Deja vu
77 seçimlerine mi gidelim? Yok 89 seçimlerine gidelim. Herkes sonuçları ona benzetiyor. Ne olmuştu 89 mahalli idareler seçiminde?
Toplam 7 siyasi partinin katıldığı seçimlerde, İl Genel Meclisi seçimleri baz alındığında % 28.7 oyla SHP (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) ipi göğüslemişti. İktidardaki Anavatan ise 3.parti olmuştu. SHP, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 39 ilin belediye başkanlıklarını kazanmıştı.
Yani bir yerde Deja vu oldu. Bildiğiniz gibi Deja vu, yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusu. Anı daha önceden yaşamışlık hali.
Çoğu yazar ya da yorumcu seçim sonuçlarının ekonomiye bağlı olduğunu yazıyor, söylüyor. Emeklilerin gazabı falan diyorlar. Tamam hayat pahalılığı karşısında halk inim inim inliyor ama daha 10 ay önce de durum aynıydı. Sonuçları tersten okursak 1 milyona yakın gencin oy kullanması ve Ak Parti seçmenin partisine ders vermek istemesi ön planda geliyor. Erdoğan’ın “Amerikan açılımı”na dönmesinin, daha düne kadar 15 Temmuz’un arkasında olduğunu belirttiği adreslerle yakın işbirliğine girmesinin, NATO’nun taleplerini yerine getirmesinin AK Parti tabanında tepki gördüğü anlaşılıyor. 22 sene üst üste 18 tane seçim ve bunlardan zaferle çıkmış bir partiden söz ediyoruz.
Sakın bunu CHP de değişim hareketinin önderleri Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun başarısını küçümseme olarak algılamayın. Hatta İmamoğlu şu sonuçlardan sonra 2028 seçimlerinde Erdoğan’ın korkulu rüyası haline gelmiştir. 1 cumhurbaşkanı, 17 bakan ve bir adaya karşı yarışan İmamoğlu iktidara yürüyüşün en önemli badiresini başarıyla atlatmış durumda. İstanbul’da başlayan ve artık çok ciddi bir sembole dönüşen İmamoğlu etkisinin tüm ülkeyi etkilediği, bu etkinin ülke sathına yayıldığı görülüyor. İmamoğlu gerçekten de “kazanacak aday” olduğunu kanıtladı . Kendisini Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermeyen “ille de ben” diyen Kılıçdaroğlu’na da güzel bir cevaptır bu sonuçlar.
89 dan sonra yapamamışlardı, bakalım sosyal demokratlar bu sefer seçim başarısını bir sosyal hareketle de buluşturarak halkın kendilerine verdiği krediyi değerlendirebilecekler mi yoksa yine 3 e 4 e bölünmelere mi gidecekler?
“İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır”diyen Erdoğan bir kez daha İstanbul’u hatta oturduğu ilçe Üsküdar’ı kaybetti. Siyasi kariyerini Necmettin Erbakan liderliğindeki Milli Selamet Partisi’nin İstanbul gençlik kolları başkanlığından başlayıp 1985’te yine Erbakan liderliğindeki Refah Partisi’nin İstanbul il başkanı olan Erdoğan, 1994 yerel seçimlerinde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı seçilmişti. Daha sonra Ak Parti’yi kurmuştu. İşte seçimlerde önemli kazanımlar elde eden Yeniden Refah Partisi de Erdoğan için bir Deja vu oldu. AK Parti için gözü kapalı oy veren illere bakıldığında YRP’nin iktidarda yarattığı tahribat dikkat çekici.
Seçim sonuçları bir çatı altında birleşemeyen TİP dahil tüm sol partilerin Deva dahil tüm sağ ve milliyetçi partilerin adeta kapısına kilit vurdu. DEM bildiğiniz gibi aynı tas aynı hamam. İYİ Parti ise çöktü. Ve sandık sonuçları bundan böyle ABD ye benzer Türkiye’de seçimlerin iki parti arasında geçeceğinin ipucunu verdi.
Seçimden önce ülke haritasının bu ölçüde değişeceğini öngören yoktu, olsaydı da dalga geçilirdi. İzmir özelinde kesinlikle şaşırdığımı ifade etmeliyim. İyi ki iddialara girmemişim.
Büyükşehir, Konak, Karşıyaka, Urla, Çeşme, Güzelbahçe, Narlıdere gibi kaleler az ya da çok farkla alınır ama sıkıntılı ilçeler var diyorduk. Hatta Ak Parti’nin elinde olanlara yeni belediyeler ekleyebileceğini düşünüyorduk. İzmir yine yaptı yapacağını. Sadece 2 ilçe kaybedildi.
Balıkesir’de 79 yıl sonra başarıya ulaşan CHP nin kazandığı Ege illerinin arasına 79 yıl sonra Afyonkarahisar, 74 yıl sonra Manisa, 30 yıl sonra Denizli ve 44 yıl sonra Uşak da katıldı. Müthiş bir başarı !
Bu zafer bir başlangıç. Erdoğan da Özel de doğru söylüyor. Hiçbir şey bitmiş değil. Hatta yeni başlıyor. CHP açısından şimdi umudu örgütleme, büyütme zamanı. Bir bahar günü filizlenen umudun yerel yönetimlere hapsedilmemesi, yerelde ortaya çıkan iradenin genel siyasete aksettirilmesi gerekiyor.
Toplum “Erdoğan kazanırsa daha da sertleşir, zaten allem eder kallem eder iktidarı bırakmaz” ruh halindeydi uzun süredir. Bu halin en büyük, belki de tek sorumlusu ise Kılıçdaroğlu’nun muhalefetiydi. Şimdi merkezi Erdoğan’a yereli ise Özel’e teslim ederek iktidar gücünü ikiye böldü . İnsanımız gerek Ak Parti’nin gerekse CHP’nin önümüzdeki dönemdeki performanslarına bakacak. Hep Erdoğan mı yapacak bölücülüğü? Bu kez de toplum yaptı bölme işlemini !
Erkan Sevinç