Afet bakanlığının kurulması şart !
Ege Bölgesi Sanayi Odası Şubat 2025 ayı meclis toplantısı EBSO Meclis Başkanı M. İbrahim Gökçüoğlu’nun yönetiminde İzto salonunda yapıldı.
Toplantıda, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ile TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras’a yönelik, yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli ifadeler kullandıkları iddiasıyla başlatılan soruşturma gündeme taşındı. Bu kapsamda, EBSO Meclis Başkanı Gökçüoğlu, meclis konuşmasında anayasal özgürlüklerin ve bağımsız yargının önemine değinirken, ülkemizin ekonomik geleceğine yönelik ciddi endişelerini de dile getirdi
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar konuşmasında son beş yılda yaşanan büyük felaketleri hatırlatarak Afet Bakanlığı’nın kurulmasının artık kaçınılmaz olduğunu belirtti. Yorgancılar, Santorini’deki deprem fırtınasının Ege Bölgesi için risk taşıdığına dikkat çekerken, Türkiye’nin enflasyon ve finansman maliyetleri konusunda da ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Afet Bakanlığını kurulması gerektiğini açıklayan Yorgancılar, Son 5 yıldaki gelişmeleri hatırlattı:
2020: İzmir depremi – 117 ölü
2020: Elazığ depremi – 41 ölü
2021: Akdeniz orman yangınları – 8 ölü
2021: Batı Karadeniz sel felaketi – 97 ölü
2023: Kahramanmaraş depremleri – 53 bin ölü
2023: Adıyaman ve Şanlıurfa sel felaketi – 21 ölü
Son olarak, Santorini’deki deprem fırtınası ve yanardağ patlama riskinin bölgemizi de tehdit ettiğini söyleyen Yorgancılar, “6 Ocak’tan bu yana bölgede 12 bini aşkın deprem olmuş. Sadece 1-14 şubat haftasında üç bine yakın Ege denizindeki deprem fırtınası ve ülke genelindeki deprem yoğunluğu var. Bu olağanüstü durumda, Yunanistan’ın aldığı önlemleri dikkatle takip ediyoruz. Muğla Büyükşehir Belediyesi destekleriyle de Çeşme ve Bodrum’da, deprem için erken uyarı sistemi kuruldu. Korkulanın olmaması ve afetlerin bizden uzak olmasını dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden” diye konuştu.
Düşürülemeyen enflasyonun maliyeti giderek daha yüksek olduğunun altını çizen Yorgancılar, “Politika faiz oranı yüzde 45’e indi. Ancak, bizim finansman maliyetlerimiz hala çok pahalı. Birçok kısıt altında iş yapmaya çalışan ihracatçımızın finansman temininde elinin artık rahatlatılması gerektiği inancındayız. Rakiplerimiz yüzde 3-yüzde 8 arasında faiz oranı ile uzun vadeli kredi kullanabilirken, biz bulursak yüzde 50’lerde kredi kullanıyoruz. Yükselen maliyetler, firmaların hayatta kalması için zorunlu olan karı giderek eritiyor. Eriyen sadece karımız değil, rekabet gücümüz de gün be gün eriyor. Son 1 yıldır ısrarla altını çiziyoruz ki, bu kur politikası ile ihracatta rekabet şansımız kalmadı ve tek tek pazarlarımızı kaybediyoruz” ifadelerine yer verdi.
