CHP 38. Olağan Kurultayı
Kaç delegenin imzası gerekiyor?
Kurultay, normal şartlarda 2022 yılında yapılacaktı ancak pandemi ve olası erken seçim ihtimali nedeniyle ertelendi. CHP’nin bir önceki kurultayı ise 25-26 Temmuz 2020’de yapılmıştı.
CHP’nin iç tüzüğü gereği genel başkanlığa aday gösterilmek için parti delegesinin yüzde 5’i olan 69 delegenin imzası gerekiyor. Genel Başkan seçilmek için ise delege sayısının çoğunluğu olan en az 684 delegenin oyunu almak gerekiyor.
Kurultayda Kılıçdaroğlu’nun 900, değişimcilerin adayı Özel’in ise 400 civarında delege imzasıyla aday gösterilmesi bekleniyor.
Kılıçdaroğlu ve Özel’i destekleyen delegeler
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Salı akşamı Ankara’ya gelerek Genel Başkan adayı Özgür Özel’i ziyaret etmiş ve 196 il delegesinin 185’inin destek imzalarını iletmişti. Dün de 55 il başkanı, topladıkları imzaları Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim etmiş ve destek açıklaması yapmıştı.
10:27 CHP 38.Olağan Kurultayı başladı.
Arena Spor Salonu’nun sağ tarafındaki tribünler Özel’i, sol taraftaki tribünler ise Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler için ayrıldı.
10:33 İLHAN CİHANER ADAYLIKTAN ÇEKİLDİ
Cihaner sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Bu antidemokratik,siyasetsiz ve kişilere indirgenmiş siyasetin bir parçası olmayacağım”dedi.
11:25 Özgür Özel ,Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu Kurultay salonuna geldi
12:34 Kılıçdaroğlu kurultayı saygı duruşuna ve istiklal marşına davet etti.
12:37 Ekrem İmamoğlu oy birliği ile divan başkanı seçildi
İmamoğlu konuşuyor.
“Saygı değer genel başkanım, önceki dönem genel başkanlarım, çok kıymetli kurultay delegeleri, milletvekillerim, il ilçe belde başkanlarım. Kadın ve gençlik kolları, farklı kollardaki başkanlarım, il ve ilçe belediye başkanlarım, kıymetli misafirler, sevgili yol arkadaşlarım, basınımızın değerli üyeleri hepinizi saygıyla selamlıyorum.Partimizin 38’inci Olağan Kurultay’ının ülkemiz milletimiz ve demokrasimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum. Beni kurultay başkanı olarak öneren, seçen, sayın genel başkanım ve bütün kurultay üyelerine sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Memleketin dört bir yanından seçilerek salonumuzu onurlandıran tüm kardeşlerime, Atamızın bize emaneti Ankara’ya hoş geldiniz. Biliyorum ki her biriniz, partimizin değerlerine olan inancınzla 38’inci kurultay salonunda bulunuyorsunuz. CHP bir kongreler ve kurultay partisidir. Çünkü 100 yıllık cumhuriyetimiz kongreler, kurultaylar ve meclisler üzerinde yükselmiştir. Millet egemenliğine duyulan saygının önemli bir gereğidir bu.
Elbette ilk görevimiz CHP’ni bugünlere ulaştıran herkese duyduğumuz saygı ve minneti dile getirmektir. Sizlerin de en samimi duygularına aracılık ettiğimi bilerek büyük önderimiz, kurucumuz, ilk genel başkanımız aziz Atatürk’ü rahmetle saygıyla minnetle anıyorum.
Genel başkanlarımız sayın İsmet İnönü, sayın Bülent Ecevit’i, sayın Deniz Baykal’ı saygıyla anıyorum. Çeşitli dönemlerde bizlere ldierlerlik eden değerli başkanlarımız, sayın Murat Karayalçın’ı, sayın Hikmet Çetin’i ve sayın Altan Öymen’i de sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Mayıs 2010’dan beri partimize ve davamıza büyük emek vermiş saygı değer genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Cumhuriyetimiz ve partimiz için her kademede görev üstlenmiş ve yitirdiğimiz partililerimizi saygıyla ve sevgiyle anıyorum.
