Bodrum’da Yaşam

Malum, bilmediğimi, anlamadığımı, inanmadığımı yazmam. Benim için marka tescilinin, isim hakkının önemi de büyüktür. Şahsına münhasır, tescilli “Bodrum’da Yaşam” hesabı ile , yeniliğe açık, şikemperver, araştırmacı, hayvansever, yaratıcı kişiliği ile yıllar önce tası,tarağı toplayıp Bodrum’a göçen Bülent Küçükkurum’u sizlerle tanıştırmama izin verin.

Anlatsanıza Bodrum’a yerleşme kararınızı…

Doğma büyüme İzmirliyim. Fakat Bodrum’a da her zaman aşıktım. Çocukluğumdan beri her yıl tatil amaçlı mutlaka Bodrum’a gelirdim. En büyük hayallerimden birisi de günün birinde Bodrum’da yaşamaktı. İzmir’de bir sene arayla annemi ve babamı genç sayılabilecek yaşlarda kaybettim. Bu şehir değişikliğinin bana iyi geleceğini düşündüm ve tam zamanj dedim. Kedim Çakıl ile birlikte Bodrum’a geldim. İyi ki de gelmişim

Bodrum’da yeni bir yaşam ardından Bodrum’da Yaşam..

@bodrumdayasam’ ı 6 yıl önce Bodrum’a ilk yerleştiğimde açtım. Fotoğraf çekmek en büyük tutkum. Çektiğim güzel Bodrum fotoğraflarını bu hesaptan paylaşmaya başladım. Hesap çok beğenildi ve her geçen gün büyüdü. Şimdilerde hem benim çektiğim fotoğraflar hem de takipçilerimin çektiği güzel Bodrum kareleri paylaşılıyor. Bodrum’a yerleşmeden önce de sadece gastronomi üzerine deneyimlediğim lezzetleri paylaştığım, önerilerde bulunduğum @lezzetigram hesabım da vardı. O hesabım da hala devam ediyor.

“Bodrum’da Yaşam” hesabının bu kadar çok sevilmesinin sizce nedeni ne?

Hesapta hiçbir şeyin sahte olmaması diyebilirim. Hiçbir zaman takipçi veya beğeni satın alıp işin kolayına kaçmadım. Bunu yapanlar sadece kendilerini kandıyorlar. Hiçbir emek harcamadan hemen bir yerlere gelmek isteyenlerin baş vurduğu bir yöntem. Bodrum’da Yaşam hesabı bir yerel basın hesabı değil. Bodrum’u dolu dolu yaşıyorum, yarım adanın farklı bölgelerini, özel etkinlikleri, konserleri, festivalleri,  mekanları sürekli geziyorum. Oralardan canlı yayınlar yapıyorum, takipçilerimle sürekli etkileşim halindeyim. Çok büyük bir emek ve zaman harcıyorum. Bence beni sevmelerinin en büyük başka bir nedeni de ne düşünüyorsam çat diye söylemem. Bir mekanı, bir lezzeti beğenmediysem, hoşuma gitmeyen bir durum varsa bunu kesinlikle belirtiyorum. Her gittiğim mekanı veya etkinliği göklere çıkartan bloggerlardan olmadım, olmam. Bu yüzden de benim önerilerimi takiplerim çok önemsiyor. Beni aileden birisi olarak görüyorlar, bu harika bir duygu.

Peki, Bodrum’da Yaşam nasıl?

Bodrum’da Yaşam dışarıdan göründüğü gibi çok kolay değil. Burada yaşamanın kendine göre zorlukları var. Benim bir çok arkadaşım bir cesaret buraya taşınıp 2 sene sonra geri döndü. Çünkü öncelikle işinizi sağlama almak zorundasınız. Büyük şehirlerde olduğu kadar iş imkanı burada yok. Bodrum’da kiralar çok yüksek. Bir diğer konu maalesef büyük şehirlerden gelen insanlar orada yaşadığı konforu da buraya taşımak istiyorlar. Biz Bodrum’da yaşayanların en büyük sorunlarından birisi buraya tatile gelen arkadaşlarımızın, akrabalarımızın vs bizi de hep tatilde sanmaları. Oysa biz 12 ayını burada geçiriyoruz ve işimizde gücümüzdeyiz. Bayram tatillerinde de mümkün olduğu kadar dışarı çıkmıyorum. İnanılmaz bir trafik oluyor. Herkes şehrine döndükten sonra Bodrum bize kalıyor ki, işte bu Bodrum Yaşam’ın en güzel hali…

Hayvansever olduğunuzu gözlemliyor takipçileriniz. Çok fazla kediniz olduğunuzu biliyoruz.

Evimde 2 Scottih Fold cinsi can dostum Çakıl ve Bambam var. Çakıl İzmir’den benimle buraya geldi. Bambam sonradan Bodrum’da ailemize katıldı. Ayrıca bahçemde beslediğim 22 tane hepsine isim verdiğim can dostum var. Hepsinin bakımlarıyla özel olarak ilgileniyorum. Hepsi çok kıymetli.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’miz büyük bir yangın badiresi atlattı. Bodrum’da kalbimizi yakan büyük yangınlara şahit oldu. Günlerce uyumadan yangınlara destek çağrıları yaptınız. İmece içinde yer aldınız.

Bodrum’a ve takipçilerime karşı bir sorumluluğum var Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. O dönem günde 20 saat sürekli ihtiyaçlar konusunda paylaşımlar gerçekleştirdim. Faydam olduysa ne mutlu bana.

Bodrum’da Yaşam’ın gelecek sürprizleri var mı?

Elbette var. Bu hesap her daim dinamik kalacak. Sezon başlıyor, pandemi etkisini nihayet kaybetmeye başladı. Biraz daha fazla etkinliklerin, tadımların, festivallerin içinde yer alacağım. Aslında bunca yıl açmamak için direndiğim ama takipçilerimin ısrarla açmamı istediği blog web sayfam da bu ay açılıyor. Oradan da önerilerimi, sevdiklerimi, sevmediklerimi takipçilerimle paylaşacağım. Bunu da ilk sizinle paylaşmış oldum.

Harika haber. Bloglar hayatımızın vazgeçilmezi oldu. Heyecan ile bekliyoruz. Bülent Küçükkurum’un çok özel bir tarifi var. Çağlalı Cacık. Çağla mevsimi gelmiş iken paylaşır mısınız bizlerle ?

Aslında bana özel bir tarif değil. Çağla’yı da çok severim. Yoğurtlu mezelere de zaten bayılırım. Her sene Çağla çıktığında mutlaka birkaç kez yaparım. Güzel yaptığım söylenir..Tarifi de şöyle;

Malzemeler

Çağla badem

Süzme yoğurt

Yarım çay bardağı zeytinyağı (içine)

Yarım çay bardağı zeytinyağı (üstüne)

3 diş sarımsak – Yeteri kadar tuz

Hazırlanışı

Çağlaları yıkandıktan sonra ince şekilde doğrayalım. Süzme yoğurdu pürüzsüz hale gelinceye kadar karıştıralım. Süzme yoğurda zeytinyağını, tuzu ve ince kıyılmış sarımsak ekleyelim. Çağlanın yarısı yoğurdunu ekleyerek karıştırılacak. Çağlanın kalan yarısı da yoğurdun üstüne koyulacak ve kalan zeytinyağı ile servis edilecek. Afiyet olsun