Çello ruhunun müziğini yansıtıyor
“Bundan önceki yaşamımda çellist olmalıyım” diyor Imany. 2021 tarihli son albümü “Woodoo Cello”’da sevdiği şarkıları çello eşliğinde akustik olarak tekrar yorumladı. Kendisini ve müziğini etkilemiş olan bu şarkılar arasında Madonna’dan “Like a Prayer”’da var, Radiohead grubundan “Creep” veya Black’den “Wonderful World” hatta Elton John şahaseri “I”m Still Standing”…
Projede 8 çellistin muhteşem eşliği var her şeyden önce. Çello hep eşlik eden bir enstrüman gibidir popüler müzikte. Bu kez farklı bir role bürünüyor, Bas/Ritim enstrümanı gibi çoklu bir rol üstleniyor. Yapay olmayan sert, direk bir ses ortaya çıkıyor. Çellonun melankolik ses tonu şarkının ruhunu farklı ruha yansıtıyor. Şarkılarda çellonun içindeki ruhu keşfettiğini ve yansıttığını düşünüyor Imany. Bu yüzden albümüne ruh tasviri gibi düşündüğü Woodoo adını vermiş. Jimi Hendrix’in “Woodoo Child” parçasından da ilhamlanmış.
Aslen Komor kökenli, Fransa doğumlu ve vatandaşlık ismi Nadia Miadjao. Hayattaki ilk başarılarını atletizmde, yüksek atlamada kazanır ve 15 yaşında Fransa Milli Takım kadrosuna dahil olur. Dış dünyaya kendisini gösterdiği ilk karelerde yetenekli bir atlettir. Birkaç yıl sonra bir mankenlik ajansının keşfetmesi yaşamını değiştirir. 7 yıl süren, New York’ta mankenlik macerası başlar. Model dünyasının kurallarını en baştan itibaren sevemez, her gün tartılmak, ölçülmek ve geçit töreni için elbise askısına dönüşmekten zaman içinde nefret etmeye başlar. Kulağında hep müzik vardır. Nina Simone ve Tracy Chapman’a bayılır ve tabi ki Bob Dylan. İçini şarkı sözlerine dökmeye başlar. Chapman’ın çok severek dinlediği “Talkin About a Revolution” şarkısı gibi bir şeyler yaratmaya çalışır. Şarkılarını sözlerinde hep bir değişim arzusu, adalet, yoksulluk, eşitlik üzerine düşünceleri yansıtan aktivist bir ruh vardır. New York’u bırakır ve 2007’de Fransa’ya gelerek şarkı söylemek için küçük barlarda denemelere başlar. Ses tonu ve söyleme stilini Chapman’a benzetmeye çalışır. Güçlü, keskin, yakıcı Amerikalı görüşe göreyse seksi bir ses rengi vardır. İnanç anlamına gelen Imany müzisyenlik adına dönüşür. Seyirciyle kurduğu bağ onu çok mutlu eder. Verdiği bir konserde müzik yapımcısı Malick Ndiaye’nin dikkatini çeker ve ilk sözleşmeyi imzalar. 2012’de gelen ilk albüm “The Shape of My Heart” ve “You Will Never Know” şarkısı tüm hayatını bir kez daha değiştirir.
Sahnedeki 10 yılın sonunda gelen “Woodoo Cello” projesi düşüncelerinde, ruhunda uzun yıllardır yer alıyormuş. Sevdiği bu şarkılara daha melankolik ve ruhani bir ruh veren yorumlarını konserde dinlemek kaçırılmaması gereken bir olaya dönüşüyor.
İzmir’de Fuar Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konserde 8 çello müzisyeniyle tek bir ruh, tek bir beden olmuş bir solist izliyorsunuz. Muhteşem bir koreografi, Imany’nin eşsiz sahne aurasını tamamlıyor. Creep, Like a Prayer, The A Team, Wonderful Life, Dance Monkey gibi cover şarkılar farklı bir dünyanın yansımaları, farklı bir ruhun ışığı olarak geldi. Doğal, direk, süssüz, düzeltilmemiş bir müzik. Müziği kadar karakterini sahneden yansıtan bir kimlik Imany. Seyircinin eşliği kadar onlara anlatacak bir şeyleri olan bir kimlik. Samimi ve yakın.
Ülkemiz de severek konser verdiği yerlerden bir tanesi. Kendisini tekrar bekleriz.
Emin Yeğinboy