Enginarı kim sevmez

 

Enginar, sofralardaki farklı sunum şekilleriyle gözü doyurmayı başarıyor. Hatta enginarı pek çok ayrı yöntemle pişirmek de mümkün! Yaa enginarı kim sevmez ki !

Enginar (Cynara scolymus), papatyagiller familyasından mavi-mor renkli çiçekler açan, 50–150 cm boyunda çok senelik otsu bir bitki.Güney Avrupa ve Akdeniz çevresinde yetişir.

Gövdeleri dik, kuvvetli, sert ve boyuna olukludur. Yaprakları sapsız, büyük, uzun-oval ve parçalıdır. Çiçekler üst yaprakların koltuğundan çıkan, uzun sapların ucunda büyük başçıklar halinde toplanmıştır. Çiçek tablası etlidir. Hepsi tüp şeklinde olan çiçekleri ve bunların aralarında bulunan tüyleri taşır.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre Türkiye, dünyadaki enginar üretiminin yüzde 2,4’ünü karşılıyor. Türkiye’deki enginar türleri arasında en çok, Sakız enginarı ile Bayrampaşa enginarı öne çıkıyor

Enginar genel olarak Türkiye’de ve birçok ülkede vegetatif yolla üretilmektedir. Fransa,İtalya ve İspanya’da doğrudan tohumla üretilen çeşitler geliştirilmiştir. Enginarda vegatatif yolla üretim dip sürgünleri veya üzerinde gözlerin bulunduğu kök parçaları ile yapılabildiği gibi sadece gözlerin ana gövdeden çıkarılıp değişik ortamlarda köklendirilerek de yapılabilir. En yaygın üretim şekli sürgünlerle yapılan üretimdir.

Yeni kurulacak enginar plantasyonlarında dikiminden önce toprak derin sürülmeli ve gübrelenmelidir. Derin sürümden sonra diskaro ve tırmık çekilerek toprak dikime hazır duruma getirilmelidir. Dikim genellikle Akdeniz ve Ege bölgesinde Ekim–Kasım aylarında, Marmara bölgesinde ise Mart–Nisan aylarında yapılır. En uygun dikim masuralar üzerine sıra arası ve üzeri 1×1 m mesafe ile yapılır.

 

Zeytinyağlı enginar

Malzeme: İki tane irice enginar, iki avuç pirinç, üç yemek kaşığı sızma zeytinyağı, iki sap taze soğan,ufak bir bağ dereotu,yeterince sıcak su. 

Enginarları usulünce ayıklayıp limonla ovduktan sonra limonlu suda biraz bekletin. Taze soğanları irice doğrayıp tencerenin dibine yerleştirin, iki avuç pirinci üstlerine serpiştirin, enginarları limonlu sudan süzerek çıkarın, tencereye iç kısımları alta gelecek şekilde koyun. Kısık ateşte yeterince sıcak su ilâvesiyle, tencerenin kapağını sıkıca kapatıp yarım saat kadar pişirin.

Biraz bekletin, kapağını açıp pişip yumuşacık olmuşsa tuz ilave edip kapağını kapatıp soğumaya bırakın. Daha sonra servis tabağına alıp dereotunu üzerine ekleyin. (Tuz miktarı ve dereotu tercihe göre değişebilir. Bildiğiniz gibi diyeti olan veya dereotunu sevmeyen olabilir.

Bizim evde onu sevmem, şunu yemem gibi kaprisler hiç olmadı çünkü çocukluğumuzda büyüklerimiz sadece tabakta yemek bırakırsan arkandan ağlar ve..tabakta kaç pirinç tanesi bırakırsan o kadar çocuğun olur diyerek şakayla karışık uyarılar yaparlardı.

Bizler belli bir yaşa gelene kadar bu masum sevimli ihtarları ciddiye alırdık çoğu çocuk gibi..Sevmeye zorlamak değildi aslında sadece faydalı yiyecekleri neşeli bir şekilde tüketip büyümeye hazırlıktı gülümseyerek hatırladığım…

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu