“Yarım kalan medeniyet projesini tekrar başlatacağız”

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyetin 100. yılı onuruna Köy Enstitüleri Anı ve Kültür Evi’ni hizmete açtı. Restore edilen Vakıflar Konağı’nda hayat bulan Anı Evi tüm bilgi, belge ve dönem eşyalarını modern müzecilik teknolojisiyle harmanlayarak dünya çapında bir Köy Enstitüsü anlatısı sunuyor. Anı Evi’nin açılışında Köy Enstitüleri’nin adını yaşatacak Başka Bir Tarım Okulu’nu müjdeleyen Başkan Tunç Soyer, “Yarım kalan o medeniyet projesini tekrar başlatacağız” dedi. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 1954 yılında kapatılan Köy Enstitüleri’nin hafıza merkezi konumundaki Köy Enstitüleri Anı ve Kültür Evi’ni şehre kazandırdı. TARKEM tarafından restore edilen Vakıflar Konağı’nda hayat bulan Anı ve Kültür Evi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Arşivi, Müzeler ve Kütüphaneler Şube Müdürlüğü ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği işbirliğiyle hayata geçirildi. En gelişmiş müzecilik teknikleriyle donatılan Anı Evi’nin açılış törenine, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Kurucu Başkanı Kemal Kocabaş, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Gökhan Bal, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sanatçılar, eğitimciler, akademisyenler, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Açılış töreni, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Mandolin Orkestrası’nın konseriyle başladı. 

“İzmir unutan değil, hatırlayan bir şehirdir”
Açılış töreninde konuşan Başkan Tunç Soyer, “Köy Enstitüleri, genç Cumhuriyetin lokomotifiydi. İlki 1940 yılında açılan bu eğitim kaleleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş, eğitimli çiftçilerini, bilim insanlarını, sanatçılarını, zanaatkarlarını yetiştirdi. Yazık ki bu örnek yapı, çıkar odaklarının hedefi haline geldi. Haksız eleştirilerle, iftiralarla itibarsızlaştırıldı.  1954 yılında tamamen kapatılan Köy Enstitüleri 14 yıl gibi kısa bir sürede Cumhuriyetimize ölmez eserler ve yarım kalmış bir medeniyet projesi bıraktı. Eğer kapatılmasaydı bugün Türkiye’de bilim, zanaat, sanat, tarım ne durumda olurdu bir düşünün. Biz, Cumhuriyetimizin 100 yılının en büyük eserlerinden biri olan Köy Enstitülerine İzmir’de sahip çıkıyoruz. Şehrimize bir hafıza merkezi daha kazandırıyoruz. Çünkü İzmir unutan değil, hatırlayan bir şehirdir. İzmir’in kadirşinas insanlarının daima ahde vefası vardır. Köy Enstitüleri Anı Evi,  İzmir’in bu vefasının bir sonucudur” şeklinde konuştu. 

 

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu