Doğ zamanı
Zaman avuçlarına doğsa kaderi değiştirir miydin? Bedenine inen her bir vuruş elleriyle tıkadığı ağzından kan dökmesine sebep oluyordu. Çürükleri henüz iyileşmemişken yenileri ekleniyordu ruhuna. İki ağızlı, uzun siyah demiri önce soba külüne yatırmış, acımadan art arda indirmişti minik Zala’ya. Kızgın soba demiri en kötüsüydü, ‘kemerden bile kötüsü,’ diye düşündü. “Keşke kemerle dövse, daha az ağlardım.”
Gab Bargın’ın ödüllü son kitabı Arden’in güçlü satırlarından birkaç cümle. Arden ışık saçan,parlayan anlamına geliyor. Kitapta yer alan hikayeler gerçek yaşanmışlıkların yansıması. Bu hikayeler kaleme alınırken kusursuzca işlenmiş.
Gab Bargın diye tanınan Gamze Bargın Bulmuş İzmir doğumlu. Torbalı Lisesi’nden mezun olduktan sonra 2013 de Uşak Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Radyo ve TV Programcılığı bölümünü bitirdi. Öğrencilik yıllarında İzmir TRT Belgesel kanalı’nda yer alarak pekçok alanda deneyim fırsatı yakaladı. 2016 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden derece ile mezun oldu. Eğitim hayatı boyunca alanında uzman ve tanınmış fikir insanlarından ders gördü. Muhabir statüsünde yer aldığı dönemlerde tanınan pekçok yazar,sanatçı,senarist,oyuncu,yönetmen,tiyatro sanatçısı ile röportajlar gerçekleştirerek keyifli sohbetler kaleme aldı.İletişim Fakültesi eğitim ve öğretim süresince ve sonrasında yerel gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Özellikle bu dönemdeki aydınlanmaları hayatının kırılma noktasını oluşturdu. Denemelerini “Kalem-Şah /Şah-ı Kalem”mahlası ile kaleme alan yazarın hikayeleri 10 ve Edebi Alem dergilerinde yayınlandı. 2022 den beri Merhaba ‘ya köşe yazıları yazan röportajlar yapan Bulmuş bu yıl Yazarlar ve Şairler Dayanışma Derneği’nce ödüle layık görüldü.
Karşıyaka Belediyesi Çarşı Kültür Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleşen törende Bulmuş”Farkındalık dalında ödüle layık görülmek benim için eşsiz değerde, büyük bir onur. Çünkü mesleğim gereği etik, ilkeli yolumda; vicdanî ve sorumluluk sahibi bir gazeteci olarak varım dedim her zaman. Kaleme aldığım yazılarda olduğu gibi kısa bir süre önce okurla buluşan kitabım “Doğ Zamanı”nda da farkındalık yaratma çabam vardı. Yoğun ilgi beni inanılmaz mutlu etti. Özellikle Eserimi merak eden, ellerime hediye paketi tutuşturan, ödül konuşmasıyla da aldığım ödülü fazlasıyla hak ettiğimi söyleyen o kadar fazla güzel insanla karşılaştım ki bu çok kıymetli bir andı gerçekten. Öyle ki dışarıda dahi telefonla ulaşanlar, görüp alkışlayanlar, beğenilerini defalarca kez dile getirenler oldu. Duyduğum ortak söylemler, ‘tüylerim diken diken oldu, gözlerim doldu, gurur duyduk seninle, sizin gibi aydın kadınlarımızla gurur duyuyoruz, iyi ki varsın,’ oldu. Ben de buradan tüm güzel ruhlara sesleniyorum. ‘Siz iyi ki varsınız. Birlikte çok daha güzel ve güçlüyüz. İnsanlık ve toplum adına güzel işlere imza atma gayretinde ilerlerken her daim Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk çizgisinde olmaya devam edeceğim,” dedi.
Peki kimler kitap için neler dediler? İşte üç örnek yorum..
“Gelecek vadediyor”
Yaşar Gürsoy
“Akıcı dili, farklı bakan gözü ve kıvrak zekâsıyla Gab Bargın okurken insanı meraklandırıyor ve sizi kitabın içine çekiyor.”
Şafak Güçlü
“Kitapta yer alan bu topraklarda yaşanmış gerçek yaşam örüntülerinin, travmatik olayların ele alınması; disiplinlerarası çalışmalara, sanat ve edebiyatla iyileştirme süreçlerinde tarihçilere, antropologlara, siyaset bilimcilere, psikologlara, sosyologlara Türkiye’nin kırsal kesimlerinde yaşanan hadiselerin daha net anlaşılması için zemin oluşturan bir eserdir. Hayatımın oldukça düzene girdiği uzunca bir süreçten sonra fark ettiğim; toplumsal, travmatik durumların yarattığı derin yaraları ve buna dair fotoğrafı çok net göremiyor olabileceğimdi. Tıpkı ‘Karnı tok olan birinin açın hâlinden anlayamayacağı’ veya “Ateş düştüğü yeri yakar,” misali gibi. İşte o yüzden bu eser, birçok uzmana olup biteni hissederek değerlendirme fırsatı verecektir.”
Nimet Erenler Gülkökü
Son sözler Gab Bargın’dan..
“En dipten başlayacağız. Karanlığın en siyah tonundan adımlayacak ayaklarımız. Her bir adımımıza ışıltı bırakacağız. Silahımız sonsuz inanç ve iyiliğe çarpan yüreğimiz olacak. Sevgi hayatta kalmamız için gereken tek şey. Doğruluk, hak, vicdan, merhamet ve hatta adaleti ruhumuza giyinmişsek hazırız demektir iyilik için savaşmaya.”
Erkan Sevinç