CHP li belediyelerin önceliği sosyal belediyecilik olmalı !
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem Başkanı Tunç Soyer , CHP önceki dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kendisinin çevresinden ihanet gördüğünü söyledi.
T24 e konuşan Soyer “Türkiye’de sadece anı ve günü kurtarmaya yönelik politikalar üretiliyor Parti içinde rekabet düşünce, fikir üzerinden olmalı. Ben o düşünceyi görmüyorum hiçbir yerde. Bu sebeple de hizipleşmeler, ayrışmalar çok daha kişisel, çok daha fikirden uzak sebeplerle yapılıyor” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun yaşadığı ihanetlerin ve zorlukların, bir birey için ne kadar zorlayıcı olduğunu, hele bir lider için daha da ağır olduğunu vurgulayan Soyer, “Empati yapmak lazım. Siz kendinizi Kemal Bey yerine koyun ve bu tüm bu yaşadıklarını anlamlandırmaya çalışın. Linç edilmişsiniz, suikast girişimleri ile karşılaşmışsınız ve bin tane şey yaşamışsınız. Duruşunuzu, inancınızı korumaya devam etmişsiniz, kolay değil. Bunun karşısında yaşadıklarınızı sindirmek de kolay değil. Bir birey için zor bir tablo. İnsanın yakınlarından ve sevdiklerinizden ihanet görmesi çok zor kaldırılabilir bir şey olmalı, bunu bizzat ben de yaşadığım için bu netlikte söylüyorum. Bunlar yaşandığı zaman insan gerçekten kırılıp üzülebiliyor” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun sahip olduğu deneyim ve bilgi birikiminin eşsiz olduğunu da ifade eden Soyer, “Kemal Bey bu hırsın ve öfkenin esareti altında bir irade geliştirmeyecektir. Ondan sıyrılıp bu memleket için ne yapılması gerekiyorsa onu yapacaktır. Ben onun taşıdığı birikimin, bilginin, deneyimin pek kimsede olduğunu zannetmiyorum. Yaşadığı ihanet ve kırgınlıklar nedeniyle bütün bunları bırakıp bir kenara bırakıp başka bir yol seçeceğini zannetmiyorum. Ne yapacak bilmiyorum. Ben bunlara esir olarak bir yol haritası izleyeceğini zannetmiyorum” diye konuştu.
Soyer, “Tunç Soyer’in 5 yıllık icraatlarından geriye ne kaldı” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Bunu anlamlandıramıyorum. Seçilen başkan kendi öncelikleri ve kendi tercihleri ile bir yol haritası seçecektir. Buna saygı duymak lazım. Eğer sosyal demokrat bir belediyeden devralmışsanız ve sosyal demokrat bir belediyecilik yapma iddianız varsa o zaman o sosyal demokrat ilkeler doğrultusunda yapılan uygulamaları devam ettiriyor olmanız lazım. Bir somut örnek vereyim; Portatif havuzların bu sene kurulmamış olması içimi acıtan bir şey. Biz binlerce çocuğa orada yüzme öğrettik. En yoksul mahallelerde kurduğumuz o havuzlarda çocukların neşesi, o sıcaklarda serinlemesi, yüzme öğrenmesi çok kıymetli bir şeydi. Küçücük gibi görünüyor ama çok kıymetli bir şeydi. Aileler birbiriyle orada beklerken sosyalleşiyor. Maalesef muhtemelen tasarruf gerekçesiyle kaldırıldı.”
Basmane’de bir hamamla anlaştıklarını, bu hamamın dışarıda yaşayan evsiz vatandaşları ve kıyafetlerini yıkadığını ifade eden Soyer, “Yaklaşık 9 bin kişiye böyle bir hizmet verildi. O hamamla olan anlaşma iptal edilmiş. Gerçekten bunları anlamak çok zor. Bunlarla ilgili bir açıklama da yapılmadı. Bütün bunlar ekonomik baskı altında mümkün oldukça tasarruf gerekçesiyle yapılmış olabilir. Ben bunun biteceğine inanıyorum, bunlar mutlaka bir yerde durmalı. O sosyal demokrat ilkelerle yapılmış olan uygulamalar yani toplumun düşük gelir seviyesindeki insanlara ulaştığımız bu öncelikler tekrar tanınır ve tekrar eskisi gibi yaşanan mağduriyetleri gidermeye yönelik bir şeyler yapılır diye düşünüyorum. Şu anda CHP’li tüm belediyelerin en temel yapması gereken işin sosyal belediyecilik olduğunu düşünüyorum. Şu anda yaşanan yoksulluk nedeniyle o kadar mağduriyet var ki! Belediyeler o sıkıntılara çözüm üretecek çareler bulmak zorunda. En temel meselesi bu olmak zorunda. Sosyal demokratım diyen, CHP’li diyen böyle yapması gerektiğini düşünüyorum. İzmir’de de bunun olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.