Biz İzmirliyiz kardeşim !

Biz İzmirliyiz kardeşim, İzmir’e ait olan her şeyi severiz’, Karşıyaka ile Göztepe’nin ardından Altay ile Altınordu da galip gelerek yüzümüzü güldürdü, devam…

Karşıyaka çok iyi takım olmasa da iyi takım. Daha iyi olmalı, organize olamıyorlar. Birbirlerini tanımıyorlar sanki.
Ekip olarak kondisyon eksikliği var. Bir de koordinasyon, toplama takım.
Sabır gerek.
‘Karşıyaka büyüktür, o formanın hakkını verin’ diyor Karşıyakalılar, çok doğru.
Karşıyaka’dan yetişmedikleri için kadir kıymet biliyorlar mı, bilemiyorum ama.
Şu bir gerçek, ‘rakibi küçümsüyorlar’, bu kesin.
Maçın küçüğü büyüğü olmaz. Yenmen için, hırs için illa üst sıralarda yer alan güçlü takım mı olması gerek.
Yooo.
Her maç ilktir belki de son maç. Öldük öldük dirildik. Maç gitti geldi, sonunda Kaf Sin Kaf 3-2 kazandı.
İki gol atan Enes Nalbantoğlu iki gol attı, seyircisine koşmaya başladı.
Golü attığı için değil, tribünlerle dalaşmak için.
Bir de parmakla gösteriyor seyirciyi.
İyi ki sahaya girdi. Adını soyadını bir türlü tespit edemedim, kusura bakmasın. Yedek kulübesinde, yardımcı antrenör. Uzun boylu, adını Emre diyen de oldu Hasan Sürmeli de.İlk kez çaresiz kaldım. Yok yok bulamadım.
Ve ‘adsız kahraman’.Gerçekten maçın kahramanı oldu. Adeta çıldıran Enes’i sakinleştirmeye çalıştı.
Yok eğer durduramasa, tribünlere çıkacaktı. Belki de maç yarıda kalacaktı. Sonra da para cezası, maç kapama cezası.
Yandı bitti o zaman Karşıyaka.
Sarı kart gördü, ısrarlı tutumu yüzünden atılmalı mıydı atılmamalıydı.
Pardon şimdi buldum yazdıklarımı silmeye kıyamadım, yedek kaleci Hasan Sürmeli, o.
Bilemiyorum, kafam karıştı.Atılsa belki de Sapanca ekibi kazanacak.Atılmasa ne olacak ki.
Bu da ‘Halamın bıyığı olsa amcam olurdu’ gibi bir şey.
Kırılma anı da değil yani.
Hakem Metin Ateş, tecrübeli hakem. Çok iyi değildi ama, el işaretlerini çok kullanarak ‘ben burdayım’ dedi.
VAR olsa penaltıydı, güme gitti. Onun dışında sahaya hakimdi, gerginlik anlarında. Neyse ki Recep Umut, oyundan aldı.
İşin garibi de şu.
* Enes golü attı, beraberlik geldi.
Taraftarla kapıştı, maç gidecekti.
*  Fatih golü attı, galibiyet geldi.
Taraftarla barıştı, maç da geri geldi üç puan da.İki kez Sapanca öne geçti, bir de kez Karşıyaka.
Son kez öne geçen KSK, üç puanı almış oldu. Geçmiş olsun Karşıyaka.
Kaleci Haydar Yılmaz’ı da kutlarım, formasının hakkını veriyor maşallah.
Yıllar sonra hakem kardeşim, maçın gözlemcisi Yekta İnce’yi de görmek iyi geldi.
Selamlar Ankara’ya.
Güzel günler yakında.
***
Göztepe’nin Eyüpspor maçı için üç hafta önce yazdık çizdik.
‘Dönüm maçı, kader anı, çıkışın devamı, milat’ diye.
Hatta bir arkadaşım güldü, ‘3 gol atar Göztepe’ dedim.
Söz uçtu işte, yazaydım iyiydi kalıcı olurdu, ispatlı da olurdu.
Son yıllarda izlediğim en güzel maçtı. Ölmedik ölmedik dirilmedik. Kaçan gollere yandık ama.
Öyle acemice değil, oyun gereği. Ya gol kaçar ya da golü kaleci önler o hesap yani.
Muhteşem Göztepe, ekip harika.
Fenerbahçe forması da giyen Stoilov’dan özür dilerim.
‘Yabancı hoca gelmesin’ diye yazdım ama. Bilemezdim, bizim yerliler İzmirliler görev yapsın istedim o kadar.
Artniyet değil öncelik hakkı.
Hakkını veriyor Stoilov, takımını çehresi değişti.
Merdivenlerden inerken, tüm taraftarlar aynı şeyi söylüyordu. ‘Biz böyle takım böyle oyun en son ne zaman gördük’, bir de ‘ne zaman fark attık ki’ hesabı yaptılar, hepsinin yüzleri gülüyor. 
Hepsi ayrı ayrı mükemmel, istekli oynadı. 
Maçın hakemi Ömer Faruk Turtay’a bayıldım.Umarım inşallah bozulmaz.
Rahat, sakin, futbolu biliyor, hakemliğe yatkın.
O takım bu takım o futbolcu bu futbolcu, takmıyor.
Ne gördüyse, onu yapıyor.Tekrarlıyorum yolu bahtı açık olsun.
Umarım, inşallah bozulmaz.’Ben oldum, büyük hakemim ‘ demez.
Her maç bir başlangıçtır, sınavdır.
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler Göztepe…
***
Altay da Altınordu da haftalar sonra galibiyet sevinci yaşadı.
Yaşasın İzmir…

Metin Aydınoğlu