“Küresel iklim değişikliğinin tarım sektörüne etkisi çok fazla”
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı, İzmir Ticaret Odası Salonu’nda, Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde gerçekleştirildi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, “Çözülmesi gereken başta finansmana erişim sorunu olmak üzere makro ve mikro düzeyde birçok ekonomik problemimiz var. Toplumda huzurlu bir ortamın sağlanması için hane halkının gelirini arttırmaya yönelik ekonomik reformları bir an önce hayata geçirmeli ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması için gerekli önlemleri taviz vermeden almalıyız” diye konuştu
Ülkemizde öncelikli olarak ekonomi gündemine odaklanılması gerektiğini söyleyen Tuncer, “2024 yerel seçimlerini geride bıraktık. Yoğun geçen seçim maratonunda sanırım hem adaylar hem de bizler yorulduk. Kazanan belediye başkanlarımızın İzmirimiz için vaat edilen projelerini ve faaliyetlerini hızla hayata geçirmelerini diliyoruz. Ülke olarak ekonomi gündemine daha çok odaklanmamız gerekiyor. Çözülmesi gereken başta finansmana erişim sorunu olmak üzere makro ve mikro düzeyde birçok ekonomik problemimiz var. Toplumda huzurlu bir ortamın sağlanması için hane halkının gelirini arttırmaya yönelik ekonomik reformları bir an önce hayata geçirmeli ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması için gerekli önlemleri taviz vermeden almalıyız” dedi
Yapısal reformları hızla devreye almalıyız
Pandemi sebebiyle Türkiye’nin ve dünyanın ekonomik açıdan çok zor bir dönemden geçtiğini vurgulayan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, yüksek enflasyon sürecinden çıkışın, tahminlerden çok daha uzun ve sancılı olacağının altını çizerek, yaşanan bu durumunun yapısal reformlara hız vererek aşılabileceğini belirtti. Kestelli bu konuyu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın da gündeme getirmesini beklediklerini dile getirdiği konuşmasında: “Dünyanın gelişmiş ekonomileri bile, pandemiden sonra yaşanan yüksek enflasyon ile mücadelede yeni yeni başarının kapısına gelebildiler. Bu zor süreçte ekonomi yönetiminden en büyük beklentimiz, üretim ve rekabet gücümüzü artıracak ama aynı zamanda toplumsal dengeyi sağlayacak, kimseyi geride bırakmayacak adımlar atması. Parasal önlemler dönemini geride bırakıp yapısal reformları hızla devreye almamız gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyorum. Ülkemizde son yılların en önemli gündemlerinden birisi kentsel dönüşüm. Seçim öncesi misafir ettiğimiz tüm belediye başkan adaylarının ve siyasetçilerin gündeminde de bu konu vardı. Deprem riskinin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde şüphesiz ki şehirlerimizi dirençli hale getirmek temel önceliklerimizden birisi olmalı. Ancak burada göz ardı edilen bir konuyu vurgulamakta büyük fayda olduğunu düşünüyorum. Deprem riskini bütün coğrafyamız yaşamasına rağmen, kimse kırsal dönüşümden bahsetmiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay’dan ricamız, çok fazla gündeme gelmeyen bu konuyu kentimizin gündemine alarak ülkemize de öncülük etmesidir.” dedi
26 milyon tonluk lisanslı depo yatırımı var
Ülkemizde stoklanabilir tarımsal ürünler için lisanslı depoculuk sistemi özellikle son 10 yılda önemli bir gelişme gösterdiğini söyleyen Kestelli, “Kuruluş izni almış lisanslı depoların kapasitesi 19 milyon tona, bunların içerisinden faaliyet izni almış depoların kapasitesi 10 milyon tona ulaşmış durumda. Ayrıca yedi milyon ton için de kuruluş izni başvurusu yapmış lisanslı depo bulunuyor. Özetle, bugün geldiğimiz noktada ülkemizde yüzde 40’ı faaliyete geçmiş toplam 26 milyon tonluk lisanslı depo yatırımı olduğunu söyleyebiliriz. Lisanslı depolara teslim edilen ürünler için oluşturulan Elektronik Ürün Senetlerinin ticareti ise 2019 yılından bu yana Türkiye Ürün İhtisas Borsası’nda gerçekleştiriliyor. Mevcut sistemde ürünü teslim eden üreticiler ve alıcılar, TÜRİB’e, aralarında Borsamızın da yer aldığı acente olarak görev yapan Ticaret Borsaları tarafından kaydediliyor. Alım satım emirleri ise mudiler tarafından doğrudan TÜRİB’e gönderiliyordu. ELÜS sisteminde aracı kurumların bulunmaması işlem derinliğinin ve rekabetçiliğin artmasına engel teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Bu yıldan itibaren finans piyasalarında olduğu gibi ELÜS işlemlerine aracılık edecek aracı kurumlar da sisteme dahil edilecek. Kısaca ÜPAK olarak adlandırılan Ürün Piyasası Aracı Kurumları mevcut durumda sermayesinin en az yüzde 50’si Ticaret Borsalarına ait olmak üzere kurulabilecek” bilgisini verdi.
Ürün kalitesini de etkiliyor
“Küresel iklim değişikliğinin tarım sektörüne etkilerini mümkün olan her ortamda dile getirmeye çalışıyoruz” diyen Kestelli, iklim değişikliğinin tarımsal üretimi sadece ürün deseni, rekolte ve verimlilik olarak değil, aynı zamanda ürün kalitesi açısından da etkilediğini belirterek, “Farklı ürünlerde buna hepimiz şahit oluyoruz. Bu etkilerin ölçülmesi alınabilecek önlemler açısından büyük önem taşıyor. Bu amaçla; bizde, iklim ve pamuk lif kalite parametreleri arasındaki ilişkiyi ölçmek amacıyla borsamız desteğinde İZLADAŞ şirketimiz ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Borsamız iş birliğinde bir proje başlamıştık. Geçtiğimiz aylarda tamamlanan “İklim Değişkenliği ve Bölgesel Farklılıkların Pamuk Lifi Kalitesi Üzerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi: Türkiye’nin Başlıca Pamuk Üretim Bölgelerinin Karşılaştırmalı Analizi” isimli projemizde önemli tespitlerimiz olduğunu söyleyebilirim. Proje sonuçlarına göre; sıcaklık ve nem gibi çevresel faktörlerin elyaf kalitesi özelliklerinde önemli farklılıklara neden olduğu görülmüştür. Çalışma sonuçları 20-22 Mart 2024 tarihinde Almanya’da gerçekleştirilen 37. Bremen Uluslararası Pamuk Konferansında online olarak sunulmuştur” diye konuştu.