“Ekonomik hedeflere ulaşılması için elimizden gelen tüm desteği vermeye hazırız”

İzmir Ticaret Borsası(İTB) Meclisi ağustos ayı olağan toplantısı meclis başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde İzmir Ticaret Odası Çok Amaçlı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasını yapan İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer küresel et ticaretinin son on yılda olduğundan çok daha yavaş yılda yalnızca yüzde 0,7 büyüyeceğinin tahmin edildiğini söyledi. Tuncer, “2032 yılına gelindiğinde tüm et kaynaklarından tüketilen proteinin yüzde 41’inin kümes hayvanı eti kaynaklı olacağı öngörülmektedir. Hâlihazırda yüksek olan ve artmaya devam eden üretim maliyetleri ve yetersiz gelir artışları nedeniyle et talebinin büyümesi beklenenin altında kalacaktır. Global ölçekte satın alma gücünün düşmesi tüketicileri daha ucuz etlere yöneltmekte, restoran ve benzeri ev dışı gıda harcamalarının azalmasına neden olmaktadır.  Yüksek gelirli ülkelerde harcanabilir gelir artışı artık et tüketimindeki değişikliklerin ana belirleyicisi değil. Bunun yerine, insan sağlığı, çevresel etkiler ve hayvan refahı ile ilgili endişeler, bu ülkelerdeki tüketici taleplerini et çeşitleri arasında kaydıran örneğin kırmızı et yerine beyaz et veya genel et talebini azaltan bir diyete geçmeye itmektedir. Ekonomik büyümenin, kentleşmenin ve fast-food endüstrisinin büyümesinin ilerlediği orta gelirli ülkelerde, tüketicilerin et tercihlerinde daha önemli değişiklikler bekleniyor. Düşük gelirli ülkelerde, yüksek nüfus artışının, daha yüksek et tüketiminin ana itici gücü olmaya devam etmesi bekleniyor. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat programının da baskısıyla özellikle büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin Avrupa’da azalması ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde artması olasıdır. Bu durumu fırsata çevirerek hayvancılık sektörümüzü büyütmeli ve ihracat potansiyelini kullanmalıyız. Tabi bu süreci sürdürülebilir üretim ilkelerini gözeterek yapmalı ve uluslararası anlaşmaları dikkate almalıyız. Sürdürülebilir üretim için, sürdürülebilir dünya şarttır” dedi.

Toplantıda konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak,”Bugünlerde ülke olarak ekonomik açıdan zorlu günlerden geçiyoruz ve çok ciddi bir mücadele veriyoruz. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek tarafından eylül ayı başında detayları açıklanacağı belirtilen orta vadeli ekonomik programı herkes gibi biz de merakla ve heyecanla bekliyoruz. Yapısal reformlar açısından bir yol haritası niteliği taşıyacağı ilan edilen yeni programın geleceğimize ışık tutmasını ve çalışan, üreten, pazarlayan, dünya ile rekabet eden herkesin ve her kesimin yolunu aydınlatmasını temenni ediyorum. Geçen ayki toplantımızda da belirttiğimiz gibi  her birimiz, istikrarlı ve öngörülebilir, evrensel kurallara uygun, yenilikçi, üretim kasları güçlü, rekabet gücü yüksek, krizlere dayanıklı bir ekonomi arzu ediyoruz. Dün olduğu gibi bugün de ülke olarak belirlenen ekonomik hedeflere ulaşılması için elimizden gelen tüm desteği vermeye hazırız” dedi.

Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’nde haziran ayında yıllık yüzde 27.7 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 77,4 artış gerçekleştiğini de kaydeden Uçak, “Tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksi yıllık yüzde 23, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksi yüzde 67,7 arttı. Bu veriler ve artış oranları, tarım gibi dış etkenlere son derece açık, doğal olaylara karşı savunmasız bir sektörün önünü görmesini neredeyse tamamen imkânsız hale getiriyor. Faiz, enflasyon ve kur artışının bir dengeye oturması bu dengenin kalıcı olabilmesi için yapısal reformlarla desteklenmesi  son derece hayati. Zorlukların adını doğru koyabilirsek, yani teşhisi doğru tanımlarsak çözümlere ulaşmamız ve tedavi sürecini hızlandırmamız da çok daha kolaylaşır. Ve her kesimin inanacağı, sahipleneceği bir orta vadeli program ortaya çıkarsa işte o zaman bu mücadeleden hep birlikte alnımızın akıyla çıkabiliriz” diye konuştu.

Konuşmasında ihracata da değinen Uçak, “Bu yılın ilk altı ayına baktığımızda, ülke toplamında yaklaşık 13 milyar dolar tarımsal ürün ihracatımız söz konusu. Şehrimizden ise aynı dönemde 1,9 milyar dolar tutarında tarımsal ürün ihracatı gerçekleştirmişiz. Toplam tarımsal ürünler ihracatından aldığımız pay içinde yaklaşık yüzde 15. 5 milyon dolar ile işlenmiş meyve ve sebzeler en önemli ihracat kalemimiz. Onu sıvı ve katı yağlar takip ediyor ve bu ihracat kaleminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 85 artış yaşandı. Bunda geçen dönemde Avrupa’da yaşanan kuraklık nedeniyle zeytinyağı ihracatında yaşanan artışın önemli bir etkisi olduğunu da söyleyebiliriz. Diğer önemli ihracat ürünlerimiz ise tahıl ve diğer bitkisel ürünler grubu, tütün ürünleri grubu ve meyveler, sert kabuklular, içecek ve baharat bitkileri grubundan oluşuyor. İzmir olarak tarımsal ürünler ihracatı pastasından aldığımız pay diğer illere göre yüksek olsa da tarihsel anlamdaki ticaret şehri özelliğini ve Ege Bölgesinin üretim gücünü düşündüğümüzde bunu yeterli görmemiz mümkün değil. Daha fazla ihracat için bir taraftan yeni pazar arayışlarına ağırlık vermeli, diğer taraftan da daha katma değerli ve inovatif ürünler geliştirmeliyiz. Bunun için de daha çok aile işletmesi özelliği taşıyan firmalarımızın kurumsal bir yapıya dönüşmesi için gereken çalışmaları yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu