Çelimsiz ruhlar topluluğu
Sizlere harika bir yaşam tablosu çizebilirdim oysa henüz ilk satırlarımdan. Yapamıyorum! Kalem yazmıyor yürek söylemeden…
Dünya hiç iyiye gitmiyor. Başımızı ne yöne çevirsek bir yerlerde gözü yaşlı ana babalar, canı yanmış hatta canından olmuş evlatlar; küle dönen ormanlar, işkence ve istismara uğrayan nice sokak hayvanı CAN’ımız… Bazen kızım bana diyor ki hem de en içerisinden: “Anne! Burası nasıl bir dünya? Ben nasıl bir dünyaya düştüm?” Hayatı ve yaşamsal olayları sorguluyor henüz 6 yaşına rağmen. “Hiç iyi bir yere denk düşmedin yavrum,” diyor kalbimin dili. Sesimde tek bir soluk yok cevaba yürüyen. Susuyorum..
Yıl 2024 ve ben sonu gelmeyen çocuk ölümlerinden, minik bedenlere inen her bir darbenin zihnimde canlanan resminden, sokakta kendi hâlinde yiyecek bir lokma ararken tecavüze uğrayan masum CAN sokak köpeğinden: ağacımın yeşilinde köz kırmızı görmekten utandım! Utandım insanlığımdan..
Eylül’ün kendini sevdiren tatlı esintisi eşliğinde tuttuk yavrularımızın ellerini yol aldık eğitime, eğitilmeye. Anne babaların ciğerleri yakan telaşı korkudan, okumaya zamanında varamamaktan değil. Korkudan bırakamaz oldu yürekler minik yavruları. Kimi ağlamaklı acılı kimininse taştı taşıracak heyecanı pınarlarından incisini bükülen dudaklarla… Ne olacak? Nasıl olacak? derdinde geçmek bilmeyen saatler esir eder oldu benlikleri. Güven duymanın anlamı bizim jenerasyonumuzda tarih oldu. Yeni nesil kimseye güvenmemesi gerektiği konusundaki nasihatlerle açıyor gözünü dünyaya. O kadar çok tembihlemelerin kıskacında kalıyor ki çocuklarımız, ne ruh sağlığı kalıyor ne pozitifin enerjisi. Onca didinme onca çaba sonucunda ne mi oluyor dersiniz? Öz güven eksikliğinde büyüyen, en yakınlarına dahi kuşkuyla bakan, yarının endişesinde titrek adımlarla ilerlemeye çalışan çelimsiz ruhlar topluluğu.
Anne babanın ardından amca dayıya güvenemeyeceksek, komşumuz açken ona bir tas çorba buyur edemeyeceksek, adres soran vatandaşa bir selâm veremeyeceksek kime güvenelim biz?
Her insan kendi tekâmülünü olgunlaştırır. Her acının her yaranın yerinden açar çiçek ve doğar güneş. Ve her şey zıddıyla var olur. Yerde nasılsa bu durum gökte de öyledir. İçeride nasılsa dışarıda da öyle. Temkinli olmak fayda sağlar ama çoğu zarar. Adaleti kendi içimizde yükseltip haklının sesi olmak tam da olması gerekendir bozuk düzende. Doğrunun yardımcısıdır Hakk ve dürüst bir karakterdir kalıcı olan. İyiliğe iyilerle adımlamaya ve dönüştürmeye geleceği sevgide. Yaşatmalı çocukları bir toprağın yasası, uyumamalı sorgulayan beyinler uyutmamalı farkında olanları sistem. Çünkü özgürlük neyi yapıp neyi yapmayacağın noktasında var olur. Özgürlük, neyi yapmaman gerektiğini bilmekte can bulur.
Özgür olmayan her bir beden gönüllü köledir!
Adalet özgür zihinlerin nihayetidir…
Gamze Bargın Bulmuş