bölgesinde uyguladığımız Halk Konut projelerinden ilham alarak ihalelere öncelikle İzBeton’u sokmaya ve bu şirket adına kurulacak kooperatiflerle inşaatları yapmasına karar verdik. Bu kararı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de oy birliğiyle aldık. 1018 konut yapılacak olan Örnekköy 3’üncü etabında 500 kişilik kooperatifle 500 hak sahibinin evlerinin yapılması hedeflendi. Hem Uzundere 3’üncü ve 4’üncü etabı İzbeton’un yapması için belediye meclisinden oy birliği kararı alındı. Kooperatiflere yapılan devirde herhangi bir usulsüzlük olduğunu düşünmüyorum. İzbeton tarafından kooperatiflere veya başkaca şirketlere sözleşme karşılığı verilecek işlemlerde benim dahilim yoktur” dedi.
Savcı tutuklanma talebiyle adliyeye gönderdi ve mahkeme de onu tutukladı. Oysa tutuksuz yargılanabilirdi.
CHP Genel Başkanı gözaltına alındığı gün apar topar İzmir’e geldi ve içtenlikle Bornova Anadolu Lisesi’nden kardeşi Tunç Soyer’in yanında yer aldı.
Aslında CHP de değişimi Tunç Soyer önermişti ilk. Yalnız aceleye getirilmemesini kurultay sonrasında yapılmasını arzulamıştı. Burada Kemal Kılıçdaroğlu yanlısı gibi görünmesi yanlış oldu. Nasıl ki bir daha aday gösterilmeyeceğini anlayan Dr.Cemil Tugay hemen Özel’in yanında yer almıştı o da ileriyi görmeliydi. O çok güvendiği (artık güvenmiyordur herhalde) CHP yi babasının malı zanneden Kemal Kılıçdaroğlu onu aday göstermeyecekti ki. Gösterecek olsaydı Ankara, İstanbul ve Aydın gibi başarılı belediye başkanları arasında onu da sayar “Adayımız Tunç Soyer” derdi. Yeni yönetim CHP de iktidarı devraldığında bu 3 il için hiçbir çalışma yapmadı.
Araları şeker renk olsa da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Cemil Tugay yangın belalarından fırsat buldukça Soyer’in özellikle tutuksuz yargılanmasına dair çok açıklama yaptı. Bu arada “Tugay’ın istifası istendi.Yeni Başkan kim olacak” gibi düzmece haberler yapan sözde gazetecilere de çok güzel cevaplar verdi. Tugay..”Ahlaksızsınız” dedi..
CHP li belediyeler bir yandan ekonomik olarak sıkıntıya düşürülürken bir yandan da yolsuzluk soruşturmaları ile iş yapamaz hale getirilmeye çalışılıyor.
“Ben beşli çetelere, inşaat baronlarına teslim olmadım. Ben ne yaptıysam halkım için, partimin ilkeleri doğrultusunda sosyal demokrat halkçı politikalara uygun olarak yaptım. Bu model kentsel dönüşümde müteahhit karını, rantı ortadan kaldırdı ve dünyanın bir çok yerinde örnek olarak gösterildi. Görev süremde akıl almaz saldırılara, iftiralara maruz kaldım, yılmadım, yıkılmadım, geri adım atmadım. Tekrar ediyorum, Halk Konut bir rant değil halk projesidir. O nedenle “ekonomik demokrasi”nin uygulama örneklerinden biridir. Kimsenin cebine bir kuruşun girmediği şeffaf bir sistemdir. Dün yılmadım bugün de yılmam. Beşli çetelere, rant peşinde koşan muktedirlerin genel ve yerel uzantılarına dün eyvallah etmedim bugün de etmem. Dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na yapılan bugün bana ve arkadaşlarıma yapılmak isteniyor. Mesajları, iyi dilekleri ile yanımızda olan tüm kardeşlerime, İzmir’e gelerek güçlü desteğini gösteren Genel Başkanımız Sn. Özgür Özel’e, parti yöneticileri ve milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Hiçbir iyilik cezasız kalmaz. Bu da geçer…” diyen Soyer ile aynı kanaatteyim. Bu da geçer.
Yazımı Selda Bağcan’ın konserlerinde söylediği Aşık Mahzuni Şerif’in “davasından vazgeçmeyenlerin” türküsü ile bitirmek istiyorum..
“Uzaktan yakından, yuh çekme bana
Sana senin gibi gibi baktım ise yuh
Efendi görünüp bütün insana
Hakkın kullarını yıktım ise yuh
Ne demek efendim, bey ve amele, bey ve amele
Fakir soymak yakışır mı kemale?
Rüşveti hak bilip bilip her dakika hile
Yapıp yapıp inkâr inkâr ettiysem yuh
Bu kadar milletin hakkın alanlar, hakkın alanlar
Onları kandırıp zevke dalanlar
Diplomayla olmaz olmaz hakim olanlar
Suçsuzun başına, hey dost, çöktüm ise yuh
Ben insanım, benden başlar asalet, başlar asalet
Asillere paydos, beye nihayet
Şu insanlık derde derde girerse şayet
Ona yar olmaktan bıktım ise yuh
Yuh yuh, yuh yuh soyanlara
Soyup kaçıp doyanlara
İnsana kıyanlara
Yuh nefsine uyanlara, yuh
Erkan Sevinç