Yine partimiz örgütlerinde sorumluluk üstlenen tüm örgüt emekçilerimize saygılarımı sunuyor, onlara sevgimizi ileriyorum.
Bu kurultay tarihi bir kurultay, çünkü bu kurultay sadece CHP’nin değil, Türkiye muhalefetinin şekilleneceği bir kurultaydır. Bu kurultay herkesi umutlandıracak, toplumsal muhalefete büyük bir güç ve moral verecek.
Halkımıza karşı tarihi bir sorumluluğumuz var. Burada sorumlu davranmak, geleceğe güvenlebakmak gerekir. Kurultayımız biter bitmez yerel seçimler için omuz omuza vereceğiz. Her alanda halkımızla buluşacağız. Göreceksiniz yerel seçimleri hep birlikte kazanacağız. Son beş yılda ortaya koyduğumuz halkçı, adil yerel yönetim başarısını ülkeye yayacağız. Yeter ki biz halkın sesine kulak verelim.”
13:13 Kemal Kılıçdaroğlu konuşuyor
“100 yıllık bir tarih her siyasal partiye nasip olan bir tarih değildir. 100 yıllık tarih içerisinde genel başkanlarımız tutuklandı, hapse girdi. Yılmadık. Şimdi 100. yılımızı kutluyoruz. Türkiye’de hiçbir partiye nasip olmayacak tarihi beraber yaşıyoruz. CHP’yi 100 yıl yaşatan gerçek kuruluşunun savaş meydanlarında Kuvayi Milliye’ciler tarafından gerçekleştirilmesidir. Biz sıradan bir parti değiliz. Biz Kuvayi Milliyecilerin partisiyiz. Biz Atatürk’ün partisiyiz. Biz hiçbir evladımızın yatağa aç girmememesi için mücadele eden bir partiyiz. Biz herkesin inancına, herkesin kimliğine, yaşam tarzına saygı duyan bir partiyiz.
100 yılı yaşatanın örgütlerimiz olduğunu kimsenin unutmaması gerekir. Örgütlerimiz, 100 yıllık mirası yaşatanlardır. Bu salon diğer partilerin kurultaylarına benzemez. Bu salonda 5’li çeteler, oligarklar, uyuşturucu baronları yok. Bundan sonra da asla olamayacaktır. Bu salonda mafya bozuntuları, rüşvetçiler yok. Bundan sonra da olmayacaktır.
Bizim kurultaylarımız her türlü düşüncenin özgürce sorgulandığı kurultaylardır. Bu aynı zamanda aydınlanmanın güvencesini ve sürekliliğini gösteririr. Onların kurultayları ise haber değeri olmayan kurultaylardır. 3 temel noktayı ifade edeyim. Partinin yükünü taşıyan örgütlerdir. Örgütler 100 yıllık birkiminin temel taşlarıdır. Ben dahil hiç kimse; ben dahil, kendisini partisinin üzerinde göremez.
7 madde halinde ülkenin içinde bulunduğu tabloyu ilginize sunacağım;
Bugün içinde bulundğumuz koşullarda anayasa fiilen askıya alınmıştır.
Saray devleti çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.
Yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek, milyonları yardıma muhta hale getirmek Saray’ın politikası haline gelmiştir. Yoksulluk bir anlamda kabullenerek sürdürülebilir bir kültür haline dönüştürülmüştür. Türkiye’yi öyle bir noktaya getirdiler ki yasa dışı zenginleşme hayranlıkla izlenir hale geldi.
Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır.
İktidarda kalmak için her türlü hile ve sahtekarlığı yapmak Saray’ın politikası haline gelmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin’de bile Türkiye’nin sözü geçmemektedir.
Türkiye, para karşılığı yanlış dış politikalar sonucu sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür.
Bu 7 madde tablonun bir yüzüdür. Saray’ın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin artık sorgulanması gerekir.
Bu tablonun diğer yüzü, biz CHP’lilere verilen görevi göstermektedir. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek ve var olan sorunları çözmek durumundayız. Elbette bütün bunlar olurken asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Biz umudumuzla, tarihe yön vereceğiz. Atatürk “umusuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır” der. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim. Bu salondaki hiç kimsenin umudunu yitirmeye yetkisi de hakkı da yoktur!
Seçim bitti, kazanamadık.Daha nefes alamadan değişim söylemleri başladı. Değişim söylemlerini dillendirenler uzun süredir değişmeyenlerdi. Ama seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu. Hayatın kendisi değişir zaten. İlk değişimi, 2019, en büyük değişimi yaşayan parti CHP’dir. En büyük değişimi yaşayan parti CHP’dir. Örneğin ne diyolardı? Bu cehape varya, Sivas’ın ötesine gidemiyordu diyorlardı. Peki bugün, bugün oralardan milletvekili çıkardık. Hangi değişimden söz ediyorsunuz? Girilemeyen yerlere girdik. CHP Türkiye coğrafyasının her yerinde konuştu, tartıştı. Değişimin içinde olanlar değişimi fark edemezler. Asla yan yana gelemez dedikleri insanlarla yan yana geldim, kucaklaştım. Dilimizi değiştirmek zorundaydım. Biz sadece muhalefet eden bir parti görünümündeydik. Ama öyle köklü bir değişim yaptık ki Türkiye’nin en temel sorunlarına çözüm üreten bir parti olduk. Biz hangi sorun varsa Türkiye coğrafyasında o sorunlara akılcı çözümler üreten tek partiyiz.
Değişimci olunca değişmeyen arkadaşların çok sık dillendirdiği bir şey var; “CHP sağa kaydı”. Bunlar sağın da solun da ne olduğunu bilmiyor. Çok açık ve net. CHP halkın partisidir. 6 okumuzdan birisi halkçılıktır. Avrupa’nın en güçlü sosyal demokrat partisi CHP’dir. Değişimin içinde olanlar değişimi fark edemezler. biz muhalefet politikamızı da değiştirdik. Sosyal kimlikler üzerinden politika üretmeye başladık. Bazı arkadaşlarımızın sosyal kimliğin ne olduğundan haberi olmayabilir.
Her bir sosyal kimliğin sorunlarına akılcı politikalar üretmek için seferber oldu. Bizim sağa kaydığımızı söyleyenler! Çöpten kağıt toplayanların yanına kim gitti? Bu kardeşiniz gitti. Sendikaların bile doğru dürüst sahip çıkmadığı taşeron işçileri örgütledik. İktidar en son kadro vermek zorunda kaldı. Bu sağcılık mıdır solculuk mudur?
Biz kimsesizlere sahip çıktık, onların sesini yükselmek için mücadele ettik.Son kez adayım.Sonraki kurultayda yeni başkanı alkışlayacağım”
14:35 Örsan Öymen konuşuyor
“Gerçekleri olduğu gibi ortaya koymamız gerekiyor. Sayın Genel Başkanımız sırtından hançerlendiğini söyledi. 13 yılda 12 seçim kaybedilmiş, hepsinde mi sırtından hançerlendi? Böyle bir şey olabilir mi? Dünyanın hangi ülkesinde görülmüş, 13 yılda bütün seçimler kaybedilmiş, buna rağmen genel başkanlık koltuğunda oturmak nasıl açıklanabilir. CHP’nin oyu yüzde 22-26 bandında sıkışmış kalmış. Yüzde 48 değerli bir oydur fakat önceki seçimlerde de adayların toplam oyu yüzde 48’di.”
14:52 Örsan Öymen adaylıktan çekildi
15:35 CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 38. Olağan Kurultayı’nda açıklamalarda bulunuyor.
“İktidarın tek alternatifi biziz. Yüz yıllık köklerimizden aldığımız güçle, birikimimizle bu karanlığı dağıtacak güç biziz. Toplum bizden umut bekliyor, tarihin sarkacı yön değiştiriyor. Tarih bizi göreve çağırıyor.
Şimdi önümüzde iki yol var: Ya topluma yeni bir umut, yeni bir heyecan, yeni bir inanç vereceğiz; ya da 2023 seçimleri sonrasında ortaya çıkan büyük umutsuzluk dalgası yayılarak devam edecek.”
Kurultayla ilgili en son gelişmeleri SevMedya Haber Merkezi Müdürü deneyimli gazeteci Gürkan Genç aktardı